Şeytan İle Bir Kızın Dostluğu

12. Bölüm: Güçlü Olacağım

Kalktığımda alarmımın çalacağı saate yaklaştığını gördüm. Nasıl yani ben neredeyse bir gündür uyuyordum. Üstümdeki okul kıyafetleri pek kırışık olmadığı için direkt çantamı hazırlayıp aşağıya indim. Mutfağa gittiğimde Merve abla sofrayı hazırlamış çayları döküyordu. Çantamı kenara koyup masaya oturdum. Uzun bir sessizlik sonrasında ayağa kalkıp "Ellerine sağlık Merve abla" dedim. Yüzünde minik bir tebessüm oluştu. "Afiyet olsun canım. Hadi okuluna geç kalma." dedi. Çantamı omzuma atıp evden çıktım. Berk ile uzun zamandır konuşmuyorduk. Nedenini ben de bilmiyordum. Derslerine çalışıyor felan diye pek takmadım. Dersimin başlamasına az kaldığını görünce adımlarımı hızlandırdım. Sınıfa çıktığımda yine en arka sıraya oturdum ve hocayın gelmesini bekledim. Gelince kitaplarını çıkartıp anlatmaya başladı. Hoca tahtaya yazarken boş boş baktım. Sonunda kurtarıcım zil sesi çaldı. Dışarı çıkınca ileride bir kavga olduğunu gördüm. Öğrenciler toplandığı için kimlerin kavga ettiği görülmüyordu. Öğrencileri arasında geçtim. Rüya ve Gece hemen aralarına geçip Gece'yi yere ittim. Rüya'nın kolundan tutup ıssız bir yere geçtik. "Ne oldu Rüya? Neden Gece ile kavga ediyordunuz?" dedim. O da "Bilmiyorum Vira. Kantine giderken kolumdan tuttu. Seninle ilgili bir şeyler dedi ama hızlı konuştuğundan anlamadım." dedi. Bu kızın benimle ilgili konuşmayı ne zaman bırakacak diye sessizce söylendim. Tek aklımdaki soru şu. Niye benimle ilgili? Rüya ile ne alakası var? Rüya koluma dokunup" Vira biliyorum pek sıcakkanlı birisi değilsin ama ikimiz çok iyi anlaşabiliriz benim sınıfta iyi anlaştığım kimse yok. N'olur iyi anlaşalım." hafif bir tebessümle kafamı tamam anlamında salladım. Çok sevinmiş görünüyordu. Ben Gece ve Berrin'in yaptığından sonra pek kimseyle konuşmadım. Ben onlara çok güvenmiştim. Madem onlar beni bıraktı ben de güçlü olduğumu göstermeliyim. Gözlerimi hadi gidelim dermiş gibi gösterdim. Sınıfa çıkıp ikimiz yan yana oturduk. Biraz deli ama eğlenceli ve iyi bir kız. Gece ve Berrin en iyi arkadaşlarımdı. Onları kaybettim. Hayatta en iyi dostlarım olan anne ve babamıda kaybettim. Eğer Rüya'da giderse artık bedenen var ama ruhen yok olacaktım. Bütün dersler bittiğinde çantamı topladım. Tam kapıdan çıkacakken Gece beni durdurdu. "Nereye gidiyorsunuz hemen böyle Vira hanım?" sinirden ellerimi yumruk yapıp sıktım. "Sana hesap verecek halim yok. Eğer o kolunu çekersen eve gideceğim. Oldu mu? Al söyledim şimdi ne geçti eline?" Sadece sinsice gülümsedi." Beni ilgilendirmez ama seninle daha işimiz bitmedi. Ama bu savaşta kaybeden taraf sen ile Rüya olacak. Beni bıraktığına pişman olacaksın." ben cevapsız kalır mıyım? Tabii ki hayır. "Pardonda ben seni değil sen beni bıraktın. Bir de ne savaşı? Rüya ile ne ilgisi var?" dedim. "Yakında olacakları görürsün." dedi. Bu kız sınırını çok fazla aştı. Elimle saçlarını tutup "Bak kızım sen sınırını çok fazla aştın. Daha fazla kaşınma yoksa bu okulu sana dar ederim. Ayağını denk al." dedim. Kolunu ittirip sinirli şekilde okuldan çıktım. Şeytan bir anda yanımda belirdi. "Keşke bir tanede yumruk atsaydın. Ama boşver oraya yeniden çıkmak çok yorucu olur." dedi. Bu şeytan hem gaz veriyor sonrada gitme diyor ne yaptığını hala çözemedim. Okuldan tam çıkmadan kapıda bir yazı gördüm. "Sevgili çocuklar 2 gün sonra bütün okul pikniğe gideceğiz. Gelmek isteyenler müdür yardımcısına söylesin." telefonumu elime alıp Rüya'ya yazmaya karar verdim.

Vira: Rüya 2 gün sonra olan okul pikniğine gelecek misin?
Rüya: Evet geleceğim. İtiraz etmeden söyleyeyim sende geleceksin. Ben müdür yardımcısına söyledim.
Vira: Bak sırf senin için geleceğim. Yoksa gelmezdim. Neyse yarın okulda görüşürüz.
Rüya: Görüşürüz tarçınlı kekim.

Tarçınlı kek mi? Tarçınlı keki hiç sevmiyorum ama Rüya için katlanırım. Yolda sessizce şeytanla yürürken "Sende gelecek misin?" dedim. Anında cevap verdi. "Senin olduğun yerde benim olmamam mümkün değil." dedi. Öğrendiğimiz kadarıyla şeytanlar kötü bir varlıklardır ama benim şeytan bana çok değer veriyor. Anahtarla kapıyı açıp içeriye girdim. Evde kimse yoktu. Odama çıkıp üstümü değiştirip yatağıma oturdum. Boş boş duvara bakıyordum. Ben bu yaşadıklarımı nasıl atlatacağım...?