Sis yoğunlaşmaya başlamıştı. "Midoriya" yine aynı ses. Koşarken "Mana sende sesler duyuyor musun?" kafasını omzumdan kaldırmadan "H-hayır" etrafıma bakınıp bir şeyler görmeye çalışıyordum ama bu sisde imkansızdı. "Hahaha" gülme sesleri gelmeye başlamıştı. Yere bakarak sinirli bir şekilde güldüm. Korku filmi mi çekiyoruz **.
Koşmayı bırakmış yürüyordum. Yavaş adımlarla bir şeylere çarpmadan gitmeye çalışıyordum. "Mana sen iyi mis-"! " bir şey çarpmıştı. Görünmezdi ama ona dokunabiliyordum." Mana bu senin gücün mü? " nefes nefese kalmış bir şekilde kafasını kaldırdı ve bana baktı" E-evet. Çok işlevli değil ama bariyer kurmamı sağlıyor" bekle o zaman o çarpma sesi ne- "Mana bariyere ne çarptı?!" ürkmüş bir şekilde "B-bıçaktı" ağzına siciyim gerçekten bir korku filminin içine düşmüştüm. Sakin olup düşünmem gerekiyordu. "Mana bariyer içeri neler geçirebiliyor?" yutkundu "Test sonuçlarına göre hiçbir şey geçirmiyor denmişti bana" Tamam tamam o kadar da kötü değil. Mana bariyeri açık tuttuğu sürece yaralanmadan eve varabiliriz. Ev.. Shoto! Onu aramam lazımdı. Cebimden telefonu çıkardım. Shoto beni zaten on kere aramıştı. "Mana bariyeri açık tutar mısın" kafası ile onayladı. Ellerim titreyerek Shoto’u aradım. *bu aradığınız numaraya şuan da ulaşılamıyor* hay si*iyim. Derin bir nefes aldım. "Mana buradan hemen gidiyoruz!"
Mana'nın bariyeri ile bir şeylere çarparak ilerliyorduk. "Midoriya" bekle bu ses. Hemen arkamı döndüm,. O, o burada "Shoto!" ona doğru koştum; tam elini tutacaktım ki bariyer çarptım. "Mana sen ne yapıyorsun o benim tanıdığım!" kafasını yana eğdi "Tanıdık?" Mana'yi kucağımdan indirdim "Evet, evet aç bariyeri!" kafasını iki yana salladı. Kafayı yiyecektim. "Mana açsana bariyeri!" korkup geriye doğru çekilmişti. "Hayır hayır amacım seni ahhh tamam özür dilerim sana bağırmamalıydım. Şimdi lütfen bariyeri açar mısın?" yanıma doğru yaklaştı "Ama o kötü biri" ne "Anlamadım nasıl yani Shoto kötü biri mi?" anlık Shoto’ya baktı "Shotu? Hayır iyi biri değil, eminim." sakin olmam lazım ama dışarıda bir Villian varken Shoto’yu dışarıda bırakamam. Bekle Villian! "Mana Shoto’nun kötü olduğuna emin misin?!" "E-evet ruhlar kötü olduğunu söylüyor. Ruhlar hep doğruyu söyler" Mana'yı geri kucağıma aldım. Yaptığım hareket ne kadar doğru bilmiyorum ama şuan da Mana'ya güvenmek zorundaydım "Tamamdır. Mana bariyeri asla bozma yolumuza devam ediyoruz!" "Tamam" arkama bakmadan koşmaya başlamıştım, biliyordum baksam o'nu orada bırakamazdım. "Midoriya nereye gittiğini sanıyorsun!?" bariyeri bıçakla delmeye çalışmıştı. "Tamam Mana dediğim gibi bariyeri açık tut!"
Peşimizi bırakmıştı. "O-Onii-chan bariyeri daha fazla ne kadar tutabilirim bilmiyorum" etrafıma bakındım. Sis Villian'nın peşimizi bırakması ile azalmaya başlamıştı. Burası "Mana çok az daha dayan okulumuza gidelim orası güvenlidir" sessiz kalıp bariyeri aktif tutmuştu.
Bariyer yine bir şeye çarpmıştı. Bu ne her yer kan ol- "Shoto!" önümde kanlar içinde yerde yatıyordu. Hemen Mana'yı kendime çevirdim "Mana b-bu da k-kötü" egerki evet derse kafayı sıyırabilirdim "Hayır o iyi" hemen dizlerimin önüne çöktüm o o "Mana bariyeri aç hemen!" o'nu tuttum ve kendime çektim. Karnından bıçaklanmıştı "Shoto Shoto, beni duyabiliyor musun!" elimle yüzüne gelen saçlarını geriye atıyor onu uyandırmaya çalışıyordum. "Shoto kendine gel!" fuxk ağlamam lazım. Kafamı kalbine koydum. Hala düzenli bir şekilde atıyordu. Sakin olmam lazımdı ama ellerim titriyor hareket edemiyordum. "S-sevgilim" eliyle yanağıma dokunmuştu "Shoto, I-iyisin! Tamam sıkıntı yok seni hemen okula götürüyorum!" Mana'nın elinden tuttum ve Shoto’yu kucağıma aldım. "Mana koşma zamanı"
Varmıştık. Sadece bir kaç adımlık uzaklık kalmıştı. "Mana bariyeri bozabilirsin" O da nefes nefese kalmış ve gücü tükenmişti. Kapıyı açtı- h***r
Bütün öğretmenler toplanmış Villianlarla savaşıyordu. m*nereye düştüm ben!Aizawa sensei ile bakışıyorduk ki zaten o da çok uzun sürmedi. Üstüme 5 tane nomu geliyordu. Shoto’yu ve Mana'yi duvara yasladım "Ohh tamamdır hazırım!"
2 tanesini çoktan yenmiştim. Anladığım kadarıyla bunlar tamamıyla bitmemiş nomulardı. Kafamı sağa döndüm "Shoto!" no u ona gidiyordu lanet olsun hala önümde iki tane va- "Hgg!" kafamı çevirmemle yumruğu karnıma yemiştim. Ağzımdan çıkan kanı sildim ve bir tekme ile yere serdim. Diğer nomuyu da geri itekledim ve Shoto’ya koştum. O'na elini sürmeden geriye püskürttüm. Arkamı döndüm "Shoto S-sen iyi misin?!" eliyle ayak bileğimi tutmuştu. Yüzüne baktım, gülüyordu. "B-ben iyiyim" dizlerimin bağı çözülmüştü yere düştüm. Nefesim kesilmişti sadece yere bakıyordum. Beni kendine çek- arkama geçmişti. "Hngg!" yüzümdeki tebessüm bi anda dehşete dönüşmüştü. O-o kendini siper etmişti. Kafası kanlar içinde kucağımda duruyordu. Gözlerini yavaşça araladı ve eliyle yanağımı tuttu "S-sıkıntı y-yok sevgilim" e-eli yere düşmüştü. "SHOTOOO!!"
O'nu yavaşça yere bıraktım ve yanağımdaki kanını sildim. Mana'ya yaklaştım, elimle kafasını okşayıp "Mana Shoto sana emanet"
Özür dilerim felsefe dersinde yazarım demiştim ama hoca full soru sordu teli açıpda yazamadım. Yalnız medya daki foto çok iyi değil miiii!! Bir de şu var
ÇOK GÜZELLER YA OFFFF
Okuduğunuz için teşekkür ederimmmmm.
![](https://img.wattpad.com/cover/170229849-288-k609480.jpg)