§1§

1K 40 77
                                    


Kitabımı listesine ekleyen oylayan ve yorum yapan herkese teşekkür ederim. ❣️🌼



DOĞUŞ : Gelecek misin?

TUNA : Evet geleceğim dedim ya. Seni yalnız bırakmayacağım merak etme.

DOĞUŞ :Sen de gidecek mişsin gibi geliyor.

TUNA : Hiç bir yere gittiğim yok. Sen benim kardeşimsin unuttun mu?

DOĞUŞ :Kardeşin değilim. Sen unutmuşsun.

TUNA :Doğuş yapma böyle. Sadece oradan ayrıldım diye seni bırakmadım.

DOĞUŞ : Peki.

DOĞUŞ : Peki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

TUNA

Ben yetimhanede büyümüşüm. Doğuş da oradaki kardeşimdi. Kan bağımız olmasa bile o her zamana benim küçük kardeşimdi. Benden 2 yaş küçüktü ve benden sonra gelmişti oraya. Ailesi bir trafik kazasında ölmüştü. Ona da bakacak kimsesi olmadığı için yetimhaneye vermişlerdi.

Kimseyle konuşmuyor kimseye yaklaşıyordu. Hatta çoğu zaman yemek bile yemiyordu. Onun yanına gidip beklemeye başlamıştım bir süre sonra. Belki konuşur bir tepki verir diye beklemiştim. Daha sonra o da alışmıştı ve zamanla kardeşim olmuştu.

Geceleri korkarsa yada kabus görürse hemen yanımda bitiyordu. Uyuyana kadar bekliyordum o uyunca ben de uykuya dalıyordum. Yıllarımız böyle geçmişti.

Ben 18 yaşına girmiştim ve yetimhaneden ayrılmak zorundaydım. Doğuş benden küçük olduğu için onun daha iki senesi vardı. O gelene kadar çalışıp para biriktirecektim. O gelince güzel bir evimiz olacaktı daha güzel yaşayacaktık.

Her şey hayal ettiğim gibi gelişmemişti. Sokakta kalmak zorunda kalmıştım ilk zamanlar. İş de bulamıyordum. Hiç bir şey düzelecek gibi de görünmüyordu.

Bir gün çok kötü bir dayak yemiştim. Yerden bile kalkamıyordum. Ne olduğunu bile anlamamıştım. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Doktor bir sürü şey saymıştı kırılmayan yerim kalmamıştı. Oradaki bir amca bana yardım etmişti . Bana bir markette iş bulmuştu.

Doğuşu görmeyeli uzun zaman olmuştu. Dışarıda kalırken de elimde ne bir telefon ne de başka bir şey kalmıştı. Sosyal medya hesaplarım bile aklıma gelmiyordu.

İyileşince ve biraz daha kendimi toparladiktan sonra kendime küçük bir ev tutmuştum. Kazandığım para ihtiyaçlarımı karşılıyordu. Düzenimi kurduktan sonra Doğuşu görmeye gittim. Kapıda eski çocuklardan biriyle karşılaştık.
" Oo abi sen buralara gelir miydin?"
" Geldim oğlum işte Doğuş nerede?"
Yüzü farklı bir hal almıştı çocuğun ne olduğunu anlayamamıştım.
" Ne oldu? Doğuşa bir şey falan mı oldu oğlum konuşsana."

Çocuk bana her şeyi anlatmıştı. Döndüm ve tekrar eve gittim. Bir daha onu görmeyecektim ismini bile duymak istemiyordum.

Aynı markette iki yıl çalışmıştım. Daha iyi bir eve geçmiştim ve artık daha rahat yaşıyordum. Düzenli bir arkadaş çevrem yoktu. Kimsenin yanında olmak istemiyordum çok fazla. Genelde evde takılıyordum zaten.

Uzun zaman sonra tekrar aklıma gelmişti Doğuş.Ne yapıyordu nereye gitmişti hala korkuyor muydu geceleri... Hiç bir şey bilmiyorum hakkında artık onu bir anda terkedip gitmiştim. Oradan çıkıp bir daha dönmemiştim. Yine gelmişti aklımı yine beynimin her hücresini işgal ediyordu. Kafamı dağıtmam gerekiyordu.

İşten çıktım ve doğruca tek bildiğim bara gittim. Barmen ile konuşmaya başlamıştık. Samimi birine benziyordu ismi Emreydi. Sohbet ilerliyince bir barmen daha işe alınacağını söyledi bana. Maaşı benim maaşımdan biraz daha yüksekti. Patronla görüştüm ve işi kabul ettim. Diğer gün burada başlayacaktım.

