Merhaba !! Hepinize iyi akşamlar ^^ Umarım iyisinizdir.. Hepinize iyi okumlar...
Minho diğer gün okula uykusuz bir şekilde gelmişti bu yüzden hiçbir dersi doğru düzgün dinleyememiş ve gözlerini açık tutmak ile uğraşmıştı. Buna rağmen öğretmenlerinden bolca azar yemiş ama bunu umursamamıştı.
Uykusuz kalmayı kendisi tercih etmemişti sonuçta ? Değil mi ?.
Bu yüzden uykusunu açmak için bulduğu ilk boşlukta, kendisini bir kafeye atmış ve uykulu halini geçirecek bir kahve söylemişti. Bu aralıkta uyumamak için de gözlerini telefonuna dikmiş ve amaçsızca bir şeylere bakmaya başlamıştı.
Telefona iyice daldığı sırada, üzerinde hissettiği bakışlar ile birlikte bakışlarını telefonundan kaldırmış ve kendisine bakan gözleri yakalamak için etrafına bakınmıştı. O sırada elinde kahvesi ile birlikte gülümseyerek kendisine yaklaşan Jisung'u görmüştü.
Jisung masaya yaklaştığında kahveyi yavaşça masaya koydu ve yüzündeki gülümsemeyi bozmadan Minho'ya baktı.
" Afiyet olsun. "
Minho onun gülümsemesine aynı şekilde karşılık verdi ve konuşmak için ağzını açtı. " Teşekkür ederim Jisung. "
Jisung onun konuşmasına kafasını salladı ve gözlerini ondan ayırmadı. Aynı şekilde Minho'da bakışlarını onun gözlerinden ayırmamış ona bakıyordu.
Şu an kahve bile umurunda değildi. Gördüğü bu yüz ve gülümseme onun bütün uykusunu götürmüştü bile.
Jisung kararsız kalmış bir halde Minho'nun göz altlarına bakarak aklına gelen soruyu sordu.
" Uykusuz görünüyorsun, bir problem mi var ?. "
Jisung'un bakışlarını kaçırarak sorduğu bu soru karşısında Minho daha da çok gülümsedi.
" Hayır bir problem yok, sadece dün akşam doğru düzgün uyuyamadım. " diye cevap verdi Minho.
Jisung anladım dermişçesine kafasını salladı ve bakışlarını tekrar Minho'nun yüzüne çıkardı.
" Ah anladım !. Peki, tekrar afiyet olsun. " diyerek masadan uzaklaştı. Jisung'un bu tavırları karşısında Minho'nun yüzündeki gülümseme daha da büyümüştü.
Nasıl olurda birisi hiçbir efor sarf etmeden bu kadar şirin olabilirdi ?.
----
Minho yine aldığı bir telefon ile kendisini son derece gergin olan bir ortamın içinde buldu. Tamam kız arkadaşına karşı bir şey hissetmiyor değildi. Ama yine de genelde onun ailesi ile birlikte aynı ortamda mümkün oldukça bulunmazlardı.
Minho hissettiği gerginlikten dolayı önündeki yemeği yemek yerine sadece onunla oynuyordu. Bakışların hepsinin üzerinde olduğunu biliyordu, bu yüzden bakışlarını önündeki tabaktan kaldırmayacağına yemin etmişti.
Bu sırada bileğine dolanan zarif eller ile birlikte bakışlarını o elin sahibine çevirdi ve kendisine gülümseyerek bakan kız arkadaşı Somi ile göz göze geldi.
Somi şirin ama oldukça da zarif bir kızdı. Çoğu kişiye göre mükemmel bir insanın tanımı olabilirdi ama Minho için öyle değildi ve büyük ihtimalle hiçbir zaman da öyle olmayacaktı.
Hayır onu sevmiyor değildi, hatta mümkün oldukça ona zarar gelmemesi için uğraşırdı ama ona gerçekten aşık mıydı ?. İşte bu konuda kesin bir şey söyleyemezdi.
Minho ona sorgular gözler ile bakarken, Somi yüzündeki gülümsemeyi bozmadan Minho'nun kulağına doğru eğildi. " Bir sorun mu var ? Neden bu kadar dalgınsın ?. "
Minho ona yaklaşan kız yüzünden sanki normalde gergin değilmiş gibi daha da çok gerilmişti. " Hayır bir sorun yok sadece biraz gerginim. "
Bunun üzerine Somi çaktırmadan bakışlarını masadaki yüzlerde gezdirdi. " Haklısın bu ortamda gergin olmamak imkansız. "
Minho bu cümle üzerine istemeden gülümsemişti. Somi ise onun gülümsemesini görünce onu gülümsettiği için kendisini içten içe tebrik etti.
Daha sonra Minho daha fazla dikkat çekmemek için önündeki tabaktan bir kaç kaşık aldı. Somi'de onun yemek yediğini görünce kendi önüne dönmüş ve bir kaşık alıp ağzına götürüyordu ki ikisine yöneltilen soru ile Minho öksürmeye başladı.
" Eee çocuklar nişanı ne zaman resmiyete dökeceğiz ?. "
Umarım güzel bir bölüm olmuştur.. Sizleri seviyorum !! Kendinize iyi bakın ^^.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tomorrow | Minsung
FanfictionI See kitabının 2. Kitabıdır ama onunla benzerliği yoktur.