Tododeku 16

1.7K 99 63
                                    

"Yeşilim, yeşilim" arkamı dönmüştüm. "Hadi ama artık uyanman lazım" gözlerimi kısık bir şekilde açıp ona baktım. Daha sabah bile olmamıştı "Günaydın sevgilim" dedi bende geri arkamı döndüm "Meh. Uyuyacam biraz daha" gülmüştü. Yataktan kalktığını hissetmiştim. "3-2-1 İZUKİİİ-" gerçekten üstüme atlamıştı. Gülmeye başlamıştık. "Günaydın Shoto" deyip kafasını öpmüştüm. Kafasını kaldırdı ve mutlu bir şekilde beni öptü. Tam kafasını ger çekecekken geri kendime çektim ve dilimi içeriye aldırdım. "Sevgilim dur okula geç kalacağız" nE!? Okul mu! Kafamı anında geri çekmiştim. "Shoto saat kaç!Geç mi kaldık?!" elini kafama koydu "5dk sonra çıkarsak yetişiriz. Hadi sen hazırlan" kafamla hemen onlayıp yataktan çıkıp odama koşu- yere düşüyordum. Shoto beni tutmuştu. Gülerek "Galiba biraz otursam iyi olacak" endişeli bir şekilde "Tamamdır ben kıyafetlerini getiriyim bekle sen" utanmış bir şekilde "Tamam" demiştim.

Bana kıyafetlerimi giymemde yardım etmişti. "Çıkalım mı sevgilim" bugün kesinlikle başkalarının bizi olumsuz etkilemesine izin vermeyeceğim. Kafamı yukarı kaldırım ve elimi yumruk yaptım. "Sen ne yapıyordu öyle" elime baktım ve hemen aşağı indirdim "Ahah aklıma bir şey gelmişti de" "Tamamdır o zaman" beni kucağına almıştı. "S-shoto ne yapıyorsun!?" Bana baktı ve güldü "Bu halde koşamazsın ondan kucağıma aldım" kafamı yere çevirdim "Tamam hadi gidelim" yerleri full buz yaparak gitmeye başlamıştı. Shoto sabahtan beri çok iyi davranıyordu. Fazla iyiydi... Yüzüne baktım. Derin bir nefes aldım her şey iyi olacak.

Sınıfa varmıştık. Herkes yerlerinde sakince oturuyordu. Kapı açıldı ve içeriye Aizawa sensei girdi. "5dk bekleyin açıklama yapılacak" gerilmemle beraber kafamı Shoto'ya çevirdim. Gözlerimiz buluşmuştu. Kafasını yana eğdi ve gülümsedi. Ahhh ne kadar da güzel gülüyor. "Ehem" oha ne Aizawa sensei konuşmadan önce boğazını mı temizledi?! Herkes Aizawa sensei'ye bakıyordu "Tamamdır. Dün bir kaç gündür şüphelendiğimiz bir yere operasyon yapıldı. İki villian yakalandı biri kaçtı. Operasyon yerine bulduğumuz bazı eşyaların deney amaçlı kullanıldığını fark ettik. Şöyleki tam olarak ne olduklarını bilmiyoruz. Eve giderken dikkat edin. Dersler bitmiştir. " tedirgin bir şekilde etrafıma baktım. Herkes gerilmişti tabi Kacchan ve Shoto dışında. Shoto'nun yüzüne baktım hala bana bakıyordu. Seni kesinlikle yerim ben! Dikkatimi dağıtmamalıydım kafama yanlara doğru salladım. Tamamdır bugün All Might ile buluşacaktık. O'na ne olup olmadığını sorabilirdim.

