keyifli okumalarrr :33Beauty school dropout ,Die for you
-
Jeongin
"Ev sahibi olan kızın, doğum günüymüş." demiştim kapının önündeyken.
"Adını hatırlamıyorum ama Yeosang söylemişti."
Kafam allak bullaktı ve bunu düşünmemek için konuşmam gerekiyordu. Sessiz duramazdım. Birkaç dakika da olsa konuşmadan duramayan o insanlardandım ve şimdi,yapmam gereken tek, en iyi şey buydu çünkü Hyunjin'in de düşünmesini istemiyordum. Yeterince dağılmıştı ,toparlaması içinse yalnızca on beş dakikası vardı. Sadece iki bardak içecekti.
Sadece iki bardak içecekti ve gerisini düşünmeyecek kadar uyuşmuş olacaktı.
Onu durdurmam gerekiyordu normalde. Minho hyunga gecenin sonunda ne diyeceğimi bilmiyordum bile. İşler bu sefer her zamanki gibi değildi.
Nasıl bitecekti hiçbir fikrim yoktu.
Sadece deli gibi endişeliydim ve tüm bu dümenin ardı bu günden sonra belli olacağından Hyunjin'i engellemeyi boşvermiştim. Çünkü bu son'du.
Artık kurtulacaktı.
"İleride Seninle..seninle gerçek bir işte çalışacağız, dostum."
Paraya ihtiyacım falan yoktu fakat Hyunjin'le dilencilik bile yapabileceğimi hissediyordum. Her ne olursa olsun onu yalnız bırakamayacağımı çok iyi anlamıştım. Aptal...
Nasıl ona aşık olabilmişti aklım almıyordu.
Hayatı tümüyle mahvolabilirdi. Felix'i yalnızca okuldan ve dışarıdan gördüğümüz kadarıyla biliyorduk. Changbin'in dediklerinden sonra onun ne bok olduğunu sorgulamayı ısrarla reddetmiştim çünkü algılamak istemiyordum.
Onun öyle biri olduğunu algılamak istemiyordum.
Ben böyleyken Hyunjin'in durumunu tahmin bile edemiyordum.Felix'e aşıktı ve sırf bu yüzden bile onun da kafası epey karışık olmalıydı.
Çünkü o kadar konuşmama rağmen hala çıtı çıkmamıştı.
Kaşlarım çatılırken,"Ciddiyim,"diye devam etmiş ve kapıyı tıklatıp arkama dönmeye hazırlanmıştım. Deminden beri sesi çıkmıyordu. Hala dalgın olmalıydı. Kafasını dağıtmak için elimden geleni yapıyordum fakat anlaşılan o ki,
Sadece Kendi dünyamda kaybolmuştum.
"Hayatını yaşaya-.."
İrislerim arkamdaki boşlukta takılı kalırken,"Siktir.."diye fısıldamış ve yerimde bir saniye bile beklemeden bahçeye adımlamıştım. Yoktu.
Ne zamandır yoktu?
"Hyunjin!"
Dışarıdaydı.Beni bekleyen o'ydu ve yanından geçtiğimde ardımda olduğuna adım gibi emindim. Çok olmuş olamazdı. Belki de yeniden arabaya gitmişti. Belki de gitmekten vazgeçmişti. Bir ihtimal ikisinden birisi olması için dua ediyordum . Gözlerim etrafı deli gibi tararken baktığım hiçbir yerde olmayışıysa umutlarımı git gide artırıyordu. "Hyunjin! Madem arabaya bineceksin neden haber vermiyorsun!?" Diye bağırmıştım. Neden bu kadar panik yaptığım bariz ortadaydı.
Çünkü Hyunjin hayatımda gördüğüm en dengesiz insanlardan biriydi.
Arabaya tek solukta vardığımda kendimi burada olduğuna inandırmak istesem de elim telefonuma gitmiş ve içi boş gözüken araçla,"Lanet olsun!"demiştim tükürürcesine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reckless - 破壊者 ¦ hyunlix
Fanfic'Biri beyin,diğeriyse kas gücüydü. Kazanmak içinse iş birliği gerekiyordu.' • [angst olaylar içerir!] Switch! |Ms 45'in yan kitabıdır. Okumak için illa onu da okumanız şart değildir.| |Fazlasıyla Kara mizah, olumsuz örnek ve argo içerir.| 17.12.20 0...