XXVI¦Saklanmış, Bitmiş, Birikmiş

1.9K 180 233
                                    

Keyifli okumalar :*

—-


Tnbhd,noise
"Neden kötülüğün kazanmasına izin verdin?"
XXVI|Saklanmış, Bitmiş, Birikmiş

Jisung

"Pişman olacak."

Karşımdaki çocuğun dediğiyle başımı sallamış ve ondan gözlerimi kaçırırken "Biliyorum." diye mırıldanmıştım. Anlaşılıyordu zaten.
Felix, eğer öylece bırakıp giderse çok pişman olacaktı. Kendisi farkında bile değildi ama eğer Hyunjin'e bir şey olursa onun pişmanlığıyla sıkı bir şekilde boğuşacaktı ve uzak durmak istediği başka bir sıkıntıya düşecekti. Derin bir iç çekmiştim.

"Geldiği gün öldürmesi gerekiyordu."

Changbin'in , ettiğim cümleyle sertçe yutkunduğunu duyduğumda gülmeden edememiştim. Benden daha karmaşık bir durumdaydı.

Eh, hesaplamadığı bir şey olmuştu.

Şu çocuklarda ne bulmuşlardı aklım almıyordu cidden.

"Ne zaman?" demişti ve ben de beklemeden, "ilk gördüğüm gün." diye yanıtlamıştım. Şaşkın bakan gözlerinin o sabaha açılmaması gerekiyordu. Arkama yaslandım ve beni dikkatle dinleyen Changbin'e baktım yeniden. Kaşlarını çatmış, soru işareti dolu olan suratıyla bana bakıyordu.

Omuzlarımı silkmiştim.

"Her şeyi gördü. Görmemesi gerektiği kadar. Etrafa açık edeceğinden değildi. Biliyorsun.. Bahane sadece. Ondan çok önceden kurtulması gerekiyordu. Çocukta hiçbir geri çekilme yok mu bu arada? " Belki Felix onu görüp bırakabilirdi. Sonuçta karşılık görmedim mi mecburen uzak durmak zorunda hissederdi kendini.

Başını iki yana sallamıştı Changbin, "Jeongin'e olması gereken her şeyi anlattım ve Hyunjin'e de iletti zaten. Fakat.." sıkıntıyla solumuş ve saçlarını karıştırırken, "Artık, yapacak bir şeyimiz kalmadı." demişti.

"Derken?"

Rahatsız gözüküyordu.

"Ne oldu Changbin?" demiştim ve onu gevşetmek adına uzanıp kolunu patpatlamıştım. Yaptığı şey bizi kötülemek değildi çünkü zaten tam da anlattığı gibiydik. Sadece doğrudan Hyunjin'le iletişime geçmek yerine,

Arkadaşını kullanmıştık.

Gerçi, kendiliğinden gelişmişti her şey. Bir plan veyahut takip aracılığıyla çocuğun arkadaşına ulaşmamıştık.

Changbin'i iyi bir gece geçirmek adına o bulmuştu ve bizim de taşlarımız, Jeongin'in boksu ve ortamı sormaya başlamasıyla oturmuştu.

Çünkü Felix, ortağı hakkında bize hiçbir şey dememişti.

Biz bulmuştuk.

Günler önce.

Changbin dudaklarını birbirine bastırdı. "Eğer Hyunjin'i fark ederlerse, hiç kurtulma şansı yok değil mi?"

Yedi ayla yırtamazdı.

"Evet." demiştim basitçe. Kaşlarım duyacaklarımın tahminiyle çoktan çatılmıştı.

Ve o, berbat bir şey söylemişti.

"Daha siktiriboktan bir sorunumuz var." demişti ve düşünceyle çenesini sıvazladığında bunu nasıl açıklayacağını düşünür gibi bir hale bürünmüştü. Can sıkıcıydı.

"Çocuk..anla işte ona karşı boş değil sanırım."

Bu illet daha da can sıkıcıydı ama.

Reckless - 破壊者 ¦ hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin