¬ titreyen avuçlarındaki testle banyo fayansına yaslanmış, gözyaşlarını daha fazla dayanamadan bırakıyordun.
¬ mide bulantılarının ve baş dönmelerinin başladığı dönemde - yaklaşık 3 hafta önce - aşçı olan bayanın sende bir tuhaflıklar olduğunu anladığı zaman,
¬ Hongjoong'dan gizlice test almaya karar verdi.
¬ o, (Hongjoong) asla yorulmana ve tehlikelerle dolu mutfağa gitmene izin vermezdi, bu yüzden yaklaşık 2 ay önce, ikinizden de yaşça fazlaca büyük olan bu bayanı işe almıştı. neredeyse annen yaşındaydı.
¬ (Hongjoong) hayatında görüp görebileceğin en bipolar kişilikli insandı, gülümsemeler ile saçlarını okşarken aniden boynunu ısırırdı ya da kapıları çarpa çarpa evde dolaşırken birden sakinleşip seninle televizyon izlerdi. ondan korkmaman elde değildi.
¬ aşçı bayan ise, annen gibi. o gittiği zaman yaralıysan sana bakardı, saçlarını örerdi. Hongjoong eğer bunları öğrenirse, onu yaşatmayacağını ikinizde biliyordunuz.
¬ o (Hongjoong) evde yokken, dışarı çıkmak için (aşçının) sınırlı vakti olurdu. malzemeler ya da evin eksiklerini almak için çıkar, gün boyu mutfaktan ayrılmasına izin olmaz ve saat 22.00 olduğunda evde bulunmasına izin verilmezdi.
¬ dışarı çıkma izni olduğu saatte aldığı test ile yanına geldiğinde ve Hongjoong gelene kadar testi yapman gerektiğini söylediğinde oldukça şaşkındın, aklına hiç bu konu gelmemişti ve Hongjoong öğrenirse ne düşünür hiç bilmiyordun.
¬ şimdi ise elindeki teste bakarken hem oldukça mutlu, hem de oldukça ensişeliydin. hıçkırıkların o kadar kuvvetliydi ki, kapıyı tıklayıp iyi olup olmadığını soran bayana cevap veremiyordun bile.
¬ iyi olduğunla ilgili birkaç kelime mırıldanıp gözyaşlarını elinin tersi ile sildiğinde ve pozitif olduğunu mırıldandığında,
