XXV|Gerçek Temas

2.6K 196 268
                                    


Besmele çekip okuyun da çarpılma ihtimaliniz azalsın LSLFLDLDL

Şimdi öhm, UYARI yapacağım.

Seni sapık ben smut falan okumamcılardansanız,

Cinsellik tasviri ve detayları midemi bulandırıyorculardansanız, 

Son olarak yaşınız on altının altındaysa,

Lütfen bölgeyi terk edin.

Ciddiyim,

Aşırı detay var.

Ya da yok bilmiyorumaldk ben kendimi kandırıyor da olabilirmwld

Geri kalanlar :3

sevmeniz dileğiylefjwşjsjpdjşdhp :*

Keyifli okumalarr :*

———-

Mad about you
XXV|Gerçek Temas

Olanlar, rüya mıydı yoksa başlı başına bir kabus muydu emin değildim.

Hem huzurlu hem de bir o kadar rahatsız hissetmem, elimi sımsıkı tuttuğunda ona güvenmem, kalbimin bir türlü normal ritmine dönememesi,

Hayatımda hiç olmadığım kadar sessiz olmam akıl kârı gelmiyordu.

İki gün sonra gidecekti ve gittiği gibi beni de mahvedecekti.

Eli elimdeydi, gözleriyse arada bir bana değiyor ve sokak lambalarının loş ışığı suratına vururken nefesimi kesiyordu. O çok güzeldi. Belki çiçek böcek dışında pek de güzel bir şey görmemiştin fakat o, on sekiz yıllık hayatımda gördüğüm en güzel varlıktı. Haksızlıktı bu.

Tamamen koca bir haksızlıktı.

Yüzündeki çilleri, soluk tenindeki dövmeleri, iri dudakları, büyük siyah gözleri, burnu, çenesi, çattığı kaşları, kızıl saçları, her şekilde güzeldi ve bu düşüncem, su götüremez bir gerçek şeklinde ilerlemeye devam ediyordu. Fikrimi hiçbir şey değiştiremezdi. Ona olan kızgınlığımın başlıca sebeplerinden biri de buydu, bu olmuştu.

Bu kadar güzel olmamalıydı.

Bu kadar kaçmamalıydı.

Kovalamıştım ve o süre zarfında ona geri dönülemez bir şekilde tutulmuştum. Peki o? O da tutulmuş muydu? Sanmıyordum. Belki etkilenirdi fakat ona karşı hissettiğim şeylerin aynısını bana karşı asla hissetmezdi. Zaten gidiyordu.

Aptal, zaten gidiyordu ne yapacaktı ki?

Evimin önüne geri döndüğümüzde elimi bırakmıştı ve kısa süreli de olsa tutmasına alışan yanım, can çekişmeye başlamıştı. Fakat umursamamış, bahçeye girip kapıya vardığımızda bıraktığı elimi cebime götürüp anahtarı çıkarmıştım. Beni sırf Seungmin'i sormak için mi oraya götürmüştü? Neden bu kadar sinirlenmişti? Umursuyordu ve beni daha beter etkilediğinin farkında bile değildi.

Bilmiyorum, belki de tam tersi bilerek yapıyordu.

Kapıyı açmıştım ve istemsizce mekanikleşmeye başlayan hareketlerimle evin içine en sonunda girmiş ve direkt olarak mutfağa yönelmiştim. Klasikti. Dolabı açmıştım sonra. Ardından yedi tenekeyi birden kucakladıktan sonra kapağı ayağımla kapatıp salona geçmiştim.

Reckless - 破壊者 ¦ hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin