Söz

873 98 46
                                    

Zaten çok uzun sürmedi ama geri geldim, finale son bir bölüm ve sonra düzensiz olarak 4-5 özel bölüm gelecek. Yarı bitiş konuşmamı bir sonraki bölüme saklayacağım ama yine söylemeden edemeyeceğim sanırım. Kendimi bir konuda endişeli ya da kötü hissettiğimde yazı yazarım, çoğunlukla bu bir hikaye olmaz. Eğer ortada uzun süreli bir sıkıntı varsa bir tür ilaç olarak yazarım kitabı ardından bu süreç bittiğinde kitabı da bitiririm. Demem o ki normalde daha farklı ilerleyebilirdi, yine de bu süreçte benimle olduğunuz için teşekkürler. Nehir kaçarr.

-----------------------

Zaman atlaması, iki buçuk hafta sonra:

"Hey Kacchan?" Dedi yeşil saçlı ışık gözünü almasın diye sımsıkı kapalı tutarken, Bakugo bir süredir geceleri onun yanında yatıyordu, bu ikisinin de tarif edilemez bir şekilde hoşlarına gidiyordu. Günler kendini tekrarlarken kendilerini bir masaldaymış gibi hisseden bu çocuklar bambaşka bir dünyadalardı.

Parmaklarını birkaç gündür yaptığı gibi çocuğun yemyeşil saçlarına daldırdı,

"Hm?" 

"Yakında buradan döneceğiz biliyorsun ve ben şey, yani döndüğümüzde bana karşı tavrın değişecek mi?"

"Ne saçmalıyorsun ya?" Başını omzuna yaslamış çocuk kendini uzaklaştırdı, sarışın cevap alamayınca sinirlenecek gibi oldu ancak son anda kendini frenledi.

"Oi, gel buraya. Hiçbir şeyin değişeceği falan yok boşu boşuna endişelenme."

"Söz mü?"

Deku'nun büktüğü kıpkırmızı dudaklara yönlendirdi bakışlarını ve onaylayan mırıldanmalar çıkardı, ona yaklaştığında Midoriya kendisini geri çekti. Bakugo bunu neden yaptığını anlamayarak kaşlarını çattı, dün geceden beri aklına takılan bir şey olduğu belliydi zaten.

"Neyin var?" 

Midoriya elini ensesine götürürken başını öne eğdi,

"Seni seviyorum." Fakat bunu sanki bir suçu itiraf eder gibi söylemişti, sinirliydi sanki kendine, utanç mı duyuyordu yoksa kendisini sevmekten? Onu gerçekten seviyor muydu ki? Ah, tabii ki öyleydi. En başından beri öyleydi ve Bakugo bundan sonra hiçbir şeye geç kalmak istemiyordu, bu onun en büyük korkusu oluvermişti birden. Deku'sunu kaybetmek bir parçasını, büyük bir parçasını kaybetmeye benziyordu onun için. Belki tamamını. Bir daha ne olursa olsun onu hastane yatağında görmek istemiyordu, son nefesine dek kollarının arasında olmalıydı.

"Bu böyle olmaz, hey bana bak." Çenesinden tutup kendisine bakmasını sağladı ve belli belirsiz tatlılığına gülümsedi, bu çocuk etrafına adeta ışık saçıyordu. Onun gibi biri bile bunu hissedebilirdi.

"Ben de seni seviyorum."

Midoriya'nın gözleri parladı,

"Gerçekten mi!?"

"Hm hm."

Yeşil saçlı kollarını boynuna sarıp üstüne atıldı, geçen geceden beri olabilecek binlerce senaryo düşünmüştü ve bu olabileceğin en iyisiydi. Her şey çok güzeldi, Kacchan'ın onu sevmesi güzeldi.

Yatakta kısa bir süre daha oyalandıktan sonra kalkıp hazırlandılar ve lobiye indiler, o gün antrenman yoktu zaten yakında döneceklerdi. Birlikte açık büfeye ilerleyen ikiliyi görenler bakışlarını ayıramıyorlardı. Sınıf arkadaşlarının yanına oturduklarında Mina hızla karşılarına geçti,

"Evet Midoriya, açıklama bekliyoruz?"

"Cidden be dostum, uzattıkça uzattınız."

"Biz bile ilişkimizi açıklamakta bu kadar geç kalmadık..." Diye mırıldandı Todoroki, bunun üzerine gözleri kocam açılmış Midoriya ona döndü.

Hedef Noktası [BakuDeku]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin