Luciel için ayrı bir şey yazmak istiyorum aklımdaki halini görseniz var ya offff Luciel simpiyim ama daha tanımadığınız için şeyapamadınız neyse şuraları halledelim ona da geliriz MEDYADAKI SARKIYLA DINLEYNN öyle umarım beğenirsinz Nehir kaçıyor, kaçtı. cut.
---
Kocaman arazide yalnız kalan iki çocuk birbirine baktı, İzuku'nun bacağı hala kötü durumdaydı, önce buna bir çözüm bulmalılardı ve ardından yarın yokmuşçasına -ki bu artık bir varsayım değil- ellerinden geleni yapacaklar. Sessizliği Katsuki bozdu,
"Ona bir çözümün yok mu bunca iksir arasından?" Neredeyse dalga geçiyordu.
İzuku bir ağacın dibine oturdu ve soluklandı, ters bir bakış attı.
"Çoktan acısını azaltmamış olsam şu an ne halde olacağını biliyorsun. Ama yine de hareketimi engelliyor ve ne yapmam gerektiğinden emin değilim, hızla iyileştirsem bile dinlenmek için süreye ihtiyacım var."
"Yani?"
"Yani yapamam, bilmiyorum."
"Sana zaman kazandıracağız Deku, ne yapıyorsan yap."
"Pekala..." Yeşil saçlı çocuk gülümsedi ve ceketinin cebinden çıkardığı suya benzer sıvıyı tek yudumda içti. Ardından başını ağacın gövdesine yaslayarak soluklandı, aslında bu şaşırtıcı bir şekilde rahatlatıcıydı. Rahatça nefes alıp vermek, doğanın kendine özgü atmosferi, temiz hava, soğuk değildi ama esiyordu, İzuku'nun hoşuna gitti. Yarası hızla kapanırken Bakugo ters yöne bakıyordu, seslerin geldiği tarafa. Aniden kulağı çınlamaya başladığında kulaklarını kapatarak geriledi.
"Ouch! Ne sikim oluyor be?!"
İzuku hızla yerinden kalkıp omuzlarını tuttu,
"Kacchan? İyi misin?"
"Bırak beni, ah ellerini üstümden çek Deku!"
Bunu aslında rahatsız olmaktan öte yaklaşmasının daha çok arttırması sebebiyle söylemişti, İzuku ateşe değmiş gibi elini çekti ama uzaklaşmadı.
"Sen duymuyor musun?"
"Sayılmaz-"
"Bekle, sessiz ol." Katsuki dudaklarını eliyle kapadı ve susturdu. Devam ettikçe canı ciddi anlamda acımaya başlamıştı ama bunun tanıdık geldiğini fark etti, yıllar önce, Shinso için çalışırken ona emir vermek için bu yöntemi kullanıyordu, şu an da onlara ulaşmak için kendisini kullanıyor olmalıydı çünkü çoktan ona ulaşmak için her şeye sahipti. Seslerin desibelini ayırt etmeye çalıştı, kendine ait bir şifresi vardı,
Kahretsin, bundan sonra bir süre duyma sorunu yaşayacağı kesindi.
Hepsi geliyor.
Zindandakiler
Ne?
Birlikteler.
Yolda.
Biz.
Sadece bunlar tekrarlanıyordu.
Katsuki noktaları birleştirmeye çalıştı.
Zindandakiler birlikteler? Hepsi geliyor? Yoldalar? Bizimle? Hayır... Sıralama farklı.
Zindandakilerin hepsi birlikte geliyor? Nasıl yani? Çıkmayı başarmaları imkansız oraya konulanlar ya seri katiller ya kara büyü kullananlar ya da bazı aslar vardı ama çıkmaları imkansız. Hem neden gelsinler.
Ses durdu.
Katsuki yer oturdu ve başını tuttu, zihni tam anlamıyla sağa sola çarpıyordu ve sesler yankılanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Barışın Işığı [Bakudeku+Shinkami]
FanfikceBnha fantasy tamamen bana ait kurgudur, [Barışın Işığı adlı ilk kurgudur]+Bakudeku+Shinkami "Bir varmış, bir yok olmuş. Evvel zaman içinde, Arishtat Apate'ye kanmