Hedef Noktası [BakuDeku]

Hayranlık

Bu arada kendi görüşümle ilgili bir notum var okumak istemeyen geçebilir :) 

Kötü adamın tehdit seviyesi ne olursa olsun, bence kahramanlar, onları öldürmeden kötü adamı etkisiz hale getirmenin bir yolunu aramaya devam etmelidir. İstisnalar vardır tabii mesela Mirio ve Deku'nun Eri için yaptıkları sonuçta başka şansları yoktu. Yine de kahraman olmak isteyen insanlar, her halükarda sadece ölümcül tuhaflıklar yerine, işe uygun tuhaflıkları olmalıdır. Bu yüzden Tomura ya da Toganınkiler gibi özgünlüğü olanlar baştan kaybetmiş oluyorlar gerçekten. Kahraman kötü adamı öldürmek için ortalıkta dolaşırsa, toplumun artık korku ve demir yumrukla yönetildiği adaletsizlik gibi bir şey elde edersiniz. Son bölümde kahramanların karşı koysalar bile kötüleri öldürmesine izin verilmediğini ima ettiler. Dolayısıyla bu anlamda, bazı ülkelerde kendilerine ateş edilinceye kadar ateş açamayan polisten daha katı sınırlamaları var gibi görünüyor. Kacchan gibi patlama özgünlüğü olan biri ya da herhangi bir kötü kol / asit / elektrik... Zaten bunlar gerçek bir dünyada olsaydı muhtemelen kazara birini öldürmüş olmalılardı. Pek çok tuhaflık ölümcül olabilir ya da olmayabilir ve bu çizgi o kadar ince ki, yalnızca birkaçının onları öldürmeden kullanabileceğini varsayabilir.

Kendi fikirlerinizi de yazabilirsiniz bu konu hakkında, Nehir kaçar.

-----------------

"Neden?" Dedi yeşil saçlı sinirden dolmuş gözleriyle, yakasından tuttu ve elindeki kumaşı istemsizce sıktı.

"Ne demek neden Deku?" Anlayıştan uzak öfkeli ses tonu geri gelmişti.

"Neden benim yapmama izin vermedin? Bu senin sorumluluğun değildi!"

"Kendin yapmayı mı tercih ederdin?

"Hayır ama-"

"Tamam uzatma o zaman, birinin zaten yapması gerekiyordu."

"O kişi sen değildin. Senin olmayan bir yükü neden üstlendin ki?"

Bakugo cevap vermedi, kendisi bile pek emin değildi bu sorunun cevabından. Onun kahraman olma isteğinin ve buna karşı olan inancının, umudunun azalacağını belki de biteceğini düşünmüştü. Eğer birini öldürürse... Yakasını tutan eli tuttu ve bırakmasını sağladı,

"Olan oldu Deku, bunlara kafanı yorma zaten yeni uyandın. Diğerleri de birazdan gelirler."

"Ah, doğru ya! Onlar nasıl?"

Bakugo o an sadece tek bir şeye odaklanmış olduğundan neler olduğunu bilmiyordu aslında, bunu söylemek yerine şimdilik neredeyse hepsinin düzeldiğini mırıldandı.

"Nasıl neredeyse?"

"Endavour ağır yaralı, Mirko da öyle. Yarım piç kendini çok zorladığından o da izleniyormuş galiba, diğerleri iyi."

"Todoroki-kun'a bir ara geçmiş olsun demeliyim."

"Ne yaparsan yap." Diyerek kalktı sarışın, burada olması gerekenden fazla kalmıştı zaten. 

***

Tüm sınıf arkadaşları, öğretmenleri ve annesi onun yanına gelmişlerdi. Saatlerce oturup konuştuklarında Kirishima'nın olması gerekenden sessiz olduğunu fark etmişti. İyi olup olmadığını sorduğunda ise kendisini geçiştirmişti, uzun lafın kısası çok yorucu bir gün olmuş, hava kararmıştı.

Artık tamamen iyi olduğundan revirden çıkabilmişti, söylediklerine göre bir haftaya yakın süredir buradaydı. 

Beyaz olmasına rağmen boğucu hissettiren odadan çıktı. Zaten uzun süredir baygın halde olduğundan uykusu yoktu, duş almaya karar vermişti.