Herkes yerlerine oturmuştu. Kacchan her zamanki gibi bağırıp çağırıp duruyordu. Offf aramızı nasıl düzelteceğim. "Oi oi bok kafalı sen kime bakıyorsun!" ahh çattık deliye.. Kacchan'a cevap vermediğim için bana kızmıştı. Saçlarımı tuttu ve kafamı yüzüne doğru kaldırdı "Sen kim-" Shoto elini tutmuştu. Saçlarım Kacchan'nın elinden kurtulunca direk kafamı Shoto’ya çevirdim. Bana bakmıyordu. "Oi oi diyince bir şey olmuyor. Rahat bırak otur yerine." "Sen yarı piç bana-" "Galiba anlatamadım, senin dilinden söyleyim. S*kt*r g*t" oha... Sınıfça Shoto’nun yüzüne şaşkın bir şekilde bakıyorduk. Kacchan bile dona kalmıştı. Shoto kesinlikle kızgındı. Başkalarına çaktırmadan Shoto’nun elini tuttum ve "Ahah Shoto tamam sıkıntı yok" kafasını yavaşça bana çevirdi. Bakışları karşısında dona kalmıştım. Elimi bıraktı ve yerine oturdu. Aynı eve gideceğiz ahahahahh ayvayı yedimm.
Öğle teneffüsü olmuştu. Shoto hala sınıftaydı kafamı yavaşça o'na çevirdim. En köşede camın kenarında oturuyordu. Gözlerini kapatmış rüzgarın saçlarını savurmasına izin veriyordu. Çok güzel be. Kafamı bir anda kaldırdım ve iki yana salladım. Hayır hayır şuan da düşünmem gereken şey bu değil!!. Kendimi sakinleştirince geri Shoto’ya baktım, bana bakıyordu. Aaaaaa n-ne demem lazım...... Konuşmadan sadece gözlerime bakıyordu. "Dekuuu" Uraraka gelmişti. İstemeyerek de olsa gözlerimi onun güzel gözlerinden çektim "Efendim Uraraka" bana bakıp gülüyordu "Hadi beraber yemek yiyelim" aaa doğru o'nun bentosu bende. Konuşmamız için bir fırsat! "Pardon ben Shoto ile yiyecektim" bana alık alık bakıyordu. Yere bakıyordu. Kısık bir sesle "Tch" geri kafasını kaldırdı ve gülerek "Tamamdır başka sefere" dedi ve yanımdan gitti. Tamamdır sadece yanına gidip sormam lazım! Yapabilirim. Derin bir nefes aldım ve "Shoto" dedim. Hala gözlerime bakıyordu. Elimle önüne gelen saçları geriye attım. Hafif bir tebessümle "Hadi beraber yiyelim" dedim.
Genellikle kimsenin uğramadığı, en üst kata çıkıyorduk. Yere bakarak yürüyordum. Gözüm eline takılmıştı. Tutsam sıkıntı olmaz bence. Gergin bir şekilde elimi onda doğru uzattım ve tuttum. Bana bakmamıştı bile. Elimi geri çektim ve hızlanarak basamakları geçtim. Kapıyı açtım ve terasa çık- "Ah?!" beni kapıya dayamıştı. Eliyle saçlarıma dokundu ve okşadı, ardından da öpmeye başladı. Elimle ensesine tutunmuştum. "Shoto bir şey mi oldu?" derin bir iç çekti "O kirli elleriyle sana dokundu" bekle ne. Kacchan'dan mı bahsediyordu? "Pft" gülmeye başlamıştım. Kafasını geri çekti ve bana baktı "Lwndmen Özür dilerim lwkdjwnd" bana dik dik bakıyordu. "Hiç de komik değil" kendimi sakinleştirince "Evettt benim suçumwk" gülmem bitince "Sen beni mi kıskandınnn" hala gülüyordum ama elimde değildi. Sabah Uraraka şimdi de Kacchan Shotom'un üstüne çok fazla gittiler. Kafasını ellerim arasında aldım ve sarıldım. Bu sefer bana karşılık vermişti. "Sevgilimi kıskanmayacağım da kimi kıskanayım" kafasını ellerim arasından çıkardı ve beni öptü. "Growl" lanet olsun. Şimdi mi, gerçekten mi! Şimdi de Shoto gülmeye başlamıştı "Galiba bir şeyler yemek istiyorsun" yüzüm kızarmıştı. Kafamı yere eğdim "E-evet".
Akşam olmuş Shoto’yu bekletmemek için çantamı hızlı bir şekilde topluyordum. "Dekuu berber gidelim mii?" bugün daha fazla Uraraka'yı görmesemde olurdu. Neyse Shoto beni bekliyorrr hızlı olmam lazım. "Şey ben başkası ile gideceğim. Sen beni bekleme" yüzü aşılmıştı "Yine mi Todoroki?!" söyleyiş tarzı hoşuma gitmemişti. "Yine ki derken? Neden bir sıkıntı mı var?!" benim sesimi yükseltmemi beklememiş olmalı ki geriye doğru adım attı "B-ben sadece seninle vakit geçirmek istemiştim" gözleri kızarmıştı "A-a hayır ağlama amacım kızmak değildi" bana sarılmıştı. Olduğum yerde dona kalmıştım kafamı yukarı kaldırdım ve panik bir şekilde etrafıma baktım. Sen şaka yapıyorsun ya. Shoto bize bakıyordu. Kafasını geri çevirdi ve gitti. Gerginlikle Uraraka'yı kendimden ittim. "Aaa şey benim gitmem lazım" deyip çantamla sınıftan çıktım.
"Shoto, Shotooo!!" arkasından koşuyordum. Yanına yaklaştığımda elinden tuttum ama elimi geri savurdu "Birisine başkasını seviyorum demek bu kadar zor!" patlamıştı. "Bu sadece okulda beraber olduğumuz birinci gün, birinci. Ben şimdiden sıkıldım. Senin başkalarına olan bu nazikliğinden bu saflığından! Etrafında olan bitenleri göremiyor musun?!" dedikleri karşısında ağzımı bile açmamıştım. Ağlamamam lazım, ağlamama- "Hıck" arkamı döndüm. Kendime sinir olmuştum. Bu tür durumlarda hep ağlıyordum. Lanet olsun. Sevmiyorum kendimi. "B-ben özür dilerim. Amacım seni sinirlendirmek değildi" kendimden nefret ediyorum, sesim kaymıştı. Aynı kız gibi davranıyordum. Kaçmak istiyorum, koşmak istiyorum, uzaklaşmak istiyorum. Ama neye yarar aynı yere gidiyoruz. Ben sakinleşmeye çalışırken Shoto sessiz bir şekilde duruyordu. Aradan bir kaç dakika geçmişti. Normal bir ses tonuyla "Hadi eve gidelim geç oldu" dedi. Bedenimi ona doğru çevirdim ve yüzüne bakmadan o'nu onayladım.
Galiba yazarken en çok sıkıldığım bölüm buydu. Dekuyu soft mu yapmasam yoksa biraz daha agresif mi yapsam emin olamadım. Sonuç olarak hiç tatmin olmadığım bu saçma bölüm ortaya çıktı. Okuyan herkese teşekkür ederim.