Bu medya beni çok üzdü... Selam canlar öncelikle ilk defa fanfic yazıyorum karakterleri kişilikten çıkarmamaya çalıştım. Beğenirseniz vote falan da atarsanız güzel olur, baya hoş oldu okuyun bakalm.
--------------------------
"Kacchan!" Diye seslendi yeşil saçlı çocuk nefes nefese kalmış dizlerini tutarken, arkasından koşturduğu çocuk ise en sonunda sert bakışlarıyla bir hışımla cevap verdi. Umursamamasına rağmen dağınık saçlı onun arkasından koşmaya devam etmişti, bu saçmalığa saha fazla dayanamadı ve başını ona doğru döndürdü.
"Ne var Deku?"
Midoriya doğrulup doğrudan ona baktı, okuldan daha çantasını bile alamadan çıkmasına rağmen bu kadar umarsız davranması sinirine dokunmuştu. Yine de sinirini pek yansıtan biri değildi bu yüzden ona cevap verdi.
"Ne diye çıkıp gidiyorsun? Aizawa sensei ve sınıf arkadaşlarımız içeride bizi bekliyor. En azından bu konuda diğerlerini hayal kırıklığına uğratma!"
Bakugou tüm bedenini ona çevirdi ve yumruklarını sıktı, başkalarının umurunda olduğunu mu düşünüyordu hala bu çocuk? Hem de onu diğerlerinden daha uzun süre tanımasına rağmen... Gerçekten nasıl hala ondan umudunu kesmediğini düşünmeden edemedi.
"Bana ihtiyacınız yok, bas git artık!"
"Sen böyle yapmazsın ki..." Diye mırıldandı Midoriya yeşil saçlarını sol eliyle geri itelerken. "Açık açık söylemesen de her zaman yardım ederdin, şimdi neden böyle yapıyorsun?"
Öfkesi azıcık bile eksilmeyen sarı saçlı çocuk bu cümleye bir süre takılı kaldı. Zihninin içinde kendinden nefret ettiğini söyleyip duran, kötü kahramanlardan ne farkı olduğunu sorgulayan o sesleri etrafa saçtığı sinir duygusuyla bastırmaya çalışmaya devam etti. Ve sonunda cevap bile vermeden arkasını dönüp yola devam etti
3 saat önce:
"Hey, şuna bak Iıda bir stajyerlik teklifi almışım!"
Hem de Gran Torino'dan değil... diye geçirdi içinden. Arkadaşı diğerlerinin arasından sıyrılıp Midoriya'nın elinde sıkı sıkı tuttuğu kağıda göz attı ve düşünceli bir şekilde konuştu,
"Bu kahraman ismi tanıdık gelmiyor... Seçeceğinden emin misin? Biliyorsun hazırda tutulan birkaç yer zaten var-"
"Şey, aslında ben de bunu düşündüm. Ama en azından değerlendirmeliyim değil mi?"
Iıda başını aşağı yukarı salladı. Arkadaşı bir teklif aldığı için gurur duyuyordu. Gitmesi gerektiğini söyleyerek yanından ayrıldı ve çocuğu düşünceleriyle birlikte o karmaşada bıraktı. Gözlerini bir kez daha kağıttaki isimde gezdirdi, Changer. İsmine göre bir şeylerin formunu değiştiriyor olabilirdi ya da oldukları zamanı fakat öyle olsa daha farklı bir isim koyardı. Daha zamanla ilgili bir şey olurdu muhtemelen, belki olduğu mekanı değiştiriyordu bu bir tür ışınlanma olurdu gerçi... O zaman ismini changer yapmazdı. Neden ona bu teklifi sunmuş olabilirdi ki? Tanıdığı biri değildi sonuçta gösterdiği herhangi bir performanstan dolayı özgünlüğünden mi etkilenmişti? Belki de özgünlüğünün All Might'ınkine benzediğini düşünerek onu sorgulamak istemiştir. Hayır, bu kadar paranoyak olması mantıksızdı bir kere daha gücü doğru düzgün kullanamıyordu ki. Neredeyse tüm kahramanların ismini bilmesine rağmen bunu neden bilmiyordu? Daha önce haberlerde de çıkmamıştı. İlk gördüğünde ismi internette aratmıştı ama bilgi hiç denecek kadar azdı, bunun genel herkesin seçebileceği stajlardan farkı yoktu o zaman. Ama özel olarak kendisini seçmemiş miydi? Ne olursa olsun bunun sebebini merak ediyordu, kendine zarar vermeden kullanabildiği güç yüzdesi sadece 10 olmasına rağmen-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hedef Noktası [BakuDeku]
FanfictionEğlencesine yazılmış bnha fanfiction. (Zaman geçirmek için bire bir) Homofobik olanlar koşarak uzaklaşabilirler :) [bakudeku] - [Orjinal evren ama olaylar kendi kurgum.] -Hedef Noktası adıyla yayımlanmış ilk kurgudur!-