"Çiğdem Kaya... Yok bu değil. Kaya Çiğdem... O da değil. ÇiğKay... O ne be dizi fanlarının koyduğu uyduruk isimler gibi! Dur buldum galiba. Her Dem Bir Çekirdek... Yok anam yok! Çiğdoş... Tüüüh! O da yok. Bu kuzenin kullanıcı adı ne ya delireceğim bunların hiçbiri çizdiğim robot resme benzemiyor! Ağabey gelip şu sayfasını açtıklarıma bir daha göz atsana belki ben benzetememişimdir"
Mert daha önceden izlediği Erkan ile Bahar'ın kız isteme videosunda Çiğdem'i görmüş onu da Simay'ın yoğun ısrarıyla kardeşine detaylıca tarif etmişti ama sonuç pek parlak değildi. Açıkçası bu şekilde bulabileceğe de benzemiyordu çünkü Çiğdem hem sosyal medya hesaplarında kendi fotoğrafını kullanmıyor hem de ismiyle alakasız bir kullanıcı adıyla bulunuyordu.
Simay'ın sosyal medya avı sürerken Mert de Bahar'ın söyledikleri sebebiyle kalbi deli gibi ata ata yarının planlamasını yapıyordu. Bunun neticesinde "Simay boşuna arayıp yorulma" deyince de kardeşi afallamış bir halde ona doğru bakıp "Boşuna arama da ne demek? Hiçbir şey yapmadan öylece duracak mıyız ağabey?" dedi. Öylece durmayacaklardı elbet.
"Ben yarın sabah erkenden çıkıp nikah başvurusu yapmış olabilecekleri belediyelere gideceğim. Bir şekilde nikahın yerini öğrenmek zorundayım. O sırada eski okul arkadaşlarına da ulaşmaya çalışırım. Eminim ki yakın olduğu kişilere davetiye göndermiştir"
"Ben ne yapacağım? Boş boş durmayayım ya bana da bir şey yaptır"
"O zaman giderken seni de Bahar'ın evine bırakayım. Bugünlerde kuzeni gelecekti eğer şanslıysak onun ya da eve gelen bir başkası vasıtasıyla Bahar'a ulaşırız. Hatta apartman görevlisiyle ve komşularla konuş nikahın yerini bilen biri olabilir. Bir de Bahar'ın aradığı numarayı yeniden arayıp oranın neresi olduğunu öğrenmeye çalışırsan iyi olur"
"Sorduğumda teyze tek kelime etmedi ki"
"Olsun sen şansını bir daha dene. En kötü ihtimalle Bahar'a nikahın yerini bilmediğimizi iletmesini söylersin. Yaşlı bir kadın demiştin durumu anlatırsan halden anlar diye düşünüyorum. Bir de sen biraz..."
"Ben biraz ne?"
"Konuşurken insanı bezdiriyorsun belki yakasından düş diye direnemeyip söyler"
"Aşk olsun ağabey!"
"Neyse ki bu özelliğin işimize yarayabilir"
Simay yüzünü ekşitip ayaklarını toplayarak koltuğa gömülünce ona bakan Mert'in yüzünde bir tebessüm belirmişti. Kardeşinin yanına yanaşıp onu kolunun altına aldıktan sonra birbirlerine sıkı sıkı sarılınca Simay hemen şımarıp "Söylemeye dilin varmıyor farkındayım ama iyi ki varım değil mi?" diye sordu. Hemen de kendisini önemlileştirsin zaten geç kalmasın.
Mert'in cevabı kardeşinin uzun saçlarını tepetaklak ederek "Öyle" demesi eşliğinde olunca Simay da aldığı cevaptan memnun kalmayıp "Söyle ya! Kardeşim iyi ki varsın sen olmasan ne yapardım bir haltı beceremezdim desene. Korkma ağzına yapışmaz ya da incilerin dökülmez rahat ol" dedi ama ağabeyinin bakışlarını görünce hemen "Bir haltı becerememek ağır kaçtı biraz affedersin onu unutalım densizliğime ver" diyerek lafını düzeltmek zorunda kaldı. Mert kızamıyordu ki ona.
"Ağabey..."
"Ne oldu başımın tatlı belası?"
"Diyelim ki nikahın yerini öğrenemedik öğrensek de yetişemedik..."
"Öğreneceğiz"
"Peki ummadığımız bir aksilik olursa Bahar gerçekten de söylediği gibi ondan vazgeçtiğini düşünüp o nişanlı bozuntusuyla evlenir mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adın Bahardı (Dizi Tadında/Beklemede)
RomanceBahar geçirdiği kazanın ardından gözlerini bir hastane odasında açmıştı. Ancak onu kötü bir sürpriz bekliyordu. Genç kız maalesef ki orada olma sebebini de hayatıyla alakalı diğer detayları da hatırlayamıyordu. Üzerinden de ne bir kimlik ne de bir t...