Artık kızlar Kore'de ki okullarına alışmışlardı. Koreli kızlardan kendilerine arkadaş bile yapmışlardı. Ceylin genel ilgi alanı erkeklerden arkadaş yapmak olsa da arkadaş yaptı sayılırdı. Sekiz hayat bu ilk, okul haftasına hayatlarının temelini oturmayı başarmışlardı.
Yeni bir okul günüydü. Kızlar okula gelmişler, sınıfa girmek üzerelerdi. Erkekler, bahçenin bir kenarında onlara bakıyorlardı.
Bang Chan:- Anka geldi! Dedi heyecanla.
Han:- Yazık bu çocuğa ama.
Changbin, Ceylin'e bakıyordu. Gülümsedi. Changbin'in kendisine gülümsediğini gören Ceylin ise saçlarını savurup devam etti yürümeye.
Han, Min Ho'ya baktı.
Han:- Bu gün Bahar için menüde hangi işkence var?
Min Ho:- Henüz kafamda bir şey yok. Doğaçlama çalışacağım.
Seungmin:- Bence uğraşma artık şu kızla. Sonunda sen zararlı çıkıyorsun.
Min Ho:- O benimle uğraşılmayacağını anlayana kadar uğraşacağım. Benim ondan büyük olduğumu kabule ettiği zaman bitecek bu iteleşme.
Felix:- Okul bitene kadar böyle didişeceksiniz o zaman.
Bahçede farklı olaylar dönüyordu. Min Ho, Yu Na ile sohbet ediyordu. Yu Na gözünün içine bakıyordu Min Ho'nun fakat Min Ho'da sohbet dışında başka türlü bir ilgilenme söz konusu değildi Yu Na'ya karşı. O ise tam aksine daha da samimi davranıyordu. Bu samimiyet, onları uzaktan izleyen Jaemin'in dikkatini fazlası ile çekiyordu.
Jaemin:- Ben uzak dur dedikçe aksini yapıyor. Min Ho, Yu Na'dan uzak durmayı öğreneceksin. Öğreteceğim.
Yu Na güle oynaya ayrıldı yanından Min Ho'nun. Jaemin hızla geldi ve Min Ho'yu itti. Min Ho döndü ve ona baktı.
Min Ho:- Sen ne yaptığını sanıyorsun?
Jaemin:- Sana Yu Na'dan uzak dur dedim. Ondan uzak duracaksın!
Min Ho:- Uzak durmayacağım. Gücün yetiyorsa durdur bakalım.
Jaemin:- Sen onu sevmiyorsun bile. Etrafında görmek bile istemiyorum seni.
Min Ho:- Birincisi ben ona arkadaşlıktan öte bir şey hissetmiyorum. İkincisi sırf sen istediğin için, ondan uzak duracak değilim. Hatta yanında olmaya devam edeceğim! Dedi inadına.
Jaemin:- Min Ho, yediğin dayaklar aklını başına getirmemiş anlaşılan.
Min Ho:- O arkadaşlarının arkasına saklanacağına sen çıksaydın karşıma da sen verseydin dersimi. Ama den korkaksın. Korkak!
Jaemin:- Sen gel şöyle!
Min Ho:- Ne o? Cesur olmaya mı karar verdin?
Jaemin:- Gel sen gel!
Kızlar, oradan geçiyorlardı. Min Ho ve Jaemin'in itiş kakış gittiklerini gördü.
Bahar:- Geçimsiz ne olacak. Herkesle bir kavga derdinde
Anka:- Kavga var galiba
Hazel:- Acaba dertleri ne?
Lena:- Kesin kız meselesi.
Bahar:- Kız için kavga edenlerinde hiç aklı yok. Sonuçta bir kızı bin kişi ister, bir kişi alır.
Ceylin:- Kimse benim için kavga etmedi.
Mira:- Hıı! Türkiye'de kileri unuttun galiba.
Alya:- Kızlar, durdursak daha iyi olmaz mı?
Ekin:- Biz karışmayalım bence.
Bahar:- Bence de.
Ceylin:- Sizce hangisi hangisini döver?
Lena:- Min Ho döver.
Alya:- O çocuk da işini biliyor gibi. O da döver sanki.
Bahar:- O çocuk dövse şunu keşke. İçim soğur birazcık.
Mira:- Yazık çocuğa deme öyle.
Bahar:- Bana yaptığı işkenceler hoşuna gidiyor galiba.
Ceylin:- Haydi gidip bakalım.
Ekin:- Hayır gitmek filan yok.
Ceylin:- Siz gelmeyin ben gidiyorum. Dedi ve önden ilerledi.
Alya:- Bende merak ettim. Bekle Ceylin.
Bahar:- Ya nereye gidiyorsunuz? Biz ne kırsınlar ağızlarını burunlarını.
Mira:- Yürüyün bari kızlar. Şahsen merak ettim bende.
Ekin:- Ya dursanıza!
Bahar:- Yürü Ekin yürü.
Okulun diğer tarafına geldiler. Birbirlerine girmelerine ramak kalmıştı. Kızlar ise koştur koştur peşlerinden gelip sıralandılar duvarın arkasına.
Jaemin, duramadı ve Min Ho'ya bir yumruk attı. Min Ho sendelemişti. Burnuna baktı. Kanamıyordu. O da duramadı ve Jaemin'e bir yumruk attı. Artık birbiri ile yumruk yumruğa kavga ediyorlardı.
Bahar:- Hihh! Ne biçim vurdu. Vay vicdansız vay.
Mira:- Ne o kıyamadın mı? Az önce öyle demiyordun.
Bahar:- Canı acımıştır diye söyledim.
Ceylin:- Susun ne için kavga ettiklerini duyamıyorum.
Ekin:- Tamam haydi gidelim buradan. Yakalanacağız şimdi.
Jaemin, bir yumruk yedi Min Ho'dan. Yere düştü. Ayaklandı ve bir yumruk daha atacaktı ki Min Ho'nun tekmesi ile tekrar düştü.
Min Ho:- Asıl sen uzak duracaksın bizden. Benden de Yu Na'dan da.
Ceylin:- Kız meselesiymiş!
Lena:- Yu Na kimdi?
Alya:- Sürekli Min Ho'nun yanında olan, kırmızı saçlı kız.
Bahar:- İyi de kızın gönlü yoksa niye zorluyo bu çocuk?
Hazel:- Vaz geçememiş işte garibim ne yapsın?
Lena:- Ah aşk!
Bahar:- Aşk saçma bir şey işte. Sevgiliymiş Min Ho ve Yu Na Daha neyin kafasını yaşıyorsun.
Ceylin:- Aman sen ne anlarsın?
Mira:- O değil de çocuk aşkından yerlerde sürünüyor şu an. Hem de Min Ho tarafından.
Anka:- Kız Min Ho'yu seçmiş işte niye zorluyorsun be yavrum?
Bahar:- Çok pis vuruyo yalnız.
Lena:- Korktun mu? Yani ben olsam korkardım. O çocuğa bunları yapan sana neler yapmaz ki.
Bahar:- Yaaa! Şu Min Ho'ya da bak. Gavura vurur gibi vuruyo. Dedi korkarak.
Kızlar, ters ters baktılar Bahar'a.
Bahar:- Evet olmadı.
Min Ho:- Seninkisi sevgi değil. Anlıyor musun beni? Sen sırf Yu Na beni tercih ettiği için gururuna yediremiyorsun. Karşıma çıkma. O kızı unutacaksın. Dedi yerde kalmış Jaemin'e parmak sallayarak.
Jaemin:- Buna sen karar veremezsin.
Min Ho:- Ben karar veririm.
Jaemin:- Bu burada kalmayacak Min Ho. O kızın etrafında olmaman gerektiğini anlatacağım sana.
Min Ho:- Ben her zaman hazırım. Dedi ve ilerledi. Kızlar, toparlandılar ve koşuşarak uzaklaştılar Min Ho'dan önce.
Bahar:- Anaam geliyo kaçın!
Kızlar, olay yerinden uzaklaştılar. Min Ho kendilerini görmedi.
Lena:- Çocuğun ağzı ile burnunu değiştirdi resmen.
Mira:- Bahaaar, sen bu çocukla fazla uğraşma istersen. Bela bir çocuk galiba. Dedi diğerlerine göz kırparak.
Bahar:- Onun her yeri bela olsa kaç yazar. Hem kızlara el kaldırmıyorum dedi ya.
Mira:- Anlaşıldı neden bu kadar rahat olduğun.
Ekin:- Sen yine de çok uğraşma çünkü okçuluk turnuvası var. Unutma söz verdin.
Bahar:- Söz. Kızlar, siz sınıfa gidin ben geliyorum. Dedi ve durdu.
Alya:- Nereye?
Bahar:- Bi işim var. Geliyorum ben. Dedi ve geri döndü.
Mira:- Çocuğun yanına mı gidiyor yoksa?
Hazel:- Kızlar, benimde biraz işim var.
Alya:- Herkesin de bir işi var. Biz gidelim o zaman. Geç kalma.
Hazel:- Tamam.
Hazel, okul bahçesinin gizli bölmesine geldi elinde köpek maması ile. Kuki onu görür görmez havlayarak koştu yanına.
Hazel:- Kuki! Özledin mi beni? Dedi ve minik köpeği okşayıp onunla oynamaya başladı. Köpekçik oyun oynamayı o kadar çok seviyordu ki Hazel'in kucağından inmiyordu.
Hazel:- Acıkmışsındır gel yemeğini verelim sana.
Minik köpek Kuki'nin yemeği hazırdı. Hazel mama tabağını Kuki'nin önüne koydu ve yanına diz çöktü.
Felix, elinde mama tabağı ile oraya geliyordu ki birden Hazel'i gördü. Kuki ile ne kadar da güzel ilgileniyordu. Onu okşayışı, sevişi, onunla bir çocuk misali konuşması o kadar tatlıydı ki. Gülümseyerek izlemeye başladı onu.
Hazel:- Kuki, burada mutlu musun? Bir evin olsaydı mesela. Gerçi, ben de evimden uzaktayım. Ama bir evim var. Kızlar, benim ailem. Onlarla seni de tanıştırıyayım bir gün olur mu? Bence tanıyınca çok seveceksin onları. Mesela, Ekin kitap aşığıdır. Sonra Mira var. O çok yeteneklidir. Bahar, erkek gibi kızdır. Ama çok merhametlidir. Sonra Ceylin var. Şıpsevdidir kendisi. Anka ulaşılmazdır. Ama sevgi doludur. Lena'mız var. Sevgi dolu masum, kırılgan arkadaşım benim. Alya ise Korecandır. Buraya gelmeyi o kadar çok istedi ki. Ve ben.
Felix yanına geldi:- Hayvan sever, merhametli iyi kalpli.
Hazel, Felix'i görür görmez toparlandı.
Felix:- Neden kalktın? Ne güzel sohbet ediyordunuz. Rahatsızlık mı verdim yoksa?
Hazel:- Yok hayır.
Felix:- Hâla kuki ile ilgilenmene kızdığımı sanıyorsan yanılıyorsun. Dedi ve oturup Kuki'yi sevmeye başladı.
Hazel gülümsedi:- Teşekkür ederim.
Felix, Hazel'in elinden tuttu ve kendisine doğru çekti. Köpeğinden uzak durmamasını istemekti maksadı.
Hazel bu hareketi hiç beklemiyordu. Birden Felix'e doğru eğildi. O an göz göze geldiler. Hazel önce, Felix'e sonra eline baktı. Felix'de ona bakıyordu.
Felix:- Haydi, ben gelmeden önce ilgilendiğin gibi ilgilen Kuki ile. Çekinmene gerek yok. Dedi gülümseyerek ve elini geri çekti.
Hazel,yeniden diz çöktü yere Kuki'nin yanına. Utanmıştı. Elline baktı. Sonra da gülümseyerek sevdi Kuki'yi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başıboş Çocuklar
Fiksi PenggemarStray Kids ile bir lise hikayesidir İçinde,komedi,aşk ve arkadaşlık bulacaksınız. Bahar Çiçekleri hikayemi okudunuz mu? İşte bu hikaye Bahar Çiçekleri'nin 2021 versiyonudur. Bu hikaye okuyucularıma teşekkür etmek amacıyla yazılmıştır.