B-Day Cake

"G-gitme!!"

Ne yapıcam.... lanet olsun.... o halde düzgün kısımlarını anlatayım.....
Ama öyle de kabus olmaz... neden inat ediyor ki.

"Şey....birdenbire unuttum..."

"Ha...."

"Evet.... unutuverdim."

İyi bir bahaneydi

"Peki o halde."

Yüzüme bakıp biraz beni süzdükten sonra yataktan kalktı ve ellerimden hızlıca çekti beni.

"Kahvaltı hazır gel."

Uyanmamı mı beklemişti...

"Tamam."

Odadan gülümseyip çıktıktan sonra arkasından biraz bakıp ardından yatağa oturdum. Çok rahatsız edici bir rüyaydı....kabustu*

İlk başta duşa girmek isterdim ama onu daha fazla bekletmek istemem.
Ve şu ev mevzusunu da konuşmak istiyorum... onda artık kalmanın bir luzmu yok, sonuçta takipçi yakalandı... (?)

Üzerimi değiştirmeyip mutfağa gittim. Son zamanlarda üzerimde oldukça tuhaf bir üşengeçlik var.

Mutfağa girdiğimde yüzündeki neşeyle masayı işaret etti. Yine her zamanki gibi mükemmel bir kahvaltı ve nerden başlıycağımı bilmediğim çoklukta çeşit vardı. Sanırım biraz savurgan.

Yüzümdeki şaşkınlığı gizlemekle uğraşmayıp onun beklediği tepkiyi verdiğimde çok sevimli görünüyordu...

"Wow..."

"Otur hadi."

Kendisine kahve koyarken bana da meyva suyu koydu... çok tatlı...bekle ne diyorum ben-

"Yaklaşık 1 saat önce takipçiyi yakalayan polisler beni aradı ve gidip şikayetçi olup olmadığımızı dilekçeyle iletmemiz mi ne gerekiyormuş. Üstelik hasar masrafı için tazminat talebi işlemleri falan da yapılması gerekiyor. Biraz uzun sürebilir gelmek ister misin diye sormak istiyorum. Yani yorgun hissediyorsan sana bitki çayı yaparım ve dinlenirsin."

Her detayı böyle bana sorması çok ince, en azından bir şekilde düşüncelerime önem verdiğini hissettiriyor..

"Olur. Ne zaman çıkarız?"

"2 saate çıkarız ve Lucy i arayıp bir süre iş için gelmemesini söyledim. Pastane şuanlık kapalı yani günlük ürün satılmıycak. Sadece ön siparişleri hazırlıycam."

"Anladım."

Oh aklıma gelmişken söylesem iyi olur. Üzülüceğini biliyorum ama nedense içimdeki bir şey ona yük olduğum gerçeğini yüzüme vurup duruyor.

"Şu ev..."

Sözüme girdiğim sıra yüzündeki telaş çok tuhafıma gitti. Bana bağlanmış gibi duruyor..

"Takipçi yakalandığına göre artık burda kalmama gerek yok..."

"Heyy Chuu hunu konuştuk sanıyordum! "

"Sana çok yük oluyorum, pastane de benim yüzümden mahfoldu. Sana daha fazla sorun çıkartmak beni üzer...ve pastane masraflarının yarısını da tazminat ödediğine göre diğer kısmı ben demek istiyorum."

"Pastanenin masrafları mı....."

Sinirli olarak adlandırabiliceğim bir yüz ifadesi takındı. Sözüme devam etmekte çekindim ama bir kere başlamıştım..

"Evet ve lütfen itiraz etme, yoksa...-. Ah, en azından bunu yapmama izin ver."

"........"