Yeni bir güne uyandım. Kalkar kalkmaz telefonumdaki mesajları okumaya başladım. Okumayı bitirince üstümü giyindim. İlk defa tek okula gidiyordum. Normalde Gece ve Berrin ile giderdik. Ama artık onlar yoktu. Sınıfa çıktığımda ikiside yüzüme bakmıyordu. Bende yüzümü çevirdim. Oysaki burada acı çeken bendim. En sevdiğim ders bugüne geldiği için mutluydum. Ta ki müdür yardımcısı gelene kadar "Beden hocanız hasta olduğu için gelemedi. O yüzden dersinize sosyal hocanız giricek."dedi. Sosyal bilgiler hocası çok sıkıcıydı. Şeytan yanıma gelip"Vira gelince lavaboya gidebilir miyim diye izin al. Sonra okuldan kaçarız. Bir şey olduğunda ben sana yardım ederim." dedi. Hoca içeriye girdi. Dersin 10 dakikasını dersi dinlermiş gibi yaptım. Sonra" Lavaboya gidebilir miyim? "dedim. Hocada izin verdi. Koşarak kendimi dışarıya attım. Özgür olmayı seviyorum. Farklı bir yoldan gitmeye karar verdim. Sessiz ve tenha bir sokaktı. Öylece yürürken bir şey beni kaçırmaya kalktı." Şeytannn!!! "diye bağırmaya başladım. Şeytan birden" Heyy!! Cin onu bırak ve git buradan yoksaa..." kolum gevşemişti. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Şeytan" Özür dilerim Vira cin seni öyle güzel görünce götürmeye kalktı." dedi. Üstüme bakmaya başladım. Normal okul kıyafetlerim vardı. Neyse ki şeytan kurtardı. Yoksa o cin beni nereye götürecekti. Aklımda tek bir soru vardı. Madem şeytan sürekli benim yanımda o zaman neden şeytan diye bağırmadan önce beni kurtarmadı. Bu ıssız sokaktan çıkıp bildiğim yoldan gitmeye karar verdim. Eve varır varmaz üstümü değiştirdim. Yine bir sürü mesaj vardı. Ama önemli değillerdi. Annem ve babam evde değillerdi. Bir haftalığına Antalya'ya gitmek zorunda kaldılar. Bende mutfağa gidip kendime küçük atıştırmalıklar hazırladım. Televizyonu açtım. Öylece bir şey ararken karşıma güzel bir film çıktı. İzlemeye başladım. Film biter bitmez odama geçtim. Bugün çok yorulduğum için uyumaya karar verdim. Uykum yoktu ama gözlerim kendiliğinden kapanıyordu. Kalktığımda saat 21:15 geçiyordu. Resim sınavı için resmimi çizmemin gerektiğini düşündüm. Resim çizmeyi sevdiğim için sıkılmıyordum. Resmimi bitirince yine telefonu elime aldım. Mesajları okurken yabancı bir numaradan mesaj vardı. Çok korkunç değildi. Ama yutkundum. Tam engelleyecekken şeytan "Vira dur hemen engelleme. O mesaj atan kişiyi bulalım." dedi. Macera içeren işleri çok seviyordum. Ama böyle bir şey ilk defa başıma geliyordu. Mesajda "Selam güzellik. Peki bugün nasılsın?" yazıyordu. O anda bir tane daha mesaj geldi. "Attığım bu adrese gel." yazdı. Bu kasıtlı olarak atıldığı gözüküyordu. Mesajı boşverip yatağıma yattım. Belki yarında mesaj atar diye. Bu mesajı kim attı? Ne amaçla attı? Bunları düşünürken uyudum. Bakalım bu bilinmeyen mesaj nelere yol açacak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan İle Bir Kızın Dostluğu
Ficción GeneralOnu görmeden, dokunamadan, hissedemeden sevmek çok garip değil mi? Seni hiç terketmeyeceğini biliyorsun. Ama içinde seni bırakacak diye duygu besliyorsun. Önemli olan görmek veya dokunmak değil, kalpten hissetmek ve sevmektir..