Ep 3-İntruder

12.1K 1K 425
                                    

Jimin lüks rezidansının camından şehri izliyor bir yandanda önündeki dosyayı inceliyordu. Henüz açıp açmamak konusunda karar verememişti, nedensizce önünde duran dosya yüzünden kendini heyecanlı hissediyordu.

"Bay Park?"

Jimin irkildi, dosyaya o kadar dalmıştıki kendisine seslenen genç yardımcısını fark edememişti bile

"Yemeğiniz hazır, başka bir arzunuz yoksa çıkabilir miyim?"

Soyeon'a olumlu anlamda kafasını salladı, iyi akşamlar diledikten sonra önündeki siyah incili dosyaya döndü.

Belkide güzel bir yemek, bir kadeh şarap ve sıcak, rahatlatıcı esanslarla donatılmış küvet iyi gelirdi. Jimin yerinde esnedikten sonra ayağa kalktı. Saat tam sekizdi, işlerini çabucak bitirirse iki saat sonra sıcacık geniş yatağına geçer, güzel bir uyku çekerdi. 

Hızlıca ayağa kalkıp gerindiğinde zilin çalmasıyla duraksadı. Soyeon bir şey mi unutmuştu? İyide onun anahtarı vardı. Başka biriside olamazdı, güvenlik Jimin'i aramadan içeri misafir almazdı.

Dış kapıya ilerlerken bir misafir bekleyip beklemediğini düşündü. Kapı deliğinden baktığında oldukça şık giyimli bir kadının kapıda dikildiğini görünce yanlış daireye geldiğini düşündü Jimin.

Çelik kapıyı açıp kadının yüzüne baktı, neredeyse kendi boylarında olduğu kadın, genç omegaya baktığında yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.

"Merhaba?" Dedi Jimin'de hafif bir gülümsemeyle.

"Merhaba hayatım nasılsın?" Kadın jimine atılarak yanaklarına iki büyük öpücük kondurduğuna jimin şaşkınlıkla geri çekildi.

"Tanışıyor muyuz?" Kadın bir kahkaha attı keyiflice

"Tanışmak için geldim Jimin-ah" Chaerin izin alma gereği duymadan içeri girdi, Jimin ilk şaşkınlığı çabucak atlatıp kadının peşinden gitti ve kolunu tuttu.

"Hanımefendi evimden çıkın hemen!" Chaerin kolundaki baskıyla gülümsedi "demek evine yabancı birisi girmeye çalıştığında böyle davranıyorsun." Jimin'in kolundaki elini tutup indirdi
"Aferin Jimin-ah"

Topuklu ayakkabıları ile salona adımladığında duraksadı "evini sen mi döşedin? Çok hoş bir zevkin var hayatım."

Jimin bıkkınlıkla iç çekti şu an delilerle uğraşmak istemiyordu "eğer hemen evimi terk etmezseniz güvenliği çağıracağım."

Kadın duraksadı ve yüzü düştü "haklısın. Ne kadarda kabayım kendimi tanıtmadım, ben Jeon Chaerin" şizofreni olmalı diye düşündü Jimin, az önce üzgünken şimdi yüzünde tekrar kocaman bir gülümseme vardı.

Jimin küçücük bir an kadını inceledi, gri bakımlı saçları, makyajı ve kıyafetiyle lüks ve asaletin vücut bulmuş hali gibiydi. Jeon Chaerin, diye tekrar etti içinden.

Masanın üzerindeki dosyaya kaydı gözü, Jeon Jungkook. Jimin derin bir nefes aldı ve bir şey söylemeden kapıya gidip kapattı, geri döndüğünde kadını koltuklardan birine oturmuş etrafı incelerken gördü.

"Yemek mi yiyordun? Etraf çok güzel kokuyor."

Jimin ne diyeceğini bilemedi ama nezaketten davet etmeyi uygun görmüştü. " katılmak ister misiniz?"

Alfa kadın memnuniyetle gülümseyip masaya yöneldiğinde şaşırmıştı Jimin, nezaketen davet etmişti kabul etmesini beklemiyordu. Yine de şaşkınlığın onu ele geçirmesine izin vermeden peşinden gitti, kadın masaya yönelirken o dolaptan bir tabak ve bir kadeh çıkarmış masaya yerleştirmişti.

JİKOOK/SAVAGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin