¦ onun bir lider olarak çok fazla görevi var ve siz gün içinde - ya da hafta içinde mi demeliyim? - çok az görüşebiliyorsunuz.
¦ ya sen müsait olduğun zaman şirkete giderdin ya da telefon aracılığıyla konuşurdunuz.
¦ ilk başlarda bunun zaten olacağını biliyordun ama sevgin her şeyin önüne geçiyordu.
¦ ama son zamanlarda bu durum kötü olaylarla sonuç vermeye başlamıştı.
¦ ona defalarca kez aslında yarına da erteleyebileceği - kolay, önemsiz - işler yüzünden kendini yormamasını ve ya uyku düzenine dikkat etmesini söylemiştin ama seni dinlemiyordu.
¦ aslında aklında ay sonuna kadar bütün işlerini halledip gelecek ay daha çok zaman geçirmenizle ilgili planlar vardı.
¦ taaki senin bir gün şirkete gidip ayrılmak istediğini söyleyene kadar.
¦ gözyaşları içinde şirketten çıkıp gidene kadar sana ayrılmamak için yalvardı.
¦ yüzüne bakamıyordun çünkü o halini görürsen vazgeçip ona sıkıca sarılacağını biliyordun.
¦ defalarca seni aramaya ya da evine gelmeye başladı.
¦ vazgeçmeye asla niyetli değil.
¦ asla.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
