Reckless - 破壊者 ¦ hyunlix

XVIII|Zayıf Nokta

Bu şarkı ve benim onunla olan anılarım :)

Dikkat,

Oldukça itaatkar huncin sahnesi içerir

Dikkat 2,

Bu bölümde yaşananlar için üzgünümleKHFÇEFK

-

"Ama sadece aşkın bizi yok etmesi için bekleyemem."

The Neighbourhood - Flawless

XVIII|Zayıf Nokta

Odaklanmak zordu. Kalbiniz, son atışlarını yaşarcasına ya da sizi daha erkenden cehenneme yollamak istercesine atarken ucu size dokunmayacak kararlar vermeye odaklanmak çok ama çok zordu.

Hele ki, kırılma anına denk gelmişseniz bu daha da zordu.

Felix, asla mantığını öğrenemeyeceğim bir formül, davranışları ise denklemin ta kendisiydi. Onu çözemezdim. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım, ne kadar bildiğim sandığım şeyleri hayata geçirmeye çalışırsam çalışayım formül aynı kalsa bile karşıma yeni sorular çıkacak ve ben, her zamanki gibi çözemeyecektim.

Hiç çözemeyecektim.

Öpmüştü beni.

Ellerime şimdi bir dolu denklem koymuş ve başka yol göstermeksizin kendisine mecbur bırakmıştı. Yoktu çünkü. Onu çözmek için sırf kendi gözlerimle bakmam yetmiyordu.

Ona onun, yöntemiyle bakmalıydım fakat bunu nasıl yapabileceğimi bile inanın ki bilmiyordum. Nefret ederdim. Denklemden de siktiğimin formüllerinden de nefret ederdim.

Şimdiyse en büyük nefretim karşımdaydı.

Çünkü boktan bir sorudan tamamen farksızdı.

Ufak bir baskıydı fakat içimde koca bir yıkım oluşturmuştu. Bunu beklememiştim. Ne o yıkımı hissetmeyi ne de onun bıraktığı o sarsıcı etkiyi. Gözlerim açık kalmıştı bir süre.

Onunkinin aksine.

Bileğimi tutuşu gevşemişti yavaştan. Bir an daha da sıkı kavramasını istemeden edemezken ağzını aralamıştı. Böylece halihazırda birleşik olan dudaklarımız yüzünden benim ağzımı aralamama neden olmuş, dengemi korumakta zorlanacağımı anladığım gibi bileklerimi ellerinin arasından kurtarıp omuzlarına çıkarmıştım hızlıca. Titriyordum. Bedenim öylesine bir adrenalinle kavruluyordu ki, istemsizce soluk hızım katlanarak artıyor ve dudaklarına olan baskım da aynı oranda büyüyordu. Birikmiş bir histi bu. Artmaya da devam ediyordu. Aklımı kaçıracaktım.

Bana ne yaptıysa aklımı kaçıracaktım.

Belimi tutmuştu.

Ve film, kopmuştu.

Gözlerim yumulurken başını yana eğdiğini hissetmiştim. Çünkü artık ağzımın arasındaki boşluk onun dolgun dudağının bir parçasıyla kapanmış ve içimdeki şahlanmanın tuzu biberi olmuştu. İlk defa öpüşüyor gibiydim sanki. İlk defa bunu tecrübe ediyor ve gerçek anlamda tadıyordum. Odayı sertçe aldığımız soluklar dolduruyordu ve ben, hayatımın birkaç saniyesinde gerçekten yaşadığımı hissediyordum.

Kısa, birkaç saniye.

Ellerim, omuzlarından yukarı çıkmıştı hararetle. Ensesini kavramış ve nefes almak adına kendimi geri çektiğimde ilk iş afallamış bir şekilde suratına bakmıştım. Benden farksızdı o da gözlerini araladığında. Boşlukta gibiydik. İrisleri, gözümün önünde art arda kırpışmıştı ve koca bir siktiri fısıltıyla döktüğünde yarım yamalak bir şekilde dudaklarımın kıvrıldığını hissetmiştim. Gülmek istiyordum.