Kayıp

1.2K 81 22
                                    

Selamm, yeni bir kurguyla geldim. Umarım beğenirsiniz, öncelikle küçük bir kitap sözlüğü:

Novuslar: Kraliyete bağlı olarak yaşan küçük bölgedekilere deniyor. Pek fazla özgürlükleri yoktur, belli hakları kısıtlıdır, ama fazlasıyla gururludurlar. En azından eskiden. Onlara verilen hakları ihlal edip terk edenler ihanetçi olarak görülürler.

Honestiumlar: Saygın, elit topluluktan olanlardır. Eski zamanlarda özellikle dürüstlükleriyle bilinirlerken şimdilerde özellikle kraliyet ailesinde olanlar aynı bir diktatör gibi davranırlar.

Ascedant/As'lar: İki bölgeden bağımsız olarak tek başlarına gelişen kişilerdir, bu kişilerin arasında gizli ticaret yapılır ve kimseye bağımlı değillerdir. Fakat genelde doğdukları bölgeye ihanet ettiklerinden aranıyor olurlar.

Başlayalım bakalım.

***

Genç adam bulunduğu ormanın karanlıkta kalan kısmına kırmızı gözleriyle inceledi, bu bölgeye gelmeyeli uzun zaman olmuştu. Eh, artık bir novus değildi ve buralarda genellikle onlar dolaşırdı. Kendisini ister istemez garip hissetti, en son gördüğünden çok daha sessiz duruyordu ortam. Belki de onun yüzündendi, ne ironik... Bir zamanlar korkup saklananlardan biri de kendisiydi sonuçta.

Aslında içten içe bir honestium gibi görünmekten nefret ediyordu fakat şimdilik ortalıkta dolaşmak için başka şansı yoktu. İlerledikçe bir gariplik olduğunu fark etti, hayvanların sesi bile çıkmıyordu. Üstelik onları korkutup kaçıran herhangi bir yaratık da görünürde yoktu. Ölüm sessizliği Bakugo'yu huzursuz ediyordu.

Yerlerde tonlarca kağıt vardı, bazıları yakılmış bazıları küçük parçalara ayrılmıştı. Neden bunu yapmışlardı? Ayaklarını her bastığında çıkan hışırtılı sesi duyan bir iki yerli saklandıkları yerden çıkıp ona bakmışlardı. Bakugo büyük bir kin ile üzerindeki lacivert gömleği ve beyaz pelerini yırtıp attı. Kabaca eskiden kaldığı eve girdi, kimse yoktu, bunu fırsat bilerek oradan bulduğu birkaç parça şeyi üstüne geçirdi. Saçlarını elleriyle dağıtırken çatık kaşlarıyla pencereden dışarıyı izliyordu, kendisine sıcak bir şeyler yapma ihtiyacıyla ayağa kalktığı sırada kapının hızla açıldığını duydu.

Yılların geliştirdiği refleksleri sayesinde o tarafa döndü ve sağ elini arkasındaki hançere attı, ancak önünde sarı saçlarını iki yanda toplamış bir kız çocuğu duruyordu.

"Ne diye benim evime giriyorsun velet?" Diye tısladı, kız bir adım geri gitti ve yumduğu gözlerini açtı.

"Uzun süredir bu eve giren olmamıştı, onu tanıyor musun yoksa?"

"Ha? Kimden bahsediyorsun?"

"Buradan yaşayan kişi... Duymadın mı? Oysa tüm krallık bu olayı duydu sanmıştık."

Uzun süredir kıyıda köşede dolanan sarışın kaşlarını çattı, herhangi bir olaydan haberdar olması beklenemezdi zaten.

"Duymadım."

"Pekala, özür dilerim rahatsız ettiğim için."

Kız arkasını dönmüş giderken Bakugo hafifçe kolundan tutup onu geri çevirdi. Neler olduğunu içten içe merak etmiyor değildi,

"Burada yaşayan kişiyi bana biraz anlatabilir misin?"

"Ah, sanırım evet."

Birlikte salon benzeri tahtadan yapılmış odaya geçtiler, kız koltuğa kuruldu ve gözlerini zemine sabitledi.

"Yaklaşık bir yıl önce buraya yeşil saçlı genç bir adam geldi, giyimi hiçbir bölgeninkine benziyordu. Novus denemezdi çünkü giydikleri bizimkilerden çok daha kaliteli duruyordu. Bu eve yerleşti, bazen bizimle konuşmaya ve eğlendirmeye çalışırdı, ama genelde bu evde otururdu sadece."

Barışın Işığı [Bakudeku+Shinkami]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin