"Ben De Onun Değişebileceğine İnanıyorum"

1.3K 155 91
                                    

Yazar bugün biraz depresif ama bunu yazılara yansıtmamayı başardı ve hikayenin gidişatını bozmadı, bir alkış alayım lütfen.

Okuyan ve votelayan herkese sevgilerimi iletiyor ve yine çok tatlı bir bölüm olduğunu söyleyerek kaçıyorumm.

------------------------

Midoriya o gün öğle arasında yemeğini yerken ciddi ciddi hamle değiştirmeyi planlıyordu bu olanlara karşı artık. Bunu kimseye söyleyemezdi ama sabah olan tüm olaylar onun da sabır sınırını aşmıştı, gözlerinin kaç kere dolduğunu sayamamıştı bile. Pek sulu göz olduğundan sınıf onu takmamıştı gerçi ama Bakugo soba ile bakışan yeşil saçlıyı görünce kaşlarını çatmıştı, bir insanın neden durup dururken gözleri dolardı ki? Fakat bu kişi Deku ise evet, o bunu yapacak nadir kişilerdendi. (Diğeri de yazar :') Neyse ki onun müdahale etmesine gerek kalmadan Uraraka ve birkaç kişi daha yanına giderek onu güldürmeye çalıştılar. Açıkçası kim oldukları da pek umurunda değildi.

"Ta-tamam Uraraka-san gerçekten iyiyim." Gibi bir çok söz ile onları kendinden ayırmayı başarmıştı Midoriya ama işin doğrusu, değildi. Yemeği olduğu gibi duruyordu, onu Todorokiye vererek odasına adımladı. Todoroki için o çocuk tabii ki önemliydi, arkadaşıydı fakat sobayı görünce o da sorgulamayı bırakmıştı. Bakugo istemeden kulak misafiri olduğu konuşmaların ardından yerinden kalktı ve yukarı çıktı. Bir an gözleri yeşil saçlının odasına kaydı ama saçmaladığını düşünerek hemen kendi odasına yöneldi. O an biraz ilerde onu gördü, gözlerinin kendisini yanıltıp yanıltmadığından emin olmak için gözlerini sıkıca kapatıp açtı. Hayır, neyse ki onun hayalini görmüyordu. Çocuk gerçekten de yurt çıkışına  gidiyordu, yasak olmasına rağmen hem de.

"Oi Deku, ne yapmaya çalışıyorsun?"

Çocuk suç üstü yakalanmışçasına korkuyla arkasına döndü "ş-şey b-ben gidiyordum ee..."

Kahretsin, gerçekten yalan söylemekte berbattı.

Bakugo buna dayanamayacağını hissetti, yanına gidip kolunu sıktı ve tam anlamıyla kendine döndürdü.

"Hemen bana o çatıda ne olduğunu anlatacaksın!"

Aynı gün sabah saatleri:

Midoriya uyandığında yemyeşil dağınık saçlarını geriye ittirerek banyoya adımladı, içeride Kirishima ve Iıda vardı. 

"Ah, günaydın Kirishima-kun." Dedi neşeli sesiyle, ardından Iıda'ya da aynı şekilde selam verdi. Dişlerini fırçalayıp üstünü giymek için odasına geri giderken dün geceyi düşünüyordu. Kacchan bir değişikti, onu orada biraz daha mı zorlasaydı acaba? Daha önce sarışını hiç bu kadar savunmasız görmemişti. Etrafı patlatıp bağırarak herkesi geberteceğini söylediği halinden farklı herhangi bir halini gördüğü bile söylenemezdi. O her zaman güçlü olmak istiyordu, lider olmak, 1. olmak istiyordu...

Düşüncelerin içinde kaybolurken birine çarptı, başını biraz kaldırdığında kızıl-beyaz saçları görmesiyle hemen geri çekildi.

"Ouch, özür dilerim Todorki-san."

"Önemli değil." Dedi çocuk her zamanki gibi ifadesiz bir yüzle hemen ardından ekledi,

"Ben de seninle konuşmak istiyordum."

"Be-benimle mi? Neden? Önemli bir şey mi oldu? Yoksa baban mı?" Kafasında kurduğu senaryolara karşı eliyle ağzını kapattı. 

"Ah, hayır onunla ilgili değil endişelenme."

"Anlıyorum... Peki baban nasıl?"

Todoroki genelde babasından bahsedildiğinde karşısındakine karşı daha da soğurdu ve  pek hoşlanmazdı bu konulardan işin aslı. Bu sefer omuz silkti ve "hayati tehlikesi yok." demekle yetindi.

Hedef Noktası [BakuDeku]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin