Uyandığım an acı ile irkildim. Ayağım sandığımdan çok ağrıyordu....
Doğrulup sandalyeme bindim. Banyoya doğru sürmeye başladım.... o an geldi aklıma, en son ilaçlar bitmişti ve Chuuya almıştı... nereye koyduğu hakkında en ufak bir fikrim yok. Arayıp sorarsam onu endişelendiririm..
Odama geri döndüm ve lanet acı geçene kadar bekledim... lanet olsun haha acıyor.....~Anlatıcı: Chuuya~
Gün boyu evle uğraştım. Bu benim stresimi, harcadığım saniyelere karıştırıp kafa dağıtma şeklimdi....
Yeni mobilyalar... renk olarak çok iç açıcıydı. Bebek mavisi koltuklarım.... ısırılmayı bekleyen pamuk şekeri andırıyorlardı.
Banyoma tekrar girdiğimde bu sefer, almışken en iyi küveti almak istedim.
Suyun ısısını sabitleyen geniş bir küvet aldım. Hemen yanında ise bozulan kulaklığım sonrası aldığım su geçirmez bir ses bombası.
İşin aslı yenisini almak istememin belli bir sebebi yok... sadece Dazainin almasını istemedim. Şahsen o alsaydı kendimi kötü hissedicektim..O an çamaşırları yıkadığım için kurutma makinasına attım. 2 saat içinde çamaşırlar kuruycak, ben de o sıra rahatlıyor olucaktım planım buydu.
Suyu açtığımda musluk bir anda patladı
..... ve tüm su fışkırmaya başladı..."Ah tanrım! Gh!"
Elimle suyun akışını durdurmaya çalıştığımda artık tamamen ıslaktım....
"Lanet olsun!!"
Geri çekilip suyu kesmek için binanın bodrumuna koştum... hızla indiğimden merdivenlerin üzerinden kayıp kalçamla tüm basamaklardan geçtim.... yere yaptığım sert düşüşe aldırmadan su vanasını çevirdim.... içimden hiç olmadığı kadar çok lanet yağdırıyordum... o an fark ettim ki girdiğim bodrum kapısı kapanmıştı....
"H-hayır.. hayır hayır!"
Neden hep benim başıma geliyor. Tüm klişeleri tek bir haftada yaşamak... şanssız mıyım yoksa şansızlığımdan mı arınıyorum emin değilim..
Kapının arkasına dayandım ve öylece oturdum. Artık sadece bu lanet kabustan uyanmak istiyordum.
.Kaç saat orda kaldığımdan haberim yok.. uyuya kaldım çünkü üst üste o kadar saçma şeyler yaşadım ve başa çıkmamam gittikçe zorlaştı ki, daha nereye kadar tutunurum bilmiyorum..
2 dakika arayla sürekli dışarı seslendim... birinin beni duyma ihtimali çok azdı. Bunun için arka bahçede bulunmaları gerekiyordu.... bu binada yalnızca ben oturuyorum...
"Orda birisi var mı!! Lütfen yardım edin!..."
Üzerim ıslaktı.... bu nedenle hasta olma ihtimalim var. Kolay kolay hastalanmam, ama daha önce bu kadar üşümemiştim.. soğuktan hoşlanmam..
Kapıyı tekmelemekle uğraşmak boşa zaman kaybıydı. Kapım sağlam olduğundan açılmıycaktı.
"Birisi...... yardım...l-lütfen.."
Telefonumu nasıl yanıma almam.. lanet olsun!
Kapıyı tekmelemeye başladım. Etrafta ise hiçbirşey yoktu... boş çünkü depoya bir zamanlar koyduğum şeyler çalınmaya başlamıştı. Kapıyı tek taraflı açılıcak şekilde taktırdığımda ise içerideki hırsızları polise teslim etmek durumunda kalmıştım.
Zamanla depodaki gereksiz şeyleri attım, ama kapı..... tanrım..
O geceyi orda geçirdim.. evimin kapısı açıktı..... umarım tekrar hırsız girmez.... lütfen Ryuu.... tek şansım sensin..
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B-Day Cake
FanfictionSipariş niyetiyle gittiği pastaneden sonra hayatı değişen bir cüceyi kaleme aldım. İyi okumalar. . DazaixChuuya . Soukoku FanFic . Kapak çizimi bana aittir! .