18.Bölüm : O adamı gerçekten seviyor. Kalbi ona ait...

343 38 47
                                    

Dün gece Bahar'ın yanına geldiğinden de onunla konuşmaması gereken şeyler konuştuğundan da habersiz olan Mert yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı. Ancak başındaki ağrının rahatsızlığıyla gözlerini açmak istese de bunu yapmakta bir hayli zorlanıyordu. Daha önce hiç bu kadar korkunç bir ağrıyla güne merhaba dememişti herhalde.  


Kaşlarını çatıp gözlerini zorlukla araladıktan sonra bir süre açılmak adına tavana bakmış sonra da boğazındaki kuruluk sebebiyle yutkunmaya çalışarak kısık gözlerini nerede olduğunu anlamaya çalışır gibi odada gezdirmeye başlamıştı. Halbuki şu an aklının ucundan dahi geçmeyecek bir yerdeydi.


Odanın kapısına doğru baktığında ise bir anlığına Bahar'ı görür gibi olmuştu. Dün gece o kapının önünde Bahar'ın yüzünü ellerinin arasına aldığı ve birbirlerine haddinden fazla yakın oldukları görüntüydü bu. Bu gerçekten yaşanmış mıydı yoksa alkolün etkisiyle sızıp o sırada gördüğü bir rüya mıydı emin olamıyordu. Onun bu halleri de Bahar'ın geçmişiyle alakalı gördüğü görüntüler hakkında tereddüde düşmesi gibi olmuştu. Şimdi de Mert emin olamadığı için benzer bir tereddüt yaşıyordu. Bu durum insana kendisini garip hissettiriyormuş gerçekten.


Mert düşünürken yanındaki kıpırtıyla başını sağ tarafına çevirmiş ve çevirdiği gibi de yaşayıp yaşayabileceği en büyük şoklardan birini yaşamıştı. Gece salona gitmeyip yatağın diğer tarafına kıvrılarak uzun süre Mert'i izleyen Bahar sabaha karşı uyuyakalmış şu anda da yanında huzur içinde uyumayı sürdürüyordu. Mert çok şaşkındı. Onunla bütün gece yan yana mı uyumuşlardı yani? 


Elinin ayasıyla ağrıyan başını tutarken bir yandan da dün gece neler olduğunu düşünüyordu. Sahil tarafına gitmiş oradaki balıkçıların sofrasına konuk olup onlarla dertleşmiş sonra da yanlarına gelen genç adamın yardımıyla bir otele yerleşmişti. İyi de hemen yatıp uyumamış mıydı? Ne zaman otelden çıkıp da buraya gelmişti gerçekten anlayamıyordu.


Düşünceler içerisindeyken yeniden Bahar'a bakınca içini bir korku kaplamıştı. Buraya nasıl geldiğini bilmediğine göre dün gece epey bir sarhoş olmalıydı. Acaba o haldeyken buraya geliş sebebini Bahar'a nasıl açıklamış ona neler söylemişti? Hatırlamaya çalışırken elini yavaşça Bahar'a doğru uzatmış ama yine ona dokunamadan geri çekmişti. Halbuki dün gece saçlarına dokunurken daha cesurdu.


Ne yapacağının kararsızlığını yaşarken bacaklarını yataktan sarkıtıp oturur vaziyete gelerek başını ellerinin arasına aldı. Bahar'a ona aşık olduğunu itiraf edip etmediğini ettiyse de onun bunu nasıl karşılamış olacağını düşünürken ani bir şekilde başını kaldırdı ve komodinin üzerinde ters halde duran çerçeve dikkatini çekince onu eline aldı. Tedirgince çerçevenin önünü kendisine doğru çevirdiğinde görmekten korktuğu görüntü çıkmıştı karşısına. Bahar ile Erkan'ın birbirlerine sevgiyle baktıkları bir fotoğraftı bu. Bu kaderin ona gör ve kabullenerek umut etmeyi bırak artık deme şekli miydi acaba?

 Bu kaderin ona gör ve kabullenerek umut etmeyi bırak artık deme şekli miydi acaba?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Adın Bahardı (Dizi Tadında/Beklemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin