Sona Yakın Başa Uzak

§2§

Odadan çıktım ve elimdeki paraya baktım. Barda iki hafta barmenlik yapsam bu miktardan daha az kazanıyordum. İyi para ve kolay bir iş bulmuştum. Çıktım ve motoru çalıştırdım. Son ses bir müzik açtım biraz daha rahatlamıştım.

Keyfim yeterince yerimdeydi. Bir kaç alışveriş yaptım ve eve girdim. Önce sıcak bir duş aldım ve tüm gerginliğimi üzerimden attım. Belime sardığım siyah havlumla banyodan çıktım ve dolabımdan eşofmanlarımı giyip salona geçtim. Mısır patlattım cips koydum ve kendime bir bira açtım. Televizyonda kayda değer bir şeyler yoktu. İnternete bağlandım ve film aramaya başladım. Black mirror tanıtımı dikkatimi çekmişti. ( gerçekten müthiş herkese tavsiye ediyorum.) 5. Sezonuna girdim ve ilk bölümünü başlattım. Güzel bir bölümdü. Uzun filmler yada diziler izleyemiyordum. Sıkılıp yarısında bırakıyor yada direk sonunu izliyordum. Bölüm bitince çok yorulduğumu ve uyumam gerektiğini hissettim. Yarın da bara gitmeyecektim iş olduğu zaman arayacak ve çağıracaktı Mehmet abi. Yatağıma girdim ve hiç bir şey düşünmeden kendimi uykuya bıraktım.

İlk işimin üzerine iki gün geçmişti ki telefonuma bir mesaj geldi

Mehmet abi : Tuna öğleden sonra bara uğra.

Tuna: Tamam abi.

Dedim ve telefonu bıraktım. Kendimi uyuşuk hissediyordum. Uzun zaman sonra tekrar gelmişti aklıma kardeşim. Onu bırakmışım ve geleceğime dair söz vermiştim. Sözümü takmadım yanında olmadım. Hepsi aklımda yerini koruyordu. Ama hep üzerine bir örtü çekiyor ve ortaya çıkarmıyordum. Bazen de kalbimin tam ortasına oturuyor ve uzun süre bir yere gitmiyorum. Ne uyku uyutuyor ne nefes aldırıyordu. Ilık bir duş almaya karar verdim biraz kendime gelmem gerekiyordu. Duş aldıktan sonra siyah bir pantolon ve siyah boğazlı bir kazak giydim. Saçlarıma ufak şekiller verdim ve evden çıktım.

Bara girdim ve direk Mehmet abinin odasına yöneldim. Bu saatte bar bomboştu kimse yoktu.

" Hoş geldin Tuna gel otur. " dedi

" Hoş buldum abi. " dedim yine aynı yere mi gidecektim acaba. Nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyordum. Yavaş yavaş kendi stilimi yaratacaktım. Ne bu tarz yarışması mı?

Saçma düşüncelerimi Mehmet abinin uzattığı paket ve kağıt bölmüştü.
" Tuna seni severim işini yapabildiğin kadar düzgün yap ve sorun çıkarma. " dedi. Bu neydi şimdi alttan alttan verilmiş bir uyarı mi?
"Şüphen olmasın abi. " dedim ve gülümsemeyi ihmal etmeden odadan çıktım. Ne yapacaktım sanki aldığım bir paket verip kutu alıp geliyordum.

Kağıttaki adrese baktım. Diğeri ile aynı yer değildi. Parola da değişmişti. Ne cins işlere girdin acaba Tuna diye düşünmeden edemedim. Ama bir yandan da hoşuma gitmeye başlamıştı.

Bu görevi tamamladım ve oradan çıktıp eve doğru gittim. İçimde farklı bir his vardı ve biraz eğlenmek için çıkıp bir bara gittim. Barmenin önündeki bir yere oturdum. Bir viski istedim ve içmeye başladım. O sırada yanıma bir kız geldi.
" Selam ben Duygu sen kimsin? "
" Tuna"
" Güzel isim beğendim. "
" Hahaha ben de beğendim. "
Sohbet etmeye başladık. Biraz konuştuktan sonra bana doğru geldi ve beni öptü. Şaşkınlığımı atıp ben de karşılık vermeye başladım...

##########