-on beş-

1.8K 262 531
                                    

•Çok istiyorsan öperim.

____

Kalabalığın arasında gözlerimin kesiştiği bir çift göz kocaman gülümsememe neden oldu. Hoş muhabbetini ve bilgiç tavırlarını sevdiğim hyungum, bir yılın ardından tekrar karşımdaydı. Yoongi hyungun belimde dinlenen elini umursamayarak hızla ayağa kalktım ve ona dönüp elimle gideceğim yönü göstererek "Birazdan gelirim." dedikten sonra şaşlın ifadesine aldırmayıp kalabalığı yararak çok da uzakta olmayan bedene karşı ilerledim.

Namjoon hyungu görmeyeli gerçekten uzun zaman oluyordu. En son arkadaş grubumuzla birlikte gittiğimiz piknikte bir araya gelmiştik ve sonrasında görüşme fırsatımız olmamıştı.

Onunla çok iyi anlaşırdım. Taehyung'un kuzeniydi. Üniversiteyi bitirdikten sonra Seul'den ayrıldığı için sık sık buluşma imkanımız olmazdı. Onu severdim ancak arayıp sorma gibi bir huyum olmadığından gidişinin ardından aramızda hiçbir iletişim olmamıştı bu yüzden ne kadar üşensem de yakın bir zamanda onu tekrar göremeyeceğimin bilincinde birkaç kelime etmek adına yanına ilerledim.

"Hyung," dedim nihayet yanına ulaştığımda "uzun zaman oldu."

Gülümseyerek bana döndüğünde bir an duraksadı ve "Evet bir yılı geçti neredeyse." dedi. Kollarını açarak ona sarılmamı beklediğinde isteğini geri çevirmeyerek kollarımı etrafında doladım. Sarılmayı sevmezdim ama nezakettendi işte.

Başımı omzuna koyduğumda aldığım alkol kokusu yüzünden sarılmayı uzatmayıp kendimi geri çektim. Kolları beni sımsıkı sarsa da yoğun alkol kokusu hızla onu kendimden uzaklaştırmama neden olmuştu. Kokulara karşı fazla hassastım bu nedenle aldığım en ufak kötü kokuda bile aşırı tepki verebilirdim.

Ondan ayrıldıktan sonra yüzyüze geldiğimizde gözlerim bozulan ifadelerine takıldı. Normalde ikimiz de böyle bir şeyi umursamazdık ancak uzun zamanın ardından aramızda geçen en ufal bir temasta onu ittirdiğim için kendini kötü hissetmiş olmalıydı. Böyle olsun istemezdim bu yüzden özür dilemek adına elimin tekini enseme atıp kaşırken yüzüme mahçup bir gülümseme kondurdum.

"Üzgünüm hyung, alkol kokusu midemi bulandırıyor."

Mahcubiyetimi ses tonuma da yansıtıp konuştuğumda yüzünde hafif bir gülümseme oluştu. "Önemli değil."

Kafa sallayıp gözlerimi etrafta gezdirdim. Partideydik. Taehyung ve Jungkook kanallarının iki milyon oluşu şerefine parti veriyorlardı ve Yoongi hyung ile beni de davet etmişlerdi. Normalde ikimiz de partilemeyi pek sevmesek de uzun süredir eve kapandığımız için iyi bir fikir olacağını düşünmüş yarım saat içinde hazırlanıp kendimizi koca villanın önünde bulmuştuk. Yaklaşık bir saattir de Yoongi hyungun arkadaş grubuyla birlikte oturuyor, havadan sudan sohbetler ediyorduk. Ancak Namjoon hyungu görmem birkaç dakikalığına da olsa oradan ayrılmama neden olmuştu.

"Eee, neler yapıyorsun, gerçekten uzun zaman oldu." Tek kaşını kaldırıp sevecen bir tonda sorduğunda gözlerim konuşurken bile kocaman belli olan gamzesine takıldı. Yakışıklı yüzünü daha da çekici hale getiriyordu ancak gözlerimi gamzesinde çok tutmayıp gözlerine çıkardım ve onu taklit ederek aynı tonda cevap verdim.

"Aynı, okul ev falan. Sen?"

Omuz silkti. "Ben de aynı. Babamın ofisinde çalışıyorum Ilsan'da."

Namjoon hyung hukuk fakültesi mezunuydu. Taehyung'un anlattığı kadarıyla babasının yolundan gitmek istediğini söyleyip hukuk okumuş ve avukat olmuştu. Mezun olur olmaz da memleketi Ilsan'a dönmüş, babasının yanında avukatlık yapmaya başlamıştı.

collusion • yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin