-on-

1.7K 242 347
                                    

•O benim için girdaptan farksızdı.

____

"Elimi tut."

Etrafta gezdirdiğim gözlerimi Yoongi hyung'un sesini işitmemle ona çevirmiş ardından aramızda bana doğru uzattığı eline bakmıştım. Düşünmeden komutuna uyarak elimi ona uzatmamla beyaz büyük eli küçük tombul elimi kavramış ve elimin avcunun içinde kaybolmasına sebep olmuştu.

İç çekerek ellerimizin uyumuna baktım. Okuldaydık. Yeeun'la yaşananlardan sonra birlikte okula geldiğimiz ilk gündü. Genelde derslerimiz pek çakışmazdı ama haftada iki kez aynı saatlere denk gelir ve biz de okula birlikte gider ve sonrasında kendi bölümlerimize ayrılır çıkışta da eve birlikte dönerdik. Ancak bölümlerimiz ayrı olduğundan okulda pek karşılaşmaz kantinde denk gelince de kendi ortamlarımızda takılırdık.

Yoongi hyung Müzik Bölümündeydi. Piyano eğitimi alırdı hatta zaman zaman bazı davetlerde sahne alır sergilediği performanslardan dolayı isminden söz ettirirdi. Zaten genel olarak kazancını buradan sağlıyordu ancak o da benim gibi aile desteği alamadığından kazandığı para yetmiyor artı olarak part time işlerde de çalışıyordu. Eh son zamanlarda da part time iş bulamaz olunca kalkıştığımız hepinizin haberi vardı.

Ben ise Sahne Sanatları Bölümündeydim. Başta şarkı söyleme hevesim yüzünden Ses Eğitimi Bölümüne gitmiş ardından dansa merak sarmamla bölüm değiştirerek bale eğitimi almaya başlamıştım. Bu her ne kadar babamla aramızdaki ilişkileri sonlandırmış olsa da eğitim gördüğüm bölümü seviyordum.

Bu arada babam demişken, bana attığı ekran görüntüsünden sonra ona hiçbir dönüş yapmamış ima etmek istediği her şeyi görmezden gelmiştim. Aramızda bir bağ kalmamıştı ve benim ne yaptığım onu ilgilendirmezdi. Yoongi hyung'a konudan bahsedince o da aynı tepkiyi vermiş önemsememem gerektiğini söylemişti. Ben de aynen öyle yapmıştım.

Şimdi ise yine Yoongi hyung'la derslerimizin kesiştiği gündeydik. Ne kadar okulda birlikte takılmıyor olsak da Yeeun'a sevgili olduğumuzu söylemiştik ve her ikimizin de Yeeun'la ortak arkadaşları vardı. Eh, hal böyle olunca da dışarı sevgili izlenimi vermemiz gerektiğini düşünüp okula el ele gelmiştik.

Toplu taşımayı kaçırmak istemediğimizden erken çıkmıştık. Kaçırdığımızda okul ve ev arası mesafe yüzünden okula geç kalıyorduk çünkü. Bu yüzden derslerimize yaklaşık yarım saat vardı. Biz de bu süreyi kafeteryada oturarak değerlendirmeyi düşünmüştük.

Gözlerimi etrafta gezdirdim. Bizi pek umursadıkları söylenmezdi ama aynı bölümümde olduğum ve zaman zaman takıldığım arkadaşlarımın gözleri direkt ellerimizdeydi. Hatta Jongin gözlerini kocaman açmış hiçbir çekinge göstermeden ikimizi süzüyordu.

Yoongi hyung'a döndüm. "Bize bakıyorlar."

O da benim gibi gözlerini masada oturan arkadaşlarıma çevirdiğinde gülümseyerek bana yaklaştı.

"O zaman rolümüz iyice odaklanmalıyız."

Kulağıma fısıldadığında huylanmasan edemedim. Şu an fazla yakın ve rahat davranıyordu hatta üzerimize çoktan daha fazla göz çektiğinin farkında olarak yapıyordu bunu. Ama çok takılmamaya çalışarak başımı çevirdim ve hemen dibimde olan gözlerine baktım. Uluorta öpüşecek gibi duruyorduk.

"Tamam-"

Arkada beliren siluet yüzünden gözlerimi Yoongi hyung'un gözlerinden çektim. Yeeun yavaş yavaş bulunduğumuz ortama doğru ilerliyordu ve gözleri tam üstümüzdeydi. Ancak Yoongi hyung'un arkasında kaldığı için o fark etmemiş hala aptal aptal gözlerime bakıyordu.

collusion • yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin