¶ böyle yerlerde tek başına sipariş vermek için bir miktar fazla utangaçsın.
¶ yanındaki simsiyah ve korkutucu giyinimli adam ile aynı anda sıraya girdiniz, sen vanilyalı milkshake isterken o, adını bile telaffuz edemediğin ancak çok sert olduğunu bildiğin bir kahve istedi.
¶ sesi oldukça derindi ve siz yan yanaydınız ayrıca ortam çok kalabalıktı ve birbirinize yapışık gibiydiniz.
¶ sen siparişini verdiğin andan beri seni kestiğini hissediyordun, utangaç bakışların tezgahın üzerinde gezinirken, ortalarında kalacağın şekilde yanına uzun boylu bir adam geldi.
¶ oldukça boşluk varken ve siparişini verene kadar sana daha çok yaklaşırken sol tarafındaki tanımadığın maskeli adama doğru biraz daha kaydın, sıcaktan patlamak üzereydin, yakın temastan fazla hoşlanmazdın ve gerçekten çığlık atmak üzereydin.
¶ ikinizin de siparişini alan bayan isimlerinizin yazdığı içeceklerinizi size doğru getirirken, onları çiftler için olan plastik / karton bardaklara (?) koyduğunu gördün.
¶ siparişleri verip afiyet olsun derken, sen ağzını açamadan beline sarılan kolu ve sol tarafından gelen sesi işittin.
¶ "şey, biz sevgili de-"
¶ "sevgilime yaklaşmayı kes."
¶ solundaki maskeli konuştuğunda ve sağında kalan adam özür dinlediğinde, o, içeceklerinizi alıp sizi köşede bir masaya çekti.