Hadi obaaowgks
Amk dayanamıyorum
Sizi ortama direkt ışınlayacağım o yüzden.
Umarım beğenirsiniz biraz uzun oldu ama :'
İyi okumlaaarrr :*
Eminem, Lose Yourself
III|Bahis
Gençlik hatası.
Aklınızdan öte yaşınızın üzerine yıktığınız hata türü.
Malum, bu sık sık yapılırdı. Daha çok orta yaş ve ihtiyar kesimden duyardınız bu lafı. O anki hevese yenilip yapmak,canınız istiyor diye yapmak,mecburen yapmak, o an o gerekiyor diye yapmak ve türevleri...
Yalnızca birer bahaneydi.
Jeongin'in aracıyla birlikte, Felix'in konum attığı yere giderken ileride belki de tıpkı diğer insanlar gibi yaşıma yıkacağım bir şey yapmak üzere olduğumu düşünüyor ve dışarıyı izliyordum.
Açık açık, dayak yiyecektim.
Yani, henüz gençlik hatası yaptığını düşünmeyen insanlardan,yiyecektim.
Bu maçlardan eliniz ayağınız morarmadan çıkamazdınız. Elmacık kemiğinize, göğüs kafesinize ve illaki omzunuza sizi cehenneme götürüp geri dünyaya getirmesi garanti olmayan darbeler alırdınız. Üstelik bu darbeyi hafifletecek eldivenler bile olmadan.
Kemiğe kemikti yani kısaca.
Bu zordu, bu cidden sizi sarsacak kadar tehlikeli ve bilincinizi yitirtecek kadar da ölümcüldü. Ringte yalnızca bir kişinin kolu havaya kalkmalıydı. Sadece bir kişinin, acıyla inleyişi her yerde yankılanmalıydı. Yalnızca tek bir mola vardı nefes alabilmeniz için.
Çünkü öte ki nefesi ya ringte verirdiniz, ya da zafer sigarası yakarken.
Her seferinde sınırlar zorlanıyordu. Çünkü her seferinde bahis katlanarak artıyor, arttıkça da sözde konulan tüm kurallar bir bir sahayı terk ediyordu.
Siktirin, ben delirmiştim.
Çünkü zafer sigaralarının tadının hep başka olduğunu düşünüyordum hâlâ.
"Geldik!"
Jeongin yanımdan heyecanlı bir sesle konuştuğunda, navigasyonu açık kalan telefonumu kapatıp cebime koymuş ve ona dönmüştüm. Kendisi dikiz aynasından saçları düzeltirken, gözlerimi devirmeden edemedim. Ağzımdaki naneli sakızı yuttuktan sonra omzuna vurmuş ve "Az süslen."demiştim. Beni takmadı bile. Fakat çenesini kastığı gözlerimden kaçmamıştı. Ona vurmamdan nefret ediyordu. Ona vurmam, onu deli ediyordu.
Fakat ringe kendi elleriyle gönderdiği için hiçbir şey yapamıyordu.
İrisleri bana dönerken meşhur gülümsemesini takınmış ve" Elini kolunu siktirtmeden inelim şu arabadan Hyunjin."demişti nazikçe.
Onun aksine vakit kaybetmeden arabadan çıkmak istediğimden yalnızca" Hay hay! "demekle yetinmiş ve birazdan acı içinde kıvranmanın sancısını çekmeyecekmişim gibi gülmüştüm. Kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Gözlerim etrafta gezinirken, garaj kapısının önünde dikilen Felix'i görmemle gülümsememin az da olsa sekteye uğradığını hissetsem de adımlarım ona doğru yönelmişti. Bir değişiklik yoktu sahi,
Fakat sanki bu akşam fazladan tiplenmişti.
Gri, dar bir kot gitmişti ve üzerinde, koyu gri uzun kollusunun üzerine giydiği, kısa kollu oduncu gömleğinden vardı. Genelde böyle giyinirdi. Onun hiçbir zaman benim gibi eşofman giydiğini görmemiştim. Rahatsız kıyafet kombinlemede üstüne yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reckless - 破壊者 ¦ hyunlix
Fanfiction'Biri beyin,diğeriyse kas gücüydü. Kazanmak içinse iş birliği gerekiyordu.' • [angst olaylar içerir!] Switch! |Ms 45'in yan kitabıdır. Okumak için illa onu da okumanız şart değildir.| |Fazlasıyla Kara mizah, olumsuz örnek ve argo içerir.| 17.12.20 0...