Mert'in habersizce gidişinin ardından ona bir türlü ulaşamayan Bahar babasının telefonunu eline almış koltukta kıvrılarak oturuyordu. Mert'in telefonu kapalı ve kayıp olduğundan şu an aramalarına cevap vermiyordu ama Bahar'ın az önce gönderdiği mesaj illaki telefonunu açtığı anda ekrana düşecekti.
Gözlerini elindeki telefona kilitlemiş mesajına geri dönüş beklerken kapı zilinin sesi duyuldu. Bu sesle oturduğu yerden fırlarcasına kalkıp herkesten önce kapıyı açtığında ise hayal kırıklığı yaşaması kaçınılmaz oldu çünkü gelen Mert değil Erkan'dı. "Günaydın bir tanem" diyerek kendisine sarılan Erkan'a yarım ağızla günaydın derken bile onun omzunun üstünden bir umutla apartmanın içine doğru bakıyordu. Olur ya Mert yine simit poğaça almaya gitmiştir de geri dönüyordur belki. Ama yok... Apartmanda çıt çıkmıyordu.
Erkan ayakkabılarını çıkarıp Bahar'ın elini tutarak onunla birlikte içeriye geçtikten sonra Reyhan Hanım ve Doğan Bey'e de selam verip koltuklardan birine oturdu. Oturur oturmaz da gözü tekli koltuğun üzerinde duran telefona takılmış Bahar'ın elini rahatsız olmuş gibi çekmesini bile fark etmemişti. Mert aramadan önce bu telefon işini halletmesi lazımdı ama bunu dikkat çekmeden nasıl yapacaktı onu kestiremiyordu.
Aslında şans da ondan yanaydı çünkü Mert telefonunu bulsa dahi henüz Bahar'ı arayabilecek cesarette değildi. Dün gece neler olduğunu sarhoş halde neler konuştuğunu ve Bahar'ın ona karşı olan tepkisini bilemediği için biraz huzursuzdu. Tabii bir de Erkan'ın söyledikleri vardı. Bahar'ın kafasında kendisini aile bireyi gibi şekillendirmesi ayrı Erkan'a karşı olan duygularını hatırlamaya başlaması ayrı üzmüştü onu. Tek tesellisi Bahar her şeyi hatırlayana kadar nikahın iptal edilmiş olduğunu sanmasıydı. Bir bilse öyle bir şey olmadığını...
Doğan Bey Erkan'a "Nasılsın oğlum?" diye sorarken bir yandan da oturmak için telefonu eline alıp sehpanın üzerine koydu. Erkan gözleri telefonda olarak "İyiyim baba sizler nasılsınız? Umarım akşam bir sorun yaşanmamıştır" dediğinde Doğan Bey her ne kadar sessiz sakin rahat bir gece olduğunu söylese de Bahar'ın dudağını kemirişi ve kuşku uyandıran bakışları pek öyle olmadığını söylüyor gibiydi.
Erkan anlık bir şekilde ona bakınca Bahar'ın bu kuşku uyandıran hallerini de hemen fark etmişti. O an aklından geçen şeyler sinirlenmesine de neden olmuyor değildi. Bahar'a "Oldu mu yoksa?" diye sorarken bir yandan da Mert'in sabahın köründe apartmandan çıkıp gidişini ve gece burada kalıp kalmadığını düşünüyordu. Burada kalma ihtimali de sessiz sedasız gidişi gibi germişti Erkan'ı.
"Ne oldu mu?"
"Herhangi bir sorun"
"Hayır olmadı"
Erkan sorup sormama ikilemi yaşasa da merakına yenilip "Peki Mert'ten haber var mı?" dedikten sonra önce Doğan Bey'e sonra da Bahar'a bakarak "Dün benden sonra ya da bu sabah uğradı mı?" dediğinde Bahar ne diyeceğini bilememişti. Şimdi dün gece geldi ama sarhoştu o yüzden içeriye gizli saklı girip gizli saklı da çıktı gitti denmezdi ki.
Bahar ne diyeceğini şaşırırken babası Erkan'ın hiç de hoşlanmayacağı bir şey söyleyerek "Sahi Mert nerelerde? Ona da senin için yaptıklarından dolayı doğru düzgün bir teşekkür edemedik. Arayıp bugün yarın ne zaman uygunsa yemeğe davet edelim diyorum. Sen ne dersin Bahar?" deyiverdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adın Bahardı (Dizi Tadında/Beklemede)
RomansBahar geçirdiği kazanın ardından gözlerini bir hastane odasında açmıştı. Ancak onu kötü bir sürpriz bekliyordu. Genç kız maalesef ki orada olma sebebini de hayatıyla alakalı diğer detayları da hatırlayamıyordu. Üzerinden de ne bir kimlik ne de bir t...