collusion • yoonmin

-yirmi bir-

•Biliyorsun.

____

Hayatımda hep sıradan şeyler geliştiğinden mi, yoksa olaylara karşı takındığım umursamaz tavırdan mı bilinmez, heyecan sık sık hissettiğim bir duygu değildi. Hatta heyecanlı hissettiğim anların sayısı iki elin parmağını geçmezdi bile. Aksiyon filmleri izlerken hissettiğin heyecan, sevdiğim grubun konserine gittiğimde hissettiğim heyecan, üniversite sınavına girerken hissettiğim heyecan ve bir balet olarak ilk sahne aldığımda hissettiğim heyecan... Bana göre hepsi birbiriyle eş değer, her insanın hissettiği yabancı olmayan ve çok da değerli sayılmayan duygulardan biri. Özellikle her şeye soğukkanlı yaklaşan biri olarak bir anı değeri taşımayacak kadar sıradan yaklaştığım olaylardan bazılarına karşı içimde hissettiğim, sadece bir anlık yaşanan hafif korku ve kıpırtıdan başka bir şey değil.

Ancak bu duygu Yoongi söz konusu olduğunda önceden takındığım soğukkanlı tavrı bir anda uçuruyor ve en derinlerimde, hiç hissetmediğim kadar yoğun ve korku dolu hissetmeme neden oluyordu. Ona karşı duygularımı hep bir tık içten yaklaşıyor, başkalarına karşı sergilediğim Jimin modelinden bambaşka yaklaşıyordum. Beni farklı hissettiriyordu.

Aylar öncesinde YouTube için ona videolar çekmeyi teklif etmeyi düşündüğümde de normalde umursamaz yaklaşıp para söz konusu olduğundan kolayca teklif edebilmeyi ummuştum ancak kendimi istemsizce bu konuyu düşünüp derine batarken bulmuş, normalde olduğumdan daha çekingen yaklaşıp kırk takla atarak ancak açıklayabilmiştim. Vereceği tepkilerden korkmam ve haftalarca konuyu ona açıklayamam, onun baştan beri bende farklı bir yeri olduğunun getirilerinden biriydi.

Eski apartmanın girişine ulaştığımda her zamanki gibi ayağımda sürükleyerek getirdiğim taşı bir kenara öteleyip ağır demir kapıyı tüm gücümle iterek ılık havanın yüzüme çarpmasına neden oldum. Kışın en çetin dönemlerini yaşıyorduk ve Seul'ün kuru soğuğu Busan'da iken çok soğuk görmediğimden benim için tam bir işkenceydi.

Ağır adımlarla merdivenleri çıkıp hemen birinci katta olan evimize ulaştığımda çantamı önüme alıp içinden anahtarı çıkardım ve bir çırpıda kapıyı açıp kendimi içeri attım. Yoongi bugün işleri olduğu için geç kalacağını söyleyen bir mesaj atmıştı bu yüzden mutfaktan yükselen leziz kokular yoktu. Genelde benden erken gelip ikimiz için yemekler hazırlardı ve bu, üzerimdeki yorgunluğun yok olmasına sebep olurdu ancak bugün evde olmaması mükemmel yemeklerinden mahrum kalmama neden olmuştu. Derin bir nefes alıp montumu çıkardım ve portmantoya asıp hızla banyoya yöneldim. Bugün pratik günüm olduğundan bir hayli terlemiştim bu yüzden duş almam şarttı.

Banyoya ulaştığımda bir çırpıda kıyafetlerimi çıkardım ve duş kabinine girerek suyu açarak rahatlatıcı hissin tüm bedenimi sarmasına izin verdim. Hiçbir şey yapmadan suyun altında saatlerce bekleyebilirdim ki genelde en sevdiğim şeylerin başını çekiyordu bu: Düşünmekten kafayı yerken duş başlığından akan suyun altında dikilmek. Fakat bu kez hızlı olmalı ve Yoongi gelmeden önce mutfağa girip onun için bir şeyler hazırlamalıydım. Muhtemelen yorgun bir şekilde gelecekti bu yüzden onun beni karşıladığı gibi karşılamam ona enerji verebilirdi. Duşta oyalanmayı başka bir güne bırakabilirdim.

Başımı birkaç kez köpükleyip lifi tüm bedenimde gezdirdikten sonra hızla durulanıp kabinden çıktım. Bornozumun kuşağını sıkıca bağlayıp odama geçtim ve elime ilk gelen tişört ve şortu üzerime geçirdim. YouTube hesabımızdan kazandığımız miktar gittikçe arttığından eskisi kadar zorluk çekmiyorduk ve havanın çok soğuk olması bizi eskisi kadar etkilemiyordu çünkü önceden doğalgaza ödediğimiz miktar şu anki kazancımızın yanında ufacık bir meblağ sayılırdı ve biz maddi anlamda da manevi anlamda da yaptığımız rollerin karşılığını en iyi şekilde alıyorduk.