Ep 31-Jealous Baby

9.9K 706 974
                                    

Erken gelme teşekkürü olarak yorum yaparsınız dimi🥺

Jungkook duyduğu sesle uykusundan ağır ağır uyandı. İlk önce yanlış duymuş olduğunu umdu, Jimin'in belindeki kollarını sıkılaştırdı ve kafasını yastığa gömdü ama dahada artan ağlayışlarla yenilgiyle doğruldu.

"Sorun ne Jeongmin-ah?" dedikten hemen sonra esnedi. Komodindeki ışığı açıp yalpalayarak Jimin tarafındaki beşiğe ilerledi.

Bebeğini kucağına aldıktan sonra birkaç kez zıplattı ve eşine baktı. Hala derin bir uykuda olduğunu gördüğünde hızlı davrandı ve odanın kapısına ilerledi.

Jimin'in yanıbaşındaki sese rağmen uyanmaması tuhaf değildi aslında.
Jeongmin gün içinde Jimin'in kucağından asla inmiyordu. İndirmek zorunda olduğunda ise puseti kendisini görebilecek bir konuma bırakıyor, üzerini değiştiriyor veya dişlerini fırçalıyordu. Gündüz yeterince yorulan Jimin, bu gece Jeongmin'in ağlayışları yüzünden iki kez kalkmıştı zaten, artık kalkacak gücünün kalmaması normaldi.

Safkan alfa, Huysuz oğlunun bezli poposunu pışpışlayarak koridora çıktı. Ama bebeğin pek sakinleştiği söylenemezdi.

Annesinin kucağına gitmek isteyen Jeongmin, odadan çıkarılmasıyla dahada öfkelendi. Bulunduğu kucakta çırpınıp, ellerini babasının saçlarına atıp çekiştirdi.
Ağlayışlarını yükseltti şimdi işin içine çığlıklarıda karışmıştı.

Aslında babasının kucağınıda seviyordu. Jungkook; sıcak ve güvende hissettirirken, Jimin; şefkatli ve huzurlu hissettiriyordu. Ama şimdi Jimin'e gitmek istiyordu ve bunu yapamamak henüz birkaç aylık olan fazla gelişmiş bebeği çıldırtmak üzereydi, doğru düzgün hareket edemiyordu ve elinden gelen tek şey çığlık atıp ağlamaktı.

Jungkook onun bu öfkesinin sebebini anlayamadı, kucağında sallayarak alt kata indi.

Neredeyse kıpkırmızı olan bebek birkaç saniye çığlıklarını durdurup, ağzından anlamsız sesler çıkarttı. Jungkook ise bunun sevgi sözcükleri olduğunu varsayarak kıkırdayıp "evet bebeğim bende seni seviyorum." Dedi

Uyku sersemi olsada kulağının dibinde serenat yapan ve saçlarını yolan oğlu uykusunu fazlasıyla açmıştı. Mutfağa ulaştığında neler yapabileceğini düşündü. Jimin'in biberona sıktığı yedek sütler bitmişti, bu da demek oluyordu ki mama hazırlamak zorundaydı.

Onu mama sandalyesine oturtmaya çalıştı ama pekte kolay olmamıştı. Her zaman ağlasada, Jungkook artık onun ağlayışları yüzünden endişelerini daha fazla görmezden gelemedi.
Çaresizce mutfakta dolanırken gözü kenardaki oyuncağa takıldı işe yaramasını umarak hızla minik bebeğinin dahada minik ellerine tutuşturdu.

Jeongmin oyuncağı fırlatacaktıki aldığı kokuyla dondu kaldı. İri gözleri açıldı, ağlamaları duraksadı. Bu oyuncak Jimin gibi kokuyordu...
Jimin, Jeongmin'i kucağında gezdirirken oyalanması içinde bir oyuncak veriyordu. Bazen oyuncağı boynuna yaslar Jeongmin'in kafasınıda peluşun üstüne koyardı.

Delta bebeğin burnu bir kedi gibi kıpırdanıp derin derin soluk aldı, ağlamaları tamamen kesilsede; hıçkırıkları ve alt dudağının titremesi geçmemişti. Bununla yetinmeye karar verip oyuncağa sarıldığında, Jungkook sonunda mutluluktan ağlayacak gibiydi.

'Bu en sevdiği oyuncak olmalı.' Diye geçirdi içinden.

Susmasını fırsat bilip hızlıca ayaklandı. Dolap kapağını açıp içine bakındı.
"Sadece Jimin'le besleniyor. Başka ne yer ki bu çocuk?"

JİKOOK/SAVAGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin