Hywan POV
Hızla yataktan kalkıp giyinmeye başladım. Marina da aynı şekilde hızla giyinmeye çalışıyordu. Pantolonomu giyip fermuarı çektim
"Ya yalan söylüyorsa?" dedi Marina kararsızlıkla "Ya bize tuzak kurduysa? Biz oraya vardığımız anda polisler gelirse"
"O zaman onun da başı yanar"
"Kendini yakmaktan çekinmeyeceğini söyledi. Ayrıca kim olduğunu bilmiyoruz ki. Polisler onu numaradan bulana kadar kaçabilir"
Durdum. Haklıydı. Ama yapabileceğimiz başka bir şey yoktu. Eğer öyleyse her şekilde yakalanıyorduk. Değilse de zaten kurtuluyorduk
"Başka seçeneğimiz yok"
"Neden kaçmıyoruz? Neden buradan çekip gitmiyoruz?" gelip ellerimi tutup gözlerime baktı "Korkuyorum Hywan.. Yakalanırsak kuracağımız bir geleceğimiz olmayacak. Seninle kaçıp başka bi yerde hayat kurabiliriz."
İç çekip ellerini öptüm. Aslında haklıydı, buradan gidebilirdik. Kaçabilirdik. Ama bunu yapamayacağımıza dair bir his de vardı içimde
"Güzelim... ne dedi o anonim? Kendini yakmaktan çekinmez. Burda.. Gece olanları biliyordu. Eğer kaçmaya çalışırsak bizi ihbar edebilir."
"Ondan nefret ediyorum. Hem de her şeyden çok..." dedikten sonra montunu giydi. Ben de üstüme bi kazak geçirip montumu giydim
*******************
Yaklaşık yarım saat sonra ormanlık alanda buluşmuştuk. Daha gün doğmamıştı. etraf karanlıktı. Rick'in hiç uyumadığı belliydi. Chloe korkudan titriyordu. Lane öylece bi köşede boş boş duruyordu
"Çabuk halledelim şunu. Uykusuzluktan ölmek üzereyim. O anonimi bulunca boğacağım. Şerefsiz... daha güneş doğmadı ama biz burda ceset çıkaracağız"
"Bu tür aksiyonlar hoşuna gidiyor sanıyordum Rick" dedi Lane alaycı bir tonda "Noldu? O da sert biriymiş biri gibi durmak için uydurduğun bişi miydi"
"Kapa çeneni Lane" diyip göz devirdi Rick'de "Her neyse. Şu cesedi halledelim"
"Malzeme getirdiniz mi" diyen Lane hepimize baktı teker teker "Kimse mi? Cidden yatın kalkın bana dua edin"
Arabasının bagajını açıp eldivenlerini taktı. Her birimize de eldiven verdikten sonra kazma ve kürekleri çıkardı. Kabul etmek gerekirse etkilenmiştim. İçimizde en zeki olan kişi, benden sonra tabii, Lane'di.
"Zekanı taktir ediyorum" dedim gülerek "Hala bana yakın değilsin ama olsun"
Lane dil çıkarıp cesedi gömdüğümüz yere doğru ilerledi.
"Beni bekle korkarsın sen şimdi" diyen Rick gülerek peşinden gitti
"Kapa çeneni platonik efkarcı" diyip gözlerini devirdi. Hafif de gülüyordu. Rick de hafif güldü
"Ben hala yaptığımız şeyi etik bulmuyorum" dedi Chloe etrafa bakınarak. TANRI AŞKINA BU KIZI BOĞASIM VARDI!
"Birini öldürdük Chloe, cidden o cesedi çıkarmayı mı etik bulmuyorsun?" dedim tek kaşımı kaldırarak "Ödlektir etmeyi bırak, sen de hep bu işin içindeydin. Şimdi etikliği bahane etme"
Sinirli bi bakış atarak Lane ve Rick'in yanına yürüdüm. Rick Lane'i dürtükleyip duruyordu
"Ya kessene şunu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Truth Killer || Texting
Short Story053***: Şimdi.... Sadece yazıp böyle tehdid etmeyeceğim artık 053***: Veya boş yapmayacağım 053***: Onlar sadece biraz... Nasıl denir.. Fragman diyemeyiz de.. Öyle bir şey 053***: Her şey yeni başlıyor millet 053***: Ve bu sefer... Hepinizi izleyece...