Tüm gece uyumadım. Tek yaptığım duvarı izlemekti. Ve zamanla duvarda saçma silüetler görmeye başlayınca kafamı çevirdim, gözlerimi kapattım.
Dazai... bu isim yine nüks etmişti zavallı zihnime.Anlattıkları... yalanı sevmediğimi biliyordu... her daim ona dürüstlüğün benim için olan önemini hissettirmeye çalıştım.. bu yüzden korkucağı birşey yoktu.
Ve lanet olası kaza... hepsi sahte miydi?.. Bu örgüt ne kadar güçlü olabilir? Beni kandırmak için verdikleri kaza süsüne bakarsak... ah sanırım midem bulanıyor... açım ve bedenim bitkin..Mutfağa gidip nefret etmeme rağmen bir fincan kahve yaptım... İçerken kötü hissetsem de acı tada alışınca zihnimin odak yönünü değiştirebildim.
Suya girip rahatladıktan sonra ise nerdeyse 1 hafta evden çıkmadım. Kimseyi aramadım. Sadece Ryuu ile konuşuyor ondan gününün nasıl geçtiğini dinliyordum...
O da bana yalan söylemişti.. kime güvenebilirdim?Giyindim ve bitmiş yemek stoğunu yenilemeye gittim... girdiğim market çok büyüktü ve oldukça sakindi.
Alışveriş sepetini sürerken, aldığım klasik şeyleri bir bir sepete doldururken diğer yandan içimi saran ürpertiden kurtulmaya çalışıyordum.
Şarapların olduğu bölüme geldim... içmekten hoşlandığım birtanesini alıverdim.
Gece yemek için ise jelibon ve donat..Sepetimdekileri ödemek için kasaya yöneldim. Arkamdan hızla kafamı ve gövdemi saran eller.... ağzıma tutulan keskin kokulu bir bez ile tepki bile veremeden ordan götürüldüm...
Herşey çok hızlı oldu.. bitkin vicudum çırpınamadı, kurtulmak için herhangi bir söz sarfedemedi...
Götürüldüğüm yerde sessizce bekledim...
Gelen adım sesleri ve sonunda başımdan çıkarılan bez parçası.
Karşımda dikilen beden sert sert yüzüme bakmaya başladığı sıra sadece gözlerimi kırptım. Neden tepki veremediğim hakkında en ufak fikrim yok. Korkuyorum..."Sen doğru kişisin. Lanet olası adamlarım sonunda bir işe yaradılar. Çok kolay yakalanmışsın, hiç sorun çıkartmamışsın, aferim."
"......"
"Neden bu denli sessizsin? Kim olduğumu ve neden seni buraya getirdiğimizi sormıycak mısın?"
"Kimsin?"
"Ben Mori Ougai, ve sen de oğlumun biricik sevgilisi olmalısın. Bukalemun bir süre kayıptı... o süreçte seninleymiş.. ailemizden bir üye kaybettik... ve hepsi senin suçun. Seni ortadan kaldırır veya oğlumu tehtid edersem onu geri kazanabilirim... veya umrumda bile olmaz seni hemencecik öldürürüm!"
"Benim suçum mu?"
"Eğer sen olmasaydın aileden ayrılmıycaktı... Saçmalık! Öğrenmenden korktuğunu söyledi!"
"Bana elini sürdü diye öz kardeşini dövmekten beter etti..... baza zarar verirsen ailene geri döner veya herşey düzelir mi sanıyorsun? Oğlun... pardon sevgilimin zekasını senden almadığını öğrenmiş olduk."
"Küstahça konuşmamalısın Nakahara~"
"....s-sen.."
"Kibirli olma, abim seni seviyor diye kimse sana dokunamıycak değil~"
"Bu diğer oğlum... tanıyor olmalısın.."
"Olmalı mıyım? 3 ay boyunca Dazai kılığında benimle cirit attı.... tanımak mı?!"
"O parta geldiğimizde cezasını alıcak.. ama öncelikle oğlumu geri kazanmalıyım."
"....ee?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B-Day Cake
FanfictionSipariş niyetiyle gittiği pastaneden sonra hayatı değişen bir cüceyi kaleme aldım. İyi okumalar. . DazaixChuuya . Soukoku FanFic . Kapak çizimi bana aittir! .