Herkese iyi akşamlar umarım iyisinizdir !!^^
İyi okumalarr !!
Jisung neden bir teklifte bulunduğunu bilmese bile yine de onu mutlu ettiği için kendini hiç olmadığı kadar rahat hissediyordu.
Felix'den öğrendiği kadarı ile kısaca kötü birisi olmadığını biliyordu. Arkadaşları ile birlikte sürekli buraya geldiklerini ve düzenli müşterilerden birisi olduklarını anlatmıştı. Minho'nun aralarında en sessiz sakin ve aklı başında olan olduğunu da söylemişti.
Ama Jisung'un adını nereden öğrenmişti ?. İşte bu soru Jisung'u tedirgin ediyordu. Onunla daha önce karşılaşmadığına yüzde yüz emindi ama yine de Minho kendisine tanıdık geliyordu ve bu hissin nereden geldiği hakkında da bir fikri yoktu.
-----
Jisung işinin bitmiş olmasının verdiği rahatlık ile odadan ceketini aldı ve Felix'e görüşürüz diyerek Minho'nun yanına gitti.
Minho hala aynı masada oturmuş Jisung'un gelmesini bekliyordu. Sıkıntıdan gözlerini etrafta gezdirirken kendisine doğru gülümseyerek gelen çocuğu görünce onun gülümsemesine karşılık verdi ve masadan kalkarak ona doğru ilerledi.
Jisung, Minho'nun ayağa kalkması ile kaşlarını çattı. Konuşmayacaklar mıydı ? Neden ayağa kalkmıştı ki ?.
" Konuşmayacak mıydık ? "
Minho kaşlarını kaldırdı ve hissettiği heyecan ile konuşmaya başladı. " Ah! Burada değil başka bir yerde konuşuruz diye düşünmüştüm. Ama istersen burada da konuşabiliriz. "
Jisung onun gideceğini düşündüğü için kendine kızdı ve yanaklarının kırmızılığına aldırmadan gülümsemeye devam etti. İçinden kendi kendine küfür ederken merakla Minho'ya bakıyordu.
" Nereye gideceğiz o zaman ? "
" Aslında bunu sana bıraktım. Yapmak istediğin bir şey var mı ? Gitmek istediğin herhangi bir yer? Çünkü biz genelde burada toplandığımız için başka bir kafe bilmiyorum. "
Minho uzun olan konuşmasından sonra elini ensesine attı ve utangaç bir şekilde gülümsemeye devam etti.
" Ah.. Aslında benimde bildiğim pek bir yer yok burada yeni sayılırım. " dedi ve o da Minho gibi utangaç bir şekilde gülümsemeye devam etti.
" Ah.. Tamam o zaman bunun için herhangi bir çözümüm yok. " Minho dudaklarını büzdü ve dışarıya bakmaya başladı.
Jisung ona samimice gülümsedi ve ellerini onun ellerine geçirerek onu dışarıya doğru çekti. Minho kendi elleri arasında hissettiği yumuşak eller yüzünden yaşadığı şok ile konuşamıyordu bile.
Jisung ise neden bu hareketi yaptığını bile bilmiyordu. Zaten kırmızı olan yanakları bu hareket sayesinde daha da kızarmıştı. Neyse ki karanlık ve net olarak görülemiyor diye geçirdi içinden. Eğer görünüyor olsaydı ne yapardı kim bilir.
------
İkisi bir süre hiç konuşmadan yürüdükten sonra geldikleri yer ile Jisung istemese bile ellerini Minho'nun elleri arasından çekti ve onun yüzüne baktı.
" Biliyorum konuşacaktık ama buraya geldiğimden beri zaman geçirmek için geldiğim tek yer burası ve bu yüzünden aklıma gelen tek yer de burası oldu. "
Minho elleri arasındaki sıcak ellere kısa sürede nasıl bu kadar alıştığını düşünürken gözlerini Jisung'un meraklı gözlerinden çekerek gedikleri yere baktı. Eski bir sinema salonuydu. Küçük bir mahalle arasında olduğu için çok fazla müşterisinin olmadığı da belliydi. Jisung'un tekrar konuşması ile bakışlarını tekrar ona çevirdi.
" Zaten genelde eski kısa filmleri oynatıyor bu yüzden çok uzun bir zaman harcamayız. " dedi ve içinden Minho'nun bunu kabul etmesi için dua etmeye başladı.
Minho samimice kafasını salladı ve içeriye ilerlemeye başladı. Jisung içinden sevinirken küçük ama hızlı adımları ile Minho'nun arkasından ilerledi.
Minho afişlerin yanına gittiğinde arkasından gelen Jisung'u bekledi ve onunla birlikte hangi filme girmeleri gerektiği hakkında tartışmaya başladılar.
-----
Filmden çıktıklarında ikisi de ağlamaktan kızarmış gözlerine aldırmadan birbirlerine gülümsediler ve aynı anda konuşmaya başladılar.
" İyi seçim ! "
Aynı anda konuşmaları yüzünden bir kahkaha attılar ve birbirlerine baktılar. " Nasıl bu kadar hüzünlü bir film olabilir ki ? " Jisung gözlerini ovuştururken konuştu.
" İnan bana bir fikrim yok ama ilk buluşmamızda beni bu kadar ağlattığını unutmayacağım. " Minho şaka ile konuşurken Jisung'un nasıl bir tepki vereceğini de bekliyordu.
Jisung yapılan imayi anlamış ve kendi gülümsemesini tutarak tek kaşını kaldırarak Minho'ya baktı.
" O zaman bir sonraki buluşmada beni nasıl güldüreceğini bekliyor olacağım. "
Minho bu cümle karşısında utangaç bir şekilde gülümsedi ve ne söyleyeceğini bilemeyerek yere baktı.
Daha sonra ortama yayılan ses ile birlikte Minho bakışlarını yerden kaldırdı, hızla cebindeki telefonu çıkardı ve arayan kişiye baktı.
Kız arkadaşı onu arıyordu. Onu daha fazla bekletmemek için telefonu hızla yanıtladı ve daha rahat konuşmak için Jisung'un yanından uzaklaştı.
Jisung arayan kişinin kim olduğunu görmediği için merakla Minho'nun sırtına bakıyordu. Dudaklarını ısırarak ve olduğu yerde sallanarak Minho'nun yanına gelmesini bekledi.
Minho hızlı bir görüşmeden sonra telefonu kapatıp Jisung'un yanına döndü.
" Üzgünüm bir işim çıktı bu yüzden gitmem gerek. " dedi ve yüzüne üzgün bir ifade yerleştirerek Jisung'a baktı.
Jisung anlayış ile kafasını salladı ve Minho'nun aksine yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. " Tamam sorun değil. " dedi ve hala bir şey bekler gibi olduğu yerde kararsızlık ile sallandı.
Minho'da, Jisung gibi olduğu yerde sallanarak ve kararsızlık ile etrafına bakarak konuşmaya çalıştı. " Sanırım artık gitmem gerekiyor ?. "
Jisung'da bakışlarını kaçırdı ve sanki ilerideki çöp kovası çok enteresan bir şeymiş gibi ona bakmaya başladı. Bir süre aralarında ki sessizlik devam etti ve Jisung hala aynı yere bakarken Minho'yu cevapladı. " Yani, sanırım öyle olması gerekiyor. "
Minho kafasını onaylar anlamda salladı ve bakışlarını tekrar Jisung'un gözlerine çıkardı. Jisung'da üzerinde hissettiği bakışlar ile kendi bakışlarını çöp kovasından ayırarak Minho'nun gözlerine çevirdi.
" Tamam o zaman sonra görüşürüz ?. "
Minho'nun soru sorar gibi olan cümlesine Jisung kafasını onaylar anlamda sallayarak yanıt verdi. "Tabii, sonra görüşürüz. "
Minho bakışlarını bir süre daha Jisung'un üzerinde tuttuktan sonra oradan ayrılmak üzere adımlarını atmaya başladı.
Kız arkadaşının yanına gitmesi gerekiyordu. Söylediğine göre şu an Minho'ya ihtiyacı vardı.
Okuduğunuz için teşekkürler ^^ Umarım güzel bir bölümdür.. Sizleri seviyorum !! Görüşmek üzere !!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tomorrow | Minsung
FanfictionI See kitabının 2. Kitabıdır ama onunla benzerliği yoktur.