Tododeku 20

1.5K 76 132
                                    

Alarmla yeni bir güne uyanmıştık. Dün Mana bizim eve gelmiş ve Shoto ile arama yatıp uyumuştu. Gerçi Shoto bu durumdan mutlu gibi gözükmüyordu ama... Gözlerimi açtığımda Mana tam aramızda sessizce uyuyordu. Kafamı yavaşça Shoto'ya doğru döndüm sessiz bir şekilde bana bakıyordu. Bekle uyurken yine beni mi izlemişti. Bu huyundan vazgeçmesi gerekiyordu. O'na kaşlarımı çatmış bir şekilde bakarken ağzını araladı ve oynattı ( Günaydın sevgilim) tamam yine o'na karşı kaybetmiştim. Bir insan nasıl bu kadar sevimli olabilir ki!? Saçlara bak hepsi dağılmış. Hafifçe gülerek aynı şekilde (Günaydın) dedim.

Boşta kalan elini kaldırdı ve kafama koyup saçlarımı okşamaya başladı 'Hmm..' upps Mana hareketlenmişti. Yavaşça elimi kaldırdım ve işaret parmağımla aşağıyı gösterdim. Mana'yı yavaşça kaldırdım ve geri yatağa bıraktım. O'na sevimli sevimli bakarken Shoto elimden tuttu ve beni dışarıya çekiştirdi. "Hey Shoto, Mana uyanabilirdi" kollarını belime doladı ve bana sarıldı "O zaman kıskanacağım şekilde bakmasaydın o'na. Hmpf" cidden keşke tek sıkıntım bu olsa. Ellerimle Shoto'nun yüzünü kavradım ve kendime çektim. "Küçük bir günaydın öpücüğü" gülüyordum. Yavaşça kollarından sıyrılırken "Hey beni bu küçük öpücükle kandıramazsın" işte şimdi naneyi yemiştim."Shoto tam koridorun ortasındayız ya annen görürse!" Etrafına baktı "Tamamdır baktım kimse yok şimdi öpebilir miyim?" Yere baktım ve güldüm "Şapşal" beni kendine doğru çekti ve öptü. Şimdi gerçekten mutluyduk.

Salonda  oturmuş televizyona bakıyorduk "Shoto ben acıktım" bekle dediğimi yanlış anlamaz di mi? "Neye acıktın o na göre cevap verecem" arkamda bulunan yastığı aldım ve kafasına attım."Ehem. Birazdan Mana da uyanır ne yiyeceğiz?" Kafasını bana döndü "Bilmem ki annemler bir şeyler yapar herhalde" mantıklıydı ama onların uyanmasını bekleyebileceğimi düşünmüyordum. "Shoto" cevap vermemişti "Shoto Shoto Shoto" gülerek bana baktı "Efendim güzelim" aghh kalbim "Hadi taş kağıt makas yapalım. Kazanan kaybedene istediğini yaptırır" gözlerini kısarak bana baktı "Ne öyle bakma bana kötü bir şey yok" "Tamam o zaman hadi oynayalım"

İkimzde yere oturmuş masada birbirimize bakıyorduk "O zaman üçte biter kabul müsün?" Kafasıyla onaylamıştı. Aynı anda "Taş, kağıt, makas" kazandım "Hey hemen mutlu olma daha iki tur var" haklıydı ama olsun "Taş kağıt makas" yine kazandım. " O zaman son kez hazır mısın? Taş kağıt makas" whoa cidden kazanmıştım.

"Tamamdır ne istiyorsun söyle bakalım" gülümseyerek "Açım yemek istiyorum" dirseğini masaya koydu ve kafasını yasladı "Sevgilim çok güzel mutlusunda yemek yapan ben değil sen olacaksın"  kafamı sağa eğdim ve ona bakmaya başladım "Hastanede verdiğin sözü hatırlıyor musun? Normalde daha güzel şeyler için kullanacaktım o sözü ama şuan da kalkıp yemek yapmak zor geldi. Kısacası ellerinden öper bende seni çok seviyorum" ciddi ciddi bana bakıp gülüyordu. Bende İzuki  isem bunu ödetirim sana. Elimi tişörtünün altına soktum ve kaslarına dokunmaya başladım. Ona doğru yüzümü yaklaştırdım ve kulağına kısık sesle "En azından sözünü kullandın. Bende gidip yemek yapıyım bari" kafamı kaldırdığımda kızarmıştı "S-sen ne! Bu yaptığın hile" beni geri kendine çekti "Hadi ama bir yemek için böyle davranmamalısın" bir yemek ha öyle olsun. Ellerini kaldırdım ve yerden kalkıp mutfağa gittim. Tabi giderken de "O küçük beyfendiye söyle öyle her zaman kalkmasın"

Şimdi ilk önce soğanı kavurmam gerek dur ona kavurma mı deniyordu? Eeeee.... "Günaydın Izukınii-chan " Mana uyanmıştı gülümseyerek yanına gittim ve kucağıma aldım "Günaydın Mana" bana sarılmıştı "Yemek mi pişiriyorsun?" Tam pişirmek  denemezdi ama "E-evet" kucağımdan yere atladı ve "Bende sana yardım edeceğim" Mana benim küçük meleğim. "Patates soyabilir misin?" Elimde bulunan soyacağa bakıyordu "Sen gösterirsen yapabilirim" Mana yedi yaşındaydı en kötü ne olabilirdi ki. Eğildim ve ona nasıl yapılacağını gösterdim. "Tamamdır anladım" ben soğanları kısık ateşte kendi suları ile kızartırken oda patatesleri soyuyordu. "İzukinii-chan bitirdim olmuşlar" elinde bulunan patateslere baktım "Mana sen gerçek bir şefsin" yüzüme bakıp gülmüştü.

Sofrayı kurmuş, herkes uyanmıştı. Her şey çok güzeldi. Annem bana bakmıştı "Izuki bunları sen mi yaptın" tam hayır derken yandan Mana "Bende, bende yardım ettim" demişti. Annem gülerek Mana'nın başını okşadı "O zaman ellerinize sağlık" yemeğe başlamıştık ama alttan Shoto'nun ayağı bir türlü durmuyordu. Ne yaparsın bazı şeyler asla değişmez "Shoto bir yukarıya gelir misin" hemen sandalyeyi geriye çekmişti "Hemen geliyorum yeş- Izukı" koşarak yukarı çıkmıştık ve kapıyı kitledik. Bu da bizim küçük hayatımızın başlangıcı.

Okuyan herkese teşekkür ederim. Böylelikle Tododeku fanfic im burada son bulmuştur. Eğerki başka kitap yazarsam onda görüşmek üzere. Sizleri seviyorum ^>^

Tododeku♡ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin