Kendime yavaş yavaş gelirken arabanın hala hareket ettiğini anladım. Gözümü açmaya çalıştığımda bez olduğunu anlayınca tekrardan gözümü kapattım.
Yanımda iki tane kişi olduğunu araba hareket ettiğinde anlamıştım. Aralarında ne hakkında konuştuklarını anlamasamda arada patron dedikleri için patronla ilgili olduğu belliydi.
Acaba beni götürecekleri patron yakışıklı mıydı? Ya yakışıklı olup organ mafyasıysa, yapacak bir şey yok. Ölmeden önce son göreceğim kişi olur. Ağızımdaki ve gözlerimdeki bezler açılınca "Şükür be dünya varmış." dedim. Yanımdaki iki adam şaşkınlıkla bakıyorlardı. "Ne bakıyorsun kardeş ilk defa mı karı görüyorsun." dediğimde 'Ya sabır' dermiş gibi tipleri vardı. "Nereye gidiyoruz sayın şişman ve zayıf adam?" dediğimde "Çok fazla soru sorma zaten yorgunum." dedi.
Sen yorgun olsan ne olacak. Ben burada kaçırılmışım sesimi çıkarmıyorum. Kendisi ne diyor. "Yorgunsan banane burada bana açıkla ben de konuşmayayım." "Bak şimdi patronun yanına gidiyoruz. Sen ona bakma yeni boşandı. Ben de çok sıkılıyorum ama yapacak bir şey yok." dedi zayıf olan adam. "Seni sevdim zayıf adam kafa dengi birisine benziyorsun. Sıkılıyorsan ayrıl zorla tutan mı var?" dememle "Benim çalıştığım patron beni ailemle tehdit ediyor. Yoksa ben burada beş dakika daha durmazdım." dediğinde ağızım açık kaldı.
Yok bu patron yakışıklı olsa bile olmaz. Cani resmen cani "Ben buradan kurtulursam seni de yanımda götüreceğim." dememle gülümsedi. Kim bilir bu gülümsemenin altında nasıl acılar yatıyordu. "Şoför abi aç şuradan Serdar Ortaç'ı sıkılıyoruz burada." deyince şişman adam "Seni patronun yanına götüremeden ben öldüreceğim. Yeter sus artık!" dedi. "Bak şişman adam o beni uyaran işaret parmağını bir tarafına sokarım. Beni öldürsen bile sana ruhumla musallat olurum. Beni harbiden öldürsene bıktım çünkü en azından rahat olurum." deyince benimle başa çıkamayacağını anladığı için cevap vermeyip sustu. Adamı böyle sustururlar işte.
Şoför abi elini müzik açma yerine götüremeden şişman adam " Sakın bu kızın dediklerini yapma! Müzik felan açmayacaksın." demesiyle sinirli ifademle ona baktım. "Hele bak sen hele eğer seninle bir gün karşılaşırsam saçlarını tek tek kopartacağım." "Bana bak küçük kız çok kaşınma. Biz bunun neden ağızını açtık?" dedi. Sorun çıkarmamak için sessiz bir şekilde oturmaya devam ettim.
Acaba tam olarak nereye gidiyorduk. Etrafta tabela felan olsaydı anlardım fakat küçük bir işaret bile yoktu. "Siz beni neden ortanıza aldınız? Manzarayı hiç rahat göremiyorum. Eğer kaçmamamı sağlamaksa, zaten araba hareket ederken nasıl kaçabilirim." dediğimde zayıf adam işaret parmağını dudağına koyduğunda 'sus' demeye çalıştığını anladım. Kafa sallayarak anladım gibi gösterdim. Tabi ne kadar doğru anladıysam.
İçimden söylediğim şarkıyı dışımdan söylersem acaba ne olur? Sorun olmaz diye içimden söylediğim şarkıyı dışımdan söyledim. 'Seni çöpe atacağım poşete yazık, bir sigara yakacağım ateşe yazık' diye şarkıyı söylediğimde şişman adam sinirle, zayıf adam eli ile mükemmel söyledin diye işaret yaptı.
Şu anda burada biraz daha rahattım. Ama hissettiğim duygular karmakarışıktı. Burada ne kadar mutluysam acısı kesin gittiğim yerde çıkacaktı.
Araba durunca ineceğimizi anladım. Kocaman siyah kaplamalı bir evdi, aynı hayallerimdeki gibi. Dışımdan "Heyy yavrum hey eve bak be taş gibi." Şişman adam "Ne diyorsan ya gördüğün gibi normal ev." dedi. Normal bir ev mi? "Sen buna normal ev diyorsan altın kaplamalı evede normal ev gibi dersin."
Ya sabır çekip eve girdim, şişman adam eli ile aşağıya inen merdiveni gösterdi. Stresten yine saçlarımı kemirmeye başlamıştım. Zayıf adam yanımıza gelince karşımda gördüğüm sandalyeye oturdum. Acaba patronlarını ne kadar bekleyecektik. Oturduğum yerde sıkıntıdan dans etmeye başlamıştım. Benim yerime başkası kaçırılsaydı kaçmak için yol arayacaktı. Ama ben burada dans ediyordum. Mallık gerçekten başa beladır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan İle Bir Kızın Dostluğu
General FictionOnu görmeden, dokunamadan, hissedemeden sevmek çok garip değil mi? Seni hiç terketmeyeceğini biliyorsun. Ama içinde seni bırakacak diye duygu besliyorsun. Önemli olan görmek veya dokunmak değil, kalpten hissetmek ve sevmektir..