Ep 5-Black Pearl

12.6K 1K 872
                                    

"Şu sıralarda siyah inci moda olmuş..."

Gül demetini incelerken bir not arıyordu Jimin ama bulamayınca ofladı. Çiçek almak Park Jimin için şaşırtıcı bir şey değildi, son derece arzulanılan bir omegaydı ama genelde üstünde isim yazardı.

Belkide yanlış arabaya koymuşlardı, omuz silkti kaldırımın kenarına koyacakken bir çift minik ayak çekti dikkatini

"Merhaba" dedi yüzüne şirin bir gülümseme kondururken. Küçük çocuğun bakışları değişmedi "bu çiçeği kimin koyduğunu gördün mü?"

Çocuk cevap verip vermemekte karasız kaldı, babası ona yabancılarla konuşması gerektiğini söylemişti. Bu yüzden başını iki yana sallamakla yetindi, sonuç olarak konuşmamıştı.

Jimin dudaklarını büzdü "senin olmasını ister misin?" Elindeki demeti ona uzatırken

Çocuk tekrar kararsız bakışlar attı, o da Jimin gibi dudaklarını büzmüştü düşünürken, genç omega bu görüntüye karşılık kıkırdadı. 

Babası ona yabancıların verdiği hiçbir şeyi yememesi gerektiğini söylemişti ama sonuç olarak güller yenmezdi ağzına diken batardı hem! Çekingence elini uzatıp aldı gülleri.

"Merhaba?" Jimin şirin çocuğu izlerken yanına yaklaşan alfayı fark edememişti bile. Uzun boylu alfa elindeki pamuk şekerleri bir eline almış diğer eliyle çocuğun küçük elini tuttuğunda Jimin onun babası olduğunu anlamıştı.

"Ah merhaba, arabamda bu gülleri buldum ve bu tatlı çocuğun güllere daha iyi bakacağını düşündüm."

Yüzüne sevecen bir gülümseme kondurdu kötü birisi olduğunu düşünmesini istemezdi, çocuk kaçırma olayları son zamanlarda artmıştı.

"Çiçekler sizin arabanıza bırakıldıysa sizde kalsa daha iyi olur." Alfanında yüzündeki samimi gülümseme konuşurken kötü bir niyeti olmadığını göstermişti.

Omega, küçük çocuğa baktığında minik ellerini çiçeğe sarmış ve çiçekleri göğsüne bastırdığını görmüştü babasına kötü kötü bakmayı ihmal etmiyordu.

"Üstünde not yazmıyor hem minikte çiçekleri oldukça sevmiş."

Alfa bu sözlerle bakışlarını oğluna çevirmiş küçük çocuğun şirinliğine kıkırdamıştı. Jimine bakıp onaylar anlamda kafa salladığında ikisinede tekrar gülümsemiş arkasını dönmüştü arabasına binmek için.

"Şey..." jimin arkasından gelen ince sese döndü. Çocuk pamuk şekerlerden birini Jimin'e uzatıyordu, bunu yaparken o kadar utanmıştıki kıpkırmızı kesilmişti, babasına kaçamak bakışlar atıyor, alfanın güven verici bakışlarını gördüğünde biraz daha dik duruyordu.

"Oh, almamı mı istiyorsun? Çok naziksin teşekkür ederim." Ellerini küçük çocuğun kafasına çıkartıp okşadığında çocuk yutkunmuş ve teninin kızıllığı neredeyse başka bir boyuta ulaşmıştı. Jimin bu görüntüye gülmek istesede daha fazla utanmaması işin dudaklarını birbirime bastırıp sessiz kaldı.

Arkasını dönüp arabasına bindi ve sonunda gülüşünü serbest bıraktı. Çocuk Jimin gittiğinde babasına heyecanla bir şeyler anlatıyor babasıda pamuk şekeri paketinden çıkartırken ilgiyle onu dinliyordu. Jimin içten içe kıskanmıştı, babasıyla böyle olamamak içinde bir ukte olarak kalmıştı.

Günü her ne kadar sinirli geçsede en son o çocukla karşılaşması keyfini azda olsa yerine getirmişti. Direksiyonda ritim tutarak şarkı mırıldanarak eve geldiğinde paketlerin yarısını arabada bırakarak indi.

O kadar saat elinde bunlarla nasıl gezmişti anlamamıştı bile, şimdi kendini yorgun hissediyordu dairesine kadar çıkarabileceğini düşünmemişti.

JİKOOK/SAVAGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin