collusion • yoonmin

-on altı-

•Benden korkacak diye ödüm kopuyor.

____

"Bir öpücük daha."

Başını başıma yaklaştırıp dudaklarını büzerek konuştuğunda telefonda olan bakışlarımı yüzüne çevirip gittikçe daha da yaklaştırdığı yüzünde gözlerimi gezdirdim. Yoongi hyung vlogun son kısmını yatakta çekersek daha samimi gözükeceğimizi söyleyip ikimizi buraya sürüklemişti bu yüzden tek kişilik yatağımda birbirimize sokulmuş oturuyorduk. Aslında video başından beri hiç olmadığımız kadar samimi davranıyorduk. İlk videolarımıza nazaran daha rahat ve şen şakrak bir çekim olmuştu. Hatta bir ara yere düşen telefonumu almak için eğildiğimde Yoongi hyung hiçbir çekinge göstermeden popoma şaplak bile atmıştı. Garip hissettirse de çok düşünmemiş kendimi ona ayak uydururken bulmuştum.

Çok bekletmeden uzanıp büzdüğü dudaklarından öptüm, sayamadığım kez öpüştüğümüz bir video olmuştu ve şimdiden videonun alacağı izlenmeyi düşünüp seviniyordum. Yani umarım çokça izlenirdi.

"Çok alıştın, sürekli öpücük istiyorsun," Mızmızlanır gibi konuştuğumda omuz silkip biraz daha yakınıma geldi ve kamerayı dizlerine koyup bizi odakaladıktan sonra başını boynuma sokarak mırıldandı. "Beni suçlama, dudakarın fazla güzel ne yapayım?"

Konuştuğunda boynuma değen dudakları huylanmama neden olsa da hissiyatını sevdiğimden bir şey demeyip ellerimden tekini saçlarına çıkarıp okşamaya başladım. Yumuşacık saçları vardı ve ben saçlarını karıştırdıkça şampuan kokusu yayılıyordu. Bu da bende burnumu saçlarına gömme isteği uyandırıyordu.

"Bugün fazlasıyla tembel günümüzdeyiz."

Başını biraz hareket ettirerek konuştuğunda tamamen kameraya odaklı olduğunu anlamam çok sürmedi.

"Evet, sabahtan beri tek yaptığımız yemek yiyip yuvarlanmak." Sohbeti ilerletmek adına ona eşlik ettiğimde omzumdaki başınu kaldırıp umursamaz bir sesle "Bir de öpüşmek." dedi ve kafasını tekrar omzuma koyup rahatını aradığından emin olacağım şekilde kıpırdanarak boynuma biraz daha sokuldu. Saçlarından yükselen kokuyu daha yoğun alıyordum şimdi.

Her ne kadar eskisi gibi gerilmeyip daha rahat hareket etsem de midemde tepinen hayvanlar Yoongi hyung bu hareketleri yaptığı sürece hep oradalardı ve en ufak temasımızda çekinmeden varlıklarını belli ediyorlardı. Ah, bir de deliren kalbim.

"Aslında bugün için planlarımız vardı." dedim içimde yaşanan değişiklileri görmezden gelmeye çalışarak "Okula gidecektik ve ben her zamanki gibi prova yapacaktım ama Yoongi hyung biraz dinlenmemiz gerektiğini söyleyip gitmeme engel oldu ve eve tıkılmaya kadar verdik."

Başını kaldırıp çeneme minik bir öpücük konudurup "Bugünü birbirimize ayırmak istedik." dedi.

Oturuşumu biraz dikleştirerek "Eee?" dedim. Bu sırada o da boynuma gömdüğü başını olduğu yerden kaldırıp yönünü bana döndü. "Konuşacak konu bile yok, yatağa tıkılmışken ne yapabiliriz ki?"

Omuz silkip gözlerini etrafta gezdirdi. "Komodinini karıştırmaya ne dersin?"

Bakışlarımı komodinime dikip bir süre bekledim. Orada karıştırılacak hiçbir şey yoktu ki. Sadece birkaç ağrı kesici ve uyku ilacı tableti vardı bir de el kremimle geceleri kullandığım sağ tarafı çalışmayan kulaklığım.

Gözlerimi Yoongi hyunga çevirip "Orada bakılacak bir şey yok ki." dedim ancak aniden  aklıma gelen fikirle daha Yoongi hyungun düşünmesine fırsat vermeden tekrar lafa atıldım "Ama çizimlerimi gösterebilirim."