Keyifli okumalar :*Yorum istiyorum desem??
LØREN - Empty Trash
XII|Takılmacalar
Sık sık yalan söylerdim çünkü yalanın kurtuluş olduğunu düşünen biriydim. Doğrular ipe sapa gelmez durumlarda başıma yalnızca bela açıyordu ve ben belalardan nefret ederdim.
Belalardan herkes nefret ederdi.
Fakat bulunduğum hayat, belaların merceği konumundaydı ve her ne kadar uğraşmak istemezsem istemeyeyim sonsuz bir döngüyle önümde biteceğini biliyordum. Buradaki halkın tamamı zaten dürüst değildi. Yan komşumuzun bodrumunda bir kenevir serası vardı, market sahibi kaçak sigara alıp karşılığında kutu makarnalardan veriyordu. Sokakta oynayan çocukların elinde düşük değerde wonlar vardı ve onları kesinlikle abur cubur almak için kullanmıyorlardı. Burası leşti fakat ben de bu leşin bir parçasıydım. Boktan da olsa bu yeri seviyordum çünkü bana küçüklüğümden beri trigonometriden daha işe yararlı olan o şeyi öğretmiş olabilirdi.
Yalanı.
Yalancıları yalancılar anlardı ve bu sizin bizzat kendi abinizse daha durumu daha da kolaylaştırırdı.
Minho, yerde oturmaya devam ederken onu izlemeyi kesmiş ve başından beri düşündüğüm şeyin tam aksini yapmıştım. Hoş, düşündüğüm şeylere hiçbir zaman uymuyordum Mesaisi falan yoktu. Kesinlikle yoktu. Kafası güzel olabilirdi fakat sabahın beşine değin çalışacak kadar da beynini yutmuş olamazdı. Nefesleri dakikalar geçmesine rağmen hala düzelmemişti bile. "Neredeydin? " diye mırıldandım. Bir şey dememişti. Şokta gibiydi ve onu asla anlayabileceğimi düşünmüyordum. Birbirimizi önemsemesine önemserdik fakat yaptığımız şeyleri çoğu zaman siklemezdik.
İstisnalar kaideyi bozmazdı.
Sorumla bana bu sefer tam dönüşlü bakmıştı. "Mesaiye kaldım?" gözlerimin içine bakıyordu.
Burnumdan sesli bir nefes vererek gülmüş ve çıkışmasına karşılık, "Çocuk mu kandırıyorsun sen?" demiştim bu sefer. Aynı şeyi demeye yine devam edecekti fakat yalanının farkında olduğumu bilmesi ona yeterdi. Uğraşmayacaktım zaten.
Dişlerini sıkmıştı ve, "Hyunjin," demişti. "Fazla oluyorsun." Yanakları kızarıktı ve yorgunluğu gün gibi ortadayken hala direniyordu. Omuzlarımı silktim."Bara mı gittin?"
"Ah-Cidden!"
"Polis mi kovaladı?"
Her insanın bir sınırı vardı. Kimisi çok çabuk bu sınıra dayanırdı kimisiyse sınırına çok, ama çok uzaktı.
Minho, sınırına uzak olanlardandı fakat sadece soru sormama rağmen sinirle inleyip"Hayır!" diye bağırmıştı. Suratımı buruşturdum. Berbat bir geceydi. Yemin ederim ki hayatımda geçirdiğim en berbat gecelerden biriydi. Arkasını dönüp bir hışımla gittiğinde," Özel gününde misin amına koyayım? "demeden edememiştim. Garip davranıyordu. Başımı iki yana sallarken burnumu çekmiş ve avuçlarımı şakaklarıma dayayarak salona geçmiştim. Muhtemelen sabah hiçbir şey olmamış gibi davranacaktık.
Klasikti.
Karanlık odada yanan ekranın ışığını görmemle gözlerimi kısarken" Hasiktir.. "demiştim.
" Uyanmışsın. "
Gün aymaya başladığından loş olsa da suratını görüyordum. Sesimle birlikte telefonunu kapatırken bana dönmüş ve ayağa kalktığında giydiği ceketini yeni fark etmiştim. Hazırlanmıştı." Ah, evet. Uykuyla aram pek iyi değil de. "istemsizce gülümsemeden edememiştim." Keşke benim de olmasa..."Saçma bir şekilde üşüme geliyordu ve onunla karşı karşıya geldiğimde resmen yerimde büzüşür bir pozisyona gelmiştim. Komik gözüküyor olmalıydım. Eli havaya kalktı ve saniyeler içinde saçlarımın arasına geçerken," Gözlerin yumuluyor. "dedi. Bakışlarım bu hareketiyle onda kalakalırken daha da ileri gitmiş, şaşkınlığım onun yalnızca daha da fazla sırıtmasına neden olmuştu. Eli belimi buldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reckless - 破壊者 ¦ hyunlix
Fanfic'Biri beyin,diğeriyse kas gücüydü. Kazanmak içinse iş birliği gerekiyordu.' • [angst olaylar içerir!] Switch! |Ms 45'in yan kitabıdır. Okumak için illa onu da okumanız şart değildir.| |Fazlasıyla Kara mizah, olumsuz örnek ve argo içerir.| 17.12.20 0...