Okul bitmişti. Çantamı toparlarken Shoto yanıma geldi "Hadi gidelim" "Üzgünüm Shoto benim bir isim var evde buluşalım olur mu?" bana tuhaf bir şekilde bakmıştı. Ama anlayışla karşıladı ve "Tamam olur evde bekliyorum" yanağımdan öpüp gitti. Çantama her şeyimi çıktıktan sonra koşarak sahile gittim. All Might'ı beklerken aklıma kaçan villiannın nasıl bir şey olabileceği geliyordu. Üç kahramandan kaçabildiyse güçlüdür. Acaba özelliği ney? Telefonumun titremesi ile elimi cebime attım ve telefona baktım. All Might'dan mesaj gelmişti. "Genç Midoriya bugün buluşmayalım. Aizawa size açıklamıştır. Dışarıda gezen bir Villian var. Özelliklerinin ne olduğunu hala bilmiyoruz. Biz bulana kadar sizin güvende kalmanız gerekiyor" özellikler mi!? İki özelliği mi vardı? Etrafıma baktım kimse yoktu. Tedirgin bir şekilde yürümeye başlamıştım.

Her yer sessizdi kimseler yoktu. Bizim parka gelmiştim. Mutlu bir şekilde parkın yanından geçerken o'nu gördüm. Küçük bir kız salıncakta sallanıyordu. Tek başına, kaybolmuş olmasın. Yavaşça yanına gittim. Ağlıyordu. Telaşlı bir şekilde. "Bir yerini mi acıttın? Canın mı acıyor? Anneni mi kaybettin?" hiçbir soruma cevap vermemişti. Ama ağlaması da durmuştu. Sakın bir şekilde "Merhaba ben Midoriya." deyip güldüm. Gözlerini yavaşça yukarı kaldırdı ve bana baktı ardından da hemen geri aşağı indirdi. Kısık bir sesle "Opario" bana mı demişti? Tanıdığının bir ismiydi belki de. "Eee bir tanıdığının adı mı?" kafasını iki yana salladı ve tekrardan "Opario" dedi. Eee karşılık mı vermem gerekiyor acaba. "E- opario" kafasını kaldırdı ve gülümsedi "Onii-chan sende opario dedin" "Ahaha evet.." salıncak zincirlerinden tuttu ve sağ sol yapmaya başladı. "Onii-chan beni sallar mısın?" her ne kadar kırmak istemesemde sallayamazdım "Üzgünüm şuan da herkesin evlerine gitmesi gerekiyor. Başka zaman sallarım, olur mu?" tebessümle yüzüne bakıyordum. "Ama sen benim daha adımı bilmiyorsun ki" O an elimle kafama vurmak istedim. "Tamamdır o zaman adın ne?" huzursuz olmuştu "M-mana" elimle kafasını okşadım "Tamamdır benimde Midoriya. Böylelikle tanışmış olduk değil mi? Hadi seni evine bırakayım." "Onii-chan hayır Mana sallanmak istiyor. İki dakikacık" iki dakikadan zarar gelmezdi herhalde di mi? "Tamamdır ama sadece iki dakika" mutlu olmuştu. Arkasına geçtim ve salıncağı sallamaya başladım.

Yine telefonum titremişti. Kesin Shoto yazdı. Mesaj All Might'dan gelmişti. "Genç Midoriya testlerde üç tane özellik çıktı. Bunlar; kör etme, yaratma, hafıza silme. Mutasyonlarla beraber bütün özelliklerin bir kişiye yüklenildiği düşünülüyor. Dikkatli olun." Ha ha ne kadar güzel haber bende burada salıncakda çocuk sallıyorum. Mükemmel." Midoriya" ses arkamdan gelmişti. Kafamı hemen arkama çevirdim ama kimse yoktu. Bu hiç normal değildi. "Mana iki dakika oldu hadi evine gidelim" sessiz bir şekilde duruyordu. Önüme geçtim ve salıncak korumasını çıkardım. Hadi gide- "Midoriya" yine duydum. Mana'nın elini tuttum ve yürümeye--olduğu yerde duruyordu. "Özür dilerim Onii-chan"

Hellooo nasılsınız? Ben çok sıkıldım. Felsefe dersi kadar saçma bir ders yok. Hocanın sesi kulaklarımı kemiriyor lwmfmsmcmsmfkslafm neyse Okuduğunuz için teşekkür ederim^>^

Tododeku♡ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin