"Telefonun..." dedi Jimin yutkunarak "Telefonun çalıyor."
Boynunda Jungkook'un kıvrılan dudaklarını hissetiği gibi yutkundu ve titrememek için biraz yerinde kıpırdandı. Evin için dolduran zil sesine minnettardı, onu büyük bir cevaptan kurtarmıştı.
Safkan alfanın çekilmeye niyeti olmadığını anladığında kendisi yarım adım geriye atıp kafasını çevirdi. Jungkook onun geri çekilişine sessiz kalsada hala kıpırdamadan duruyor bir tepki vermiyordu. Birkaç saniye kızıl gözlerini Jimin'in mutfağı inceleyen gözlerinde dolaştırdıktan sonra öpmek için tekrar eğilmiştiki Jimin yineledi az önce söylediğini.
"Telefonuna bak" Jungkook bıkkınca iç çektikten sonra dudaklarını Jimin'in dudaklarına bastırmakla yetinmiş telefonu almak için salona yönelmişti.
"Efendim anne?" Dedi sert bir sesle, bir eli telefonu tutarken diğer eli gömleğinin yakasına gitmiş birkaç düğmeyi çekiştirerek açmıştı. Duruşundan bile gerginlik akıyordu, Jimin onu incelemeyi kesip sıkıştırıldığı köşeden dik durmaya çalışarak ayrılmış sanki bir şeylerle uğraşıyormuş gibi yapsada dayanamamış tekrar alfayı bulmuştu bakışları.
Telefonda her ne duyuyorsa daha gerildiğini anlayabiliyordu, heybetli göğüsü sert bir nefesle birlikte şişmiş dar gömleğinden görünen kol kaslarını daha belirgin hale getirmişti.
"Ne demek istiyorsun, önemli bir şey mi?" Sesi yükseldiğinde, masadan alıp tezgaha koyduğu sonra tekrar masaya yerleştirdiği tabağı sonunda bıraktı ve onu gizliden izlemeyi bırakıp tüm dikkatini ona yoğunlaştırdı.
"Tamam dur sakin ol, çiftlik evinin alt katında bir ameliyathane var bende oraya geleceğim hemen, Hoseok'a ulaş ve acil cerrah yollamasını söyle."
Konuşmayla birlikte omegada hafiften telaşlanmaya başladığında, alfa konuşmayı bitirdiği gibi telefonu cebine attı ve Jimine döndü. Gideceğini anladığından onun gelmesini beklemeden, minik adımlarla alfaya Jungkook'a yürüdü.
"Sanırım kardeşim kendini yaralamış. kolay kolay yaralanmayız, yaralansakta çabuk iyileşiriz. Önemli bir şey olmalı gitmeliyim."
Omega açıklama çabasını gereksiz bulsada yorum yapmadı ve onaylar anlamda kafa salladı. "Dikkatli ol" diye mırıldandı ağır demir kapının önüne geldiklerinde
Aceleci olsada, minik omeganın mahmur ve dağılmış haline dayanamadan çenedini tutup dudak kenarından son kez öptü ve bir şey söylemeden hızla asansöre yöneldi. Jimin birkaç saniye gidişini izlemiş ardından silkelenerek kendine gelmişti, dışarıdan evli çiftler gibi görünüyorlardı.
Mühür bölgesi hafiften yanmaya başladığında orayı ovuşturmak istesede, alfanın dişleri yüzünden tahriş olmuştu ve hafifçe dokunsa bile canı yanıyordu. Derin bir nefes alıp, tekrar içeri girdi ve kapıyı kapattı.
Gözleri biraz kahvaltı masasında dolaştı, her şey yarım kalmıştı. Ne kahvaltıya devam etmek istedi ne de yarım kalmış yiyecekleri bozulmaması için dolaba koymak, bu yüzden hiçbir şeyi umursamadan kendini rahat koltuğa yatıp yayıldı.
Telefonundaki bildirimleri okudu, ofisinin tadilatı birkaç güne bitecekti. Jungkook ona parasını peşin ödese iyi oldurdu.
Anonim olarak kullandığı sosyal medya hesabına girip gündemde olan şeylere baktı ama bundanda sıkılarak televizyonu açtı. Televizyondaki bir programa dalmışken, tv sesini bastıran zil sesiyle dikkati dağıldı.
Jungkook bir şey mi unutmuştu? Bu düşünceyle Anında ayağa fırladı, kapıya doğru adımlayıp yanındaki aynadan kendine baktı. Saçlarını düzeltti, dudaklarını ısırarak kızartıp şişirmeye çalıştı, eli tişörtünün yakasına gitmiş aşağıya doğru çekiştirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JİKOOK/SAVAGE
FanfictionOmega Jimin'in etrafında dolaşan, Safkan Alfa Jeon Jungkook Feminen Jimin Dom Jungkook Mpreg Angst değil