-on üç-

1.6K 253 462
                                    

Aramıza mesafe koyma Jimin.

____

"Müsait misin?"

Yaklaşık iki saattir prova yaptığım dans salonunun kapısı yavaşça açıldığında gözlerimi sesin geldiği yöne çevirdim. En yakın arkadaşım tam karşımda kapıdan başını uzatarak ona bakmamı beklemiş, hafif kafa sallayıp onu onaylamamdan sonra da beklemeden içeri girmişti.

Okuldaydık ve bir haftadır olduğu gibi bugün yine ders saatim bitmesine rağmen eve gitmemiş burada prova yapıyordum. Kafam karma karışıkken zihnimi biraz olsun dinlendirebileceğini düşünüp kendimi dansa vermiştim ve her zaman olduğundan daha fazla prova yapar olmuştum. Dans bedenimi yorsa da zihnimi dinlendiriyordu.

"Nasılsın?" dedi yanıma yaklaşarak.

Terli bir biçimde sırtımı aynaya dayamış otururken "İyiyim." diye karşılık verdim. Bedenen iyiydim ama mental olarak inanın hiç iyi değildim ancak bunu belli etmemek adına yüzüme minik bir gülümseme kondurdum. "Sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim."

Yaklaşık iki dakika sessizce oturduk. Taehyung genelde provalarıma gelmezdi, okuldayken buluştuğumuz tek nokta kantin olurdu. Ancak şimdi burada, tüm bu ter kokusuna rağmen tam yanımda benim gibi sırtını aynaya yaslamış bir şekilde oturuyordu.

Oluşan sessizlik beni gerdiğinden daha fazla dayanamayıp "Bir sorun mu var?" dedim. Durup dururken buraya gelmiş olamazdı. Belki de Yoongi hyung'la olduğu gibi onunla da konuşmaktan kaçındığımdan beni özlermiş olmalıydı ve tamamen bu yüzden yanıma gelmiş olabilirdi ancak ağzında bir bakla olduğu çok aşikardı.

Ona dönüp doğrudan gözlerine baktığımda o da aynı şekilde bana bakıyordu.

Bakışmamamızı sürdürmeye devam etmeden hızla önüne döndü ve "Yoongi hyung'la konuştum." dedi.

Yerimde hafifçe kıpırdandım. Ne konuştular, ne düşünerek buraya geldi az çok tahminim vardı ancak yine de gerilmeden edemiyordum.

Soğuk bir tavırla omuz silktim. Olabildiğince umursamaz görünmeye çalışıyordum. "Olabilir, bunda beni ilgilendiren nokta ne peki?"

"Davranışların." dedi ve gözlerini tekrar bana çevirdi. Ciddi bir tavrı vardı bu da ortamı yeterince kasvetli bir hale getirmişti. "Yüzüne bile bakmıyormuşsun üstelik seninle konuşmayı denemiş ve sorunun ne olduğunu sormuş ancak hiçbir sorun yok diyerek geçiştirmşsin."

Beklediğim gibiydi işte. Tam da tahmin ettiğim şeyleri söylüyordu bana ve benim verebilecek bir cevabım yoktu. Bu yüzden geçiştirmekten başka bir şey yapamazdım.

"Çünkü sorun yok, son zamanlarda fazla meşgulüm." dedim ne kadar gerilsem de az önceki tavırlarımdan ödün vermemiş aynı umursamazlığı taşırken.

Derin bir nefes aldığını hissettim. "Birlikte aynı masaya oturup yemek yemeyecek kadar mı meşgulsün?"

Meşgul falan değildim sadece kendime meşguliyet arıyordum çünkü yan yana olduğumuz her an gördüğüm rüya aklıma geliyor ve yüzüne bakamıyordum. Üstelik aynı rüyayı geçen gün tekrar görmüştüm ve benim için gerçekten zor anlardı. Bir gece yarısı ortak banyomuzda onu düşünerek kendimi rahatlatmam ve adını inleyerek boşalmam gerçekten benim için zor anlardı.

Fakat bunları Tae'ye anlatamayacağım için "Sadece birkaç kez ona eşlik etmedim." diyerek geçiştirdim sorusunu.

"On gündür yalnız yediğini ve aranızda hiçbir muhabbetin geçmediğini söyledi Jimin."

collusion • yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin