§24§

185 22 0
                                    

TUNA

Aklıma gelen fikirle tekrar barın önüne gittim daha çıkmasına bir saat vardı. Ve çıkar çıkmaz arabaya biniyordu. O adam onu ise bırakıp geri kapıdan alıyordu.

Yarım saat kala planımı uygulamaya başladım. Doğuşun çıkar çıkmaz beni görebileceği bir yere geçtim. Bir kaç kişiye bulaşacak ve bayılana kadar dayak yiyecektim.

Yan tarafta üç dört tane kalıplı adam vardı. Yanına ilerleyip bilerek omzuna çarptım. Sonra kendim yapmamış gibi " Hayırdır lan ne yapıyorsun?" dedim.

" Kardeşim git işine gece gece bela olma başıma." dedi en kalıplı olan. Barın kapısındaki adamlar bizi dinliyordu. Daha fazla uzatıp adamı omzundan ittim. Daha sonra kepsi birlikte beni dövmeye başlamıştı. Bilincim kapanacağı sırada Doğuşun sesini duydum.

" Tuna. "

DOĞUŞ

Onu barın önünde bulmuştum. Onun o halini görünce asla kalbimde bitmeyeceğini anlamıştım. Onun için o kadar korkmuştum ki hala elim ayağım titriyordu.

Hemen hastaneye gelmiştik ve onu içeri almışlardı. Sadece bayıldığını çok büyük bir hasar olmadığını söylemişlerdi. Hala dışarıda beklemek zorundaydım ve beni içeri almıyorlardı. Ayaza haber vermediğim geldi aklıma ne kadar merak ettiğini tahmin bile edemiyordum. Telefonuma baktığımda bir çok kez beni aradığını gördüm. Hemen onu geri aradım.

" Doğuş neredesin sen oldum meraktan neden açmıyorsun sen benim telefonlarımı?"

" Ayaz Tuna hastanede." dedim sesim kısık çıkmıştı.

" Ne hastanesi ne oldu anlat?"

" Barın önündeydi. Yine geldi ben onu tersledim. Sonra dışarı çıktığımda..." ağlamaya başlamıştım.

" Tamam tamam sen şimdi sakin ol bitanem tamam mı? Bana hangi hastanede olduğunuzu söyle geliyorum hemen."

Telefonu kapattım ve Ayaza konum attım. Bu sırada Tunayı normal odaya alıyorlardı. Daha uyanmamıştı. Odaya geldiğimizde hemşire bir düğme gösterdi ve acil bir şey olursa oraya basmam gerektiğini söyledi. Teşekkür ettim ve ona döndüm. Yüzündeki şişlikler ve morluklar yüzünün şeklini bozmuştu. Ama hala çok güzeldi. Yanına yaklaştım ve saçlarını okşadım biraz. Yapmamam gerektiğini bildiğim halde kendimi tutamamıştım işte. Onu hala çok seviyordum. Sevdiğim hiç azalmıyordu. Ben hala saçlatını okşarken ve yüzünü severken kapı açıldı birden. Ayaz gelmişti. Emen kalktım ve Ayaza sarıldım. Destek bulabileceğim tek kişi oydu. O da bana sarıldı ve saçlarımı okşadı.

" Tamam tamam güzelim sakinleş biraz bak bir şeyi yok gördün mü? Uyuyor sadece." dedi. Birlikte yatağın hemen yanındaki koltuğa gittik ve oturduk.

" Biraz uyuyabilir miyim? O uyanınca sen bana hemen haber verir misin?" dedim.

" Tabii uyu." dedi. Göğsüne yattım ve bir süre sonra uykuya daldım.

TUNA

Bara gitmeden iki saat önce.

" Siz sadece beni döveceksin. Başka bir şey yapmayacaksınız. Merak etmeyin başınıza bir şey gelmeyecek. Parayı da hemen şimdi vereceğim. "

" Tamam abi de biz niye seni dövüyoruz ben onu anlamadım." dedi biri.

" Sana ne oğlum sen parana baksana. Başına bir şey gelmeyecek diyorum sana. "

" Tamam abi sen ne dersen o. "

Ayarladigim adamların yanından ayrıldım ve barın önüne gidip beklemeye başladım.

Şimdi .

Biraz kendime gelmeye başladığımda vücudumda ağrımayan yerimin olmadığını fark etmiştim. Bu işe girerken bunu hesaplamam gerekiyordu. Çok da doğru bir karar vermemiştim galiba.

Gözlerimi hafifçe araladı ve odada göz gezdirmeye başladım. Ama gördüğüm şeyle uyanmamayı dinlemiştim. Doğuş o adamın göğsünde uyuyordu.





############

Ne kadar oluyor bilmiyorum ama tavsiyelere her zaman açığım.


Sona Yakın Başa UzakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin