✩ adamları seni, ona getirdiklerinde vücudunun bir çok yerinde olan yaralardan dolayı zaten içinde büyük bir korku vardı.
✩ dilini yutmuş gibiydin, sicim gibi yanaklarından süzülen gözyaşlarına tezat ağzından tek bir ses bile çıkmıyordu. o şerefsizin, - senin - dilini kestiğini bile düşündü.
✩ ilk birkaç saat sakinleşebilmen için odasındaki tekli koltuğa otururken seni sıkıca kucakladı. kulağına rahatlatıcı birkaç cümle söyledi ancak pek işe yararmış gibi görünmüyordu. ellerin sıkıca kıyafetini tutarken etini sıkıştırsan bile sesini çıkarmıyordu.
✩ normalde bu tür olaylara alışıktın - her daim patlayan silahlara veya Hongjoong seni hemen bulduğu için kısa süreli olan kaçırılmalara - ancak neden bu kadar çok korktuğunu anlamadı.
✩ vücudunu temizlemek için banyoya gidene kadar.
✩ bacaklarına süzülen kan duygularının karman çorman olmasını sağlarken en baskın hissettiği sinir ve kalp kırıklığıydı.
✩ bedenini, kendi ile birlikte ılık suya soktuğu an hıçkırıkların yavaş yavaş, şiddetini arttırarak ağzından döküldü.
✩ gözyaşlarını sana belli etmezken içini dökmene izin verdi.
✩ yanından gitmemesi için ona yapışırken saçlarını okşadı, güzel bir uyku çekmene izin verdi.