*
U T K U D E M İ R
"Ayva tatlısı mı?"
Tam yanıma, bağdaş kurmuş bir şekilde oturan Ceyda'nın sesi konuşmanın başlangıcından beri olduğu gibi heyecan ve merakla doluydu. İrice açtığı gözleriyle pürdikkat suratıma bakıyordu. Ve bunu yapan yalnızca o değildi. Destan da karşımdaki koltuğa oturmuş, bir ayak bileğini diğer dizinin üstüne atmış ve rahat bir şekilde geriye yaslanmıştı. Duruşu kayıtsız gibi görünse de bana diktiği gözleri en az Ceyda'nınkiler kadar merakla doluydu.
Ceyda dönüşünü Destan ve Asya'nın dönüşüne göre ayarlamıştı. Böylece uzun zamandır bir araya gelemeyen küçük arkadaş grubumuz nihayet toplanabilecekti. Önce hep birlikte yalıda buluşmuş, bütün aileyle akşam yemeği yemiştik. Ardından Destan Asya'yı ailesinin evine bırakmıştı. Ve en sonunda üçümüz Destan'ın evine geçip Ceyda'nın deyimiyle pijama partisi moduna bürünmüştük. Elbette üstümüzde pijamalar yoktu, günlük kıyafetlerimiz vardı.
Destan da Ceyda da yolda baygın bir kız bulduğum şu tuhaf hikâyeden elbette haberdardılar, yaptığımız telefon konuşmalarında üstünkörü bahsetmiştim. Bütün akşam boyunca ailemin yanında bana bu konu hakkında bir şey sormamak için büyük sabır gösterdiklerini biliyordum. O yüzden baş başa kalır kalmaz beni köşeye sıkıştırmaları ve onlara her şeye anlatmam konusunda beni tehdit etmeleri sürpriz olmamıştı. Gerçi sıkıştıran ve tehdit eden daha ziyade Ceyda'ydı. Destan sadece neler olup bittiğini öğrenmek istiyordu. Kendi başından geçenlerden sonra bir anda hayatımıza giren insanlara daha temkinli davranmaya başladığı gözden kaçmayan bir gerçekti.
"Evet." dedim. "Ayva tatlısı. Gecenin bir yarısında canı ayva tatlısı çekmiş. Bu yüzden gelip beni uyandırmış."
Ceyda neşeyle kıkırdadı. "Harika," derken başını sağa çevirip Destan'a baktı. "Bu kıza bayıldım." Ve hemen bana döndü. "Sen ne yaptın peki?"
Omuz silkip cevap verdim. "Resepsiyonu arayıp ayva tatlısı sipariş ettim ve salona geçip neden bu kadar heyecanlandığını öğrenmeye çalıştım."
Cümlemin bitmesiyle birlikte Destan'ın başını geriye atarak coşkulu bir kahkaha atması aynı saniyeye denk geldi. Kaşlarımı çatarak ona döndüm ve neyin onu bu kadar güldürdüğünü bulabilmek için dikkatle baktım. Bu sırada Ceyda iki eliyle kolumu sıkıca kavrayıp "Gecenin bir yarısı resepsiyondan ayva tatlısı mı istedin?" diye sordu son heceyi gereksiz bir şekilde uzatarak. Sonra beni manasız bir heyecanla sarstı. "Çok tatlı değil misin ama?"
Kolumu ondan kurtarmak için yana doğru devrilirken hala gülmekte olan Destan'a baktım. "Delirdiniz mi? Niye gülüyorsun oğlum sen?"
Destan, kahkahası keyifli ve sinir bozucu bir sırıtışa dönüşürken bana göz kırptı. "Bu kızdan hoşlanıyorsun," derken yüzündeki bakış otuz yaşını geçmiş bir adama değil de bir liseliye aitmiş gibi görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nar Çiçeği
Romance"Salonumda baygın bir kadın yatıyor." Mevcut durumu özetlemek için en doğru yol bu muydu, bilmiyordum. Ama dağınıklıktan nefret eden, buna rağmen en ufak bir stres anında hızla dağılan zihnimin içinde olan biteni özetleyen en mantıklı kelime grubu b...