Merdivenlerden yukarı doğru çıkıyorduk. "Ee Shoto neden yukarı çıkıyoruz?" pörtlek gözlerle o'na bakıyordum. Önüne bakmayı bıraktı ve kafasını bana çevirdi. Gülümsedi. Böyle gülümsemesi kesinlikle iyiye işaret değildi. Boku yedim di mi... İç çekmiş kaderime razı bir şekilde o'nun odasına gidiyorduk.
Beni yatağına bıraktı geri dönüp kapıyı kilitledi. "Ahhh... Zaten evde kimse yok neden kilitledin ki???" küçük adımlarla yanıma geldi ve kafasını eğip "Gelirlerse, görmesinler diye" kıpkırmızı olmuştum. Çok fazla fesat düşünüyorum çok fazla fesat düşünüyorum... Kafamı sağa doğru çevirdim "Ahahah N-ne yapacaz ki" kafama vurmak istedim. Valla malım. Eli ile çenemi kavradı ve yüzümü o'na doğru çevirdi. "Bilmem ki, senin aklında bir şey mi var?" gözlerim büyümüştü "A-a hayır!" kafamı okşadı ve yatağa oturdu.
Misafir çocuğu gibi hareketsiz bir şekilde dümdüz oturuyordum. "Niye öyle duruyorsun gelsene yanıma" yine kızarmıştım. Vücudumu onda doğru çevirmiştim "Tama-" kolumdan çekmiş beni öpmeye başlamıştı. "Hng.." dudağımı ısırmıştı. "H-hey bu acıt-" bunu bir fırsat olarak görmüş ve dili ile dilime değmeye başlamıştı. O'na ayak uydurmaya çalışırken bir yandan gözlerim açık bir şekilde o'na bakıyordum. Çok güzeldi. Elimi yavaşça belinden yanağına çıkardım ve kucağına oturdum. Şaşırmış olacak ko durmuştu. İstemsizce kafamı geri çektim ve güldüm. Dudağını yalayıp bana baktı. Sırıtıyordu. Holy S✝️🛐. Fazla ileri gitmiştim. Ellerimi Shoto’dan çektim ve duvar kenarına doğru yöneldim. Yine bileğimden tutmuştu. Duvara yasladı ve boynumdan öpmeye başladı. "S-shoto" boşta kalan elimde ona tutundum ve itmeye çalıştım "S-shoto d-dur" sol eli ile bileklerimden tutup duvara yapıştırmıştı. Sağ eliyle tişörtümü kaldırmış "Ağzını aç Yeşilim" dedi. Dediğini yapmıştım. Ağzımda tişörtüm varken göğsümü emmeye başlamıştı "Hng.. nghhh" eli belimde gezinirken yavaşça kalçama doğru inmişti. Nefes nefese kalmıştım. Ayağımı kaldırdım ve Shoto’yu durdurmaya çalıştım. Tişörtü bırakmış "S-shoto yeter!" sesimi yükselmiştim. Kafasını kaldırdı ve bana baktın "Emin misin?" bu ne boktan soruydu! Hayır demem lazım hayır demem lazımm. "Ş-şey ben..." lanet olsun diyemedim. Gülerek "Tamam bir şey yapmacağım" dedi ve bileklerimi serbest bıraktı. Yatağın başına doğru yaslandı ve beni de kendine çekip sarıldı. "Beni deli ediyorsun.." "Eh!.." kafasını omzuma koymuş kokumu içine çekiyordu. Elleri ile ellerimi tuttu "Seni çok ama çok seviyorum" deyip kafamı öptü. Şuan da çok uwu oldum hatta uwu krizinden ölebilirim. "Bende seni çok seviyorum" deyip ellerini öpmüştüm.
"Benimle uyur musun sevgilim" gülerek "Tabiki" demiştim. Yüzlerimiz birbirine bakıyordu. Elimle saçlarını geriye attım ve geri elini tuttum. Küçük bir tebessümle "İyi geceler sevgilim" dedim. O'da elimi iyice kavrayarak "Iyi geceler Yeşilim" dedi. Her şeyin bu kadar mükemmel olması beni korkutuyordu... Shoto’nun yüzüne baktım ve kafamı salladım hayır kötü bir şey olmayacak!
"Midoriya, Shoto uyanın" gözlerimi açtığımda Shoto’nun annesi başımda duruyordu. Bismillah.. Hemen doğruldum ve şaşkın bir şekilde yüzüne baktım. "Ahh günaydın Midoriya" eee ne demem lazım! Öğrendi mi kızacak mı?! Boku yedikkk "G-günaydın" bana gülümsemişti. Sonra geri kafasını Shoto’ya çevirdi ve "Midoriya Shoto’yu uyandırır mısın? Okula geç kalacaksınız" oooo bugün okul vardı... Evettt... "Tamamdır hemen uyandırıyorum" "Ben aşağı iniyorum kahvaltınız masada hazır. Hızlıca hazırlanıp yiyin" deyip gitmişti. Hala şokla beraber kafamı aşağı indirdim ve derin bir nefes alıp Shoto’ya baktım. Mışıl mışıl uyuyordu. Ağızına saçları girmişti "Pfft" gülmemle gözlerini aralamış bana bakıyordu. Elini yanağıma koydu ve gülerek "Günaydın Sev-" elimle ağzını kapatmıştım. "Şşt annenler duyacak" "Ne yani aynı yatakta benim üstüm yokken uyumamıza bir şey demediler ama sevgilim dememe mi kızacaklar" böyle diyince mantıklı gelmişti. Neyse "Onu bunu boş ver okul zamanı. Ben üstümü değiştirmeye gidiyorum" yataktan kalktım ve oda- elimi aldı "Günaydın öpücüğüm neredeeeeee" kesinlikle böyle bir tepki beklemiyordum. "Eee v-veriyim" eğildim ve öptüm. "Günaydın. Hadi aşağıda bekliyorum seni"
Shoto gelene kadar sandviçlerimizi torbalara yerleştirmiş yanına su koyuyordum. "Ben hazırım Yeşilim" "Tamamdır bende hazırladım. Çıkabiliriz" çantamı sırtıma taktım ve Shoto’nun yanına koşarak gittim. Elimi kaldırdım ve o'na baktım. "Ne oldu" dedi "Tutmayacak mısın elimi?" kızarmıştı. Kafasını hemen yukarı çevirdi "Kaydettim. Kalbime ve zihnime kaydettim." hala yukarı bakarken "Neyi kayedettin?" "Güzel yüzünü" kafasını hışınla bana çevirdi "Hey! Dalga geçme benim-" hep o mu yapacaktı? Şimdi sıra bendeydi. Kendime çektim ve öptüm. "Bugün çok güzel bir gün olacak" deyip gülerek elini tuttum. Bana mutlu bir şekilde bakarak "Evet güzel bir gün olacak" dedi.
Okulun kapısına varmıştık "Shoto elini bırakmam lazım artık" dememle somurtmaya başladı "Tamammm..." bu hallerini kesinlikle çok seviyordum. "Dekuuu!!" Uraraka bağırarak yanıma gelmişti. "Deku Günaydın. Nasılsın?" Shoto Uraraka'yı görmesi ile elimi sıkmıştı. "I-iyiyim sen nasılsın?" önümüze doğru geldi ve ellerimize baktı "Eee neden el ele tutuşuyorsunuz?"
Todoroki: Anan çünkü
Hemen hızlıca elini bıraktım ve "Haa yok. Todoroki bileğinde bir sıkıntı olduğunu söylemişti de sen gelmeden önce ona bakıyordum. Ellerimiz böyle kaldı. Ahahahha" kafamı korkar bir şekilde Shoto’ya doğru kaldırdım. Bana sinirli bir şekilde bakıyordu. "Midoriya ben gidiyorum. Bileğime baktığın için teşekkür ederim" arkasından "Sh-Todoroki bek-" Uraraka elimden tuttu ve "Boş ver onu zaten kimseyle çok konuşmuyor" sinirlenmiştim. Kim bilir Shoto neler düşünmüştü. Offf "Uraraka başkaları hakkında böyle konuşma" Şaşırmıştı "Sen gerçekten iyi bir insansın deku" "Haha evet ne demezsin.." ve bütün güzelim gün böylelikle bok yoluna gitti yeeee...
Yazarken Uraraka'ya çok kanser oldum. Nefret ediyorum kızdan -_- neyse Okuduğunuz için teşekkür ederim /(°>°) / "Kaydettim kalbime ve zihnime" kısmı bir bl anime filmden çalıntı söz "Doukyuusei" animenin adı OKUMANIZ ŞİDDETLE TAVSİYE EDİLİR!!!!