Tomorrow | Minsung

11

İşaretli yerlere dikkat edin :)) Herkese iyi okumalar...

Minho sessiz kalmaya devam ettikçe Jisung içinde biriken siniri kontrol altında tutmakta zorlanıyordu. 

" Ben.. ben gitsem iyi olacak sanırım. " 

Başından beri neden buraya geldiğini anlamıyordu zaten. Buraya gelmesi işleri daha da çıkılmaz bir noktaya getirmekten başka bir işe yaramamıştı işte. 

Ani bir hareket ile oturduğu yerden kalktı ve Jisung'un sinirle gülmesine neden oldu. " Tabi ya, bence de öyle yapmalısın. "

Minho, Jisung'un konuşması ile ona baktı tekrar. 

" Başından beri beni evin içine almayabilirdin. " 

Jisung sinirle oturduğu yerden kalktı ve meydan okuyan gözler ile Minho'ya baktı. " Başından beri sende buraya gelmeyebilirdin. "

" Haklısın sana kendimi açıklamama gerek yoktu, istediğini düşünebilirdin. " 

Minho'da bütün bedenini Jisung'a çevirmiş ve aynı bakışlar ile ona karşılık vermişti. 

" Bence de beni öptükten sonra bana bir açıklama yapmana hiç gerek yoktu. " Jisung sinirle gülmeye başlamıştı. 

Minho bir adım daha atarak Jisung'a yaklaştı ve bir elini Jisung'un göğsüne koyarak konuşmaya başladı. 

" Kesinlikle. Sana bir şeyler açıklamak için buraya gelmiş olduğumdan utanç duyuyorum şu an."

" Ah ! Öyle mi ? Bazı şeyleri yapmadan önce bir kaç kez düşünmen gerekiyor o zaman. " 

Jisung sahte bir şaşkınlık ile kaşlarını kaldırmış ve her kelimesinde Minho'ya daha da çok yaklaşmıştı. Bu durumda da Minho'nun parmağının aralarında sıkışmasına izin vermişti.

Minho, Jisung'un kendisine iyice yaklaşmış olması ile birlikte onun sıcak nefesini yüzünde hissediyordu. Bu yüzden bakışları Jisung'un dudaklarına kaymadan önce mırıldanarak konuşmaya çalıştı. 

" Bunu senden öğrenecek değilim. "

" Benden neyi öğrenmek istersiniz peki Minho-shi ?. "

Jisung da, Minho'nun bakışlarını takip ederek bakışlarını Minho'nun gözlerinden dudaklarına çevirdi ve kendisine yaklaşan dudakları büyük bir memnuniyet ile birlikte kabul etti. 

Minho aklının içinde dolaşan yanlış düşünceleri bir perde arkasına ittirerek dudakları üstünde hissettiği sıcak dudakların zevkini çıkarmaya baktı. 

Jisung dudakları arasındaki dolgun dudakların çok yanlış ama güzel olduğu gerçeğini inkar edemiyordu bu yüzden ellerini Minho'nun boynunda gezdirerek onu daha çok kendisine çekti. Minho bu hareket karşısında kendisini gülümsemekten alıkoyamadı ve ellerini onun ince beline dolayarak Jisung'u adeta içine sokmaya çalıştı. 

İkisi de herhangi bir alkol etkisi olmadan birbirlerinin dudaklarında sarhoş olmaya başlamışlardı. Her ne kadar dudaklarını ayırmak istemeseler bile Minho artık nefes alamadığını hissettiğinde nefes almak için yavaşça kendisini geriye çekti ve gözleri kapalı bir şekilde anlını Jisung'un anlına yasladı.

Aldıkları derin nefesler ile birlikte göğüsleri birbirine çarpıyordu ve bu durumda ikisi de daha çok temas etmek istiyorlardı. Daha çok birbirlerine dokunmak ve birbirlerinde kaybolmak.

Jisung bu kadar oksijenin yeterli olduğunu düşünerek yavaşça dudaklarını Minho'nun dudaklarına sürttü ve tekrar dudaklarını birleştirdi.