Günler birbirini kovalamış,Bahar eski sağlığına çoktan kavuşmuştu bile.Artık kendi vücudunda yalnız değildi.Bir bebeği olacaktı.Bunu bilmek,elini karnına koyduğunda içinde bir canlının var olduğunu hissetmek,tarifsiz mutluluk yaşatıyordu.Nedim bu haberi aldığında sevinç gözyaşları dökmüş,Bahar'ın üzerine daha çok titrer olmuştu.
Bahar bu haberi vermek için epey beklemişti.Nedim'in 'kilo mu aldın sen?' sorularını hep şakaya vuruyor ve üzerini kapatıyordu.Öyle bir şekilde söylemeliydi ki Nedim bugünü unutmamalı,her aklına geldiğinde gözleri dolmalıydı.İnsanların hayatlarında unutamadığı nadir anlar vardır. Bu anlar hep yürekte hissedilir.Bu anların bir tarifi yoktur. Ve insan her hatırladığında ilk kez yaşanıyormuş hissiyatını verir. İşte Nedim içinde o anlardan biri yaşanmalıydı.
Bahar planını çoktan yapmıştı.Nedim'in en yoğun olduğu saate denk getirerek aradı.Uzun uzun çaldırdıktan sonra Nedim'in sesiyle heyecanını gizlemeye çalıştı:
-"Sevgilim napıyorsun?"dedi Bahar munzurca gülerek.
-"İyiyim aşkım çok yoğunum,işler güzel gidiyor.Ben seni daha sonra arayayım mı?"
-"Dur dur hemen bir şey söyleyeceğim.Bir sürpriz yapacağım arkadaşıma.Onun için bir pasta lazım."
-"Tamam şimdi geliyoruuuum." diye seslendi Nedim içerden kendilerini çağıranlara.Ardından Bahar'a;
-Tamam hayatım akşam getiririm.Seni seviyorum.Görü..."demeye kalmadan Bahar Nedim'in telefonu kapatmasına fırsat vermedi.
-"Nedim dur dur.Söyleyeceklerim bitmedi.Pastayı tarif edeceğim.Bebek ayakkabısı şeklinde olsun.Üzerinde de "Bir Can Daha.." yazsın.Şeklini,boyutunu,rengini sana bırakıyorum.Seni seviyorum" telefonu bir çırpıda kapattı.
Nedim gerçektende hiçbir şey anlamamıştı.Bahar'ın hamile arkadaşlarını düşündü. Aklına karşı komşuları geldi.Ne zamandır hediye almak istiyorlardı.Demekki Bahar pasta ile kutlama yapmak istemişti.Bu düşüncelerden sıyrılarak birikmiş ve yoğun işlerini halletmeye koyuldu.
Yoğun geçen bir günün ardından,iş yerinden ağır adımlarla çıktı Nedim.Koşa koşa eve gidip,Bahar'ına sarılıp çayını yudumlamak istiyordu.Tam yolu yarılamışken,Bahar'ın siparişini unuttuğunu farketti.Hemen geri dönerek pastane aramaya başladı.Bahar özellikle pasta seçimini ona bırakmıştı,hazır bir şey almak istemiyordu ancak vakit yoktu.
Biraz dolaştıktan sonra yolun karşısında bir pastane gördü ve arabasını o yöne doğru sürmeye başladı.Park ettikten sonra koşarak pastaneye girdi.Hazır yapım pastalara bakmaya başladı.Tam tarife uygun bir pasta gördü.Hemen kasaya yaklaştı.
-"Pardon,bebek ayakkabısı şeklindeki şu mavi pastayı alabilir miyim?"Kasadaki kız mahcup bir ses tonuyla cevapladı.
-"Üzgünüm,o pasta özel olarak müşteri tarafından sipariş edildi.Ama şuan aynı pastanın pembe rengini yapıyor ustalarımız." Sebebini bilmediği bir şekilde Nedim'in içindeki ses mavi pasta diye diretip duruyordu.
-"Bir şeyler yapamaz mısınız?Ben o pastadan istiyorum."
-"Beyefendi gerçekten yapacak bir şeyimiz yok.İsterseniz siparişinizi alalım,yarında teslim alırsınız."
-"Yok hayır bana bugün lazımdı." Diyerek çıkış kapısına yöneldi. 'Ah salak kafam,nasılda unuttum' diyerek söylenmeye başladı.Kendisine çok kızmıştı. Bahar ondan bir şey istemişti ama o yapamamıştı. Arabasına doğru yaklaştığında bir ses duydu. Arkasına döndü. Orta yaşlarda bir adam pastahanenin önünde ona sesleniyordu.
-"Pardon bakar mısın?" ardından gel işareti yaptı.Nedim istemez adımlarla adama doğru yürüdü.
-"Buyrun?"
-"Bugün şanslı gününde olabilir misin?" Nedim şaşırmıştı.
-"Nasıl yani?"
-"Ben bu pastanenin sahibiyim.Sabahta siparişi ben almıştım.Sen o pastayı sorduktan sonra müşteri aradı ve siparişi iptal ettiklerini söyledi.Nasiplisin kardeş"
Nedim sevinç çığlıkları atmamak için kendisini zor tutuyordu. Birbirlerine gülümseyerek içeri girdiler.Pastaya son bir kez baktı ve;
-"Bende sipariş etsem böyle bir şey tarif ederdim" dedi.Pastane sahibi Nedim'in omzuna dokundu;
-"Hayırdır baba mı oluyorsun?"Nedim aniden başını kaldırarak adama baktı.Baba olma düşüncesi sımsıcak sarmıştı bedenini.O da çok isterdi ancak Bahar'ın hazır olmadığını düşünüyordu.
-"Yok eşim arkadaşına sürpriz yapacak,benden de rica etti."
-"Rabbi'm isteyen herkese nasip etsin İnşaALLAH.Senin kendi çocuğunun ilk pastasını yaptırmaya da bekleriz."Diyerek Nedim'e gülümsedi.
-"İnşaALLAH " diyerek pastaneden ayrıldı Nedim.Arabasına bindi, eve gitmek için yola koyuldu. Giderken bir çocuk mağazasında durdu ve girişte gözüne takılan bebek ayakkabısını aldı."Çam sakızı çoban armağanı" diye düşündü.
Eve geldiğinde epey geç olmuştu.Kapıyı çaldı ve tüm gün özlemiyle yanıp tutuştuğu karısına sımsıkı sarıldı.
-"Bahar'ım kusura bakma çok geç kaldım.Misafirler gitmedi değil mi?"
-"Ne misafiri?" diye sordu Bahar hınzırca.
-"E pasta al arkadaşıma sürpriz yapacağım dedin ya?Yoksa biz mi gideceğiz?"Bahar Nedim'in kendi hamileliğiyle ilgili bir şey anlamamasına çok sevindi.Bozuntuya vermedi.
-"Yok onları daha sonra çağıracağım.Önce bir yemeğimizi yiyelim.Gir içeri artık çok üşüdüm"
Nedim elini yüzünü yıkadıktan sonra yemek masasına oturdu.Yemekte fazladan küçük bir tabak ve kaşıkta vardı."Allah Allah benim hanım kafayı mı yedi" diye söylenirken kendi aldığı pastanın masaya konmasıyla şok olmuştu.
-"Şimdi mi geliyorlar?" dedi yutkunarak.Bahar kahkaha attı ve kocaman bir öpücük kondurdu kocasının yüzüne.
-"Ya benim şapşik kocaaaam.Hala anlamadın mı? 'Bir Can Daha'katılıyor aramıza."Ne olduğunu anlamaya çalışan Nedim boş boş Bahar'ın yüzüne bakmaya başladı.Durumun farkına varan Nedim sevinç gözyaşlarını gizleyemedi.Sımsıkı sarıldı karısına ve olduğu yerde döndürmeye başladı.
-"Dur dur napıyosun şaşkın kocaaam beniiiim"
-"Ne yani şimdi ben baba mı oluyorum" diye tekrar sordu Nedim gözyaşları içinde.
-"Evet artık evli,mutlu,çocuklu oluyoruz"
-"Yaa sen ne kadar hilebaz oldun böyle? Dedi karısını öpücüklere boğarken."Hemde pastayı bile bana seçtirdin.Senden korkulur."
-"Demek mavi renk seçtin.En çok bunu merak ediyordum.Bende erkek olacak diye hissediyorum"
-"Bana dünyanın en güzel duygusunu yaşattın.Bu anı ölsem unutmam.Bana hem çocuğumun pastasını hemde ilk hediyesini aldırmışsın" diyerek hediye paketini getirdi.İçinden çıkan bebek ayakkabısını gören Bahar çok duygulanmıştı.Şimdi ağlama sırası ondaydı.
Sımsıkı sarıldı ve kocasının kulağına fısıldadı;
-"İyiki sen,iyiki..Aramıza bir melek katılıyor ve biliyor musun bu melek dünyanın şanslı çocuğu. Çünkü senin gibi bir babaya sahip olacak."
Nedim Bahar'ın karnına elini koydu ve sessizce fısıldadı "Merhaba babacım.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uk'de (Meçhul Araf)
General FictionBelirsizlikten kurtulmak mümkün mü? Evet diye cevap verdiğinizi duyar gibiyim ancak hayatınızın herhangi bir bölümünde bu duyguyu yaşadığınızı ve artık tozlu raflara kaldırdığınızı hissedebiliyorum.Kimse Araf'ta kalmak istemez.Bende hiç bir zaman i...