Uk'de (Meçhul Araf)

28. Bölüm

  Bahar uzun zamandır hiç bu kadar huzurlu bir uyku uyumamıştı.Nedim'in sesiyle uyandığında çoktan sabah olmuştu bile.

-"Günaydın evimin sultanı, hadi kalk hazırlan,bir yere gitmemiz lazım. Bak sana bugünün hayaliyle çok güzel bir elbise almıştım. Hemen giyin çıkalım diyerek" yanaklarına buse kondurdu.

Bahar bir hışımla hazırlandı. Nedim Bahar'ı bembeyaz elbisenin içinde görünce çok heyecanlandı. "Çok güzelsin" diyerek arkasından sarıldı. Saçlarını taradı Bahar'ın. Her bir telini okşadı, sevgiyle öptü. "Ben daha fazla aşk sarhoşu olmadan hemen gidelim" diyerek elini tuttu ve koşa koşa merdivenlerden indiler.

Arabayla yola çıktıklarında Bahar nereye gittiklerini sordu. Nedim gülümseyerek;

-"Çok meraklıyız galiba sultanım" dedi.

-"Nereye gidiyoruz tabi ki merak ediyorum. Baksana sabahın köründe yollardayız."

Nedim Bahar'ın elini tuttu ve öptü.

-"Kalbimin götürdüğü yere gidiyoruz" dedi.

Ankara'nın en güzel yerlerinden biri olan gölbaşına gelmişlerdi. Sayısız tanıdık olduğunu düşündüğü arabaları gördü. Nedim arabadan heyecanla indi ve Bahar'ın arabadan inmesine yardımcı oldu. Gölün kenarında düğün olduğunu düşündü önce. Nedim Bahar'ın elinden tutup göle doğru götürdü. Yol boyu balonlar asılmış bir köprüden geçtiler. Nedim'in arkadaşları papatyadan yapılmış bir tacı Bahar'ın kafasına taktı. Rüya gibi bir yerdi. Nedim Bahar'a dönerek;

-"Bundan sonra her günümüz böyle eğlenceli ve huzurlu olacak. Duyduğuma göre güzel hanımefendimiz silah atmayı çok seviyorlarmış. Bende topladım arkadaşlarımı ve bir eğlence düzenledim." diyerek Bahar'ın eline bir silah verdi. Arkasına geçerek nasıl ateş etmesi gerektiğini gösterdi. Bahar gülümseyerek "Sen bırak istersen, nasıl ateş ediliyor ben sana göstereyim" dedi. Elindeki silahla karşısındaki hedefleri tek tek vurdu. Nedim'e doğru gülümseyerek baktı. Nedim;

-"Beni de kalbimden böyle tam 12'den vurmuştun işte. Nasıl tahmin edemedim" diyerek sımsıkı sarıldı.

Hepbirlikte göl kenarında kahvaltı ettikten sonra Ankara turu başlamıştı bile.Nedim Ankara'nın her yerini gezdirmek ve anılar biriktirmek istiyordu Bahar'la.O gün o kadar çok gezmişlerdi ki akşam eve geldiklerinde yorgunluktan bitapolmuşlardı. Sımsıkı sarılarak mutluluğa kendilerini çoktan bırakmışlardı bile...