Bara gittim. Emre bana yapmam gerekenleri anlatmıştı. Çok geçmeden alıştım ve güzel bir çalışma temposuna girdim.
Gün geçtikçe burada bir şeyler döndüğünden şüphelenmiştim. Yasal olmayan işler yapılıyordu el altından. Galiba mal satışı yapıyorlardı. Mehmet abiye ( barın sahibi) olanları anlatmam gerektiğini düşündüm ve odasına gidip ona gördüğüm her şeyi anlatmıştım. Oysa Mehmet abinin zaten her şeyden haberi varmış. O zaman bana kuryelik yapmam için bir teklifte bulunmuştu. Kısa zaman çalışmama rağmen burada bana güveniyorlardı.

Karavana bir şirket gibiydi bu bar da. Mehmet abinin odasından alt katlara açılan bir kapı vardı. Asıl ticaretin yapıldığı yer olmasa da orada çok şeyin döndüğü çok açıktı. Başta biraz korkmuştum. Kendi kendime bir şekilde cesaret vermeye çalışıyordum. "Sadece canım var, arkamdan üzülecek ağlayacak kimse var mı? Yok daha rahat yaşayabilecekken neden sıkıntılara girerek zor para kazanmaya çalışacaktım ki. " Mehmet abinin sesiyle düşüncelerden ayrıldım. "Tuna bundan kimsenin haberi olmayacak buradan bir bilgi sızdığı an kimin sızdırdığını bulup hemen icabına bakarız şüphen olmasın. " dedi ve göz kırptı.
Nasıl bir işe girdiğimi anlamıştım ama çıkmışım yoktu zaten çıkmak istemiyordum ben de.

İlk görevimi vermişti. Bir paket ve bir araç vermişlerdi benim için. Bir kağıda yazılmış bir adres... Bir de kapıda söylemem gereken parola.

Adrese baktım ve arabayı o yöne doğru sürmeye başladım. Issız bir yerde bir depoya götürüyordu bu adres beni. Zaman geçtikçe gerginliğim ve korkum artıyordu. Kendi kendime kaybedeceğim bir şey yok diye tekrar ediyordum sürekli. Kaybedecegin bir şey yok...

Deponun yakınlarına gelmiştim hala çok gergindim. Korku var mıydı içimde bilemiyordum. Sadece teslimatı yapıp parasını alıp geri dönecektim. Bu kadardı. Derin bir nefes aldım ve arabayı deponun önüne çektim. Ellerim titriyordu. Derin bir nefes aldım ve paketle birlikte araçtan çıktım. Kapıda 4 kişi vardı. Bana kıyasla çok daha kalıplı adamlardı. İzbandut diye tabir ettiğimiz beyler resmen şu an karşımdaydı. Hiç bir şey söylemeden direk yaklaşıp parolayı söyledim. Bir süre çevreye baktılar daha sonra üstümü aradılar ve beni içeri aldılar. Biri bana eşlik ediyordu. Bir kapının önüne geldik. Adam kapıyı çaldı ve benden önce girdi.
" Abi paket geldi" dedi sert sesiyle. İçeri girmemi söyledi ve içeri girdim. Çok sert yapılı bir adam vardı karşımda. Çok sert duran yüzü, geniş omuzları ve yemyeşil gözleri vardı.

"Şşşş" ses ile incelemeyi bıraktım ve parolayı söyledim.

" Yenisin galiba. " dedi hala sertti her yüz ifadesi. Mimikleri yoktu galiba diye düşünmeden edemiyordum.

" Evet " dedim sesim nasıl çıktı hiç bilmiyordum.
Elini uzattı paketi istediğini anlayarak hemen paketi uzattım. Paketi açıp kontrol ettikten sonra önüme bir kutu para attı ve yine o sert ifade ile " Kaybol " dedi.
Kutuyu aldım ve hızla orayı terk ettim.

Arabaya bindiğim an hala titredigimi fark ettim. Vakit kaybetmeden motoru çalıştırdım ve geldiğim yere geri döndüm. Mehmet abinin odasına girdim.

" Ne yaptın Tuna bir sorun çıkmadı değil mi? "

" Yok abi bir sorun çıkmadı buyur. " dedim ve kutuyu Mehmet abiye uzattım. Alıp kontrol ettikten sonra içinden bir miktar para uzattı bana. " Araç da sende kalsın koçum. Bir şeye ihtiyacın olursa haber ver. Bu günlük işin bitti barda çalışmana gerek yok. Gidebilirsin. " dedi.

########

Sona Yakın Başa UzakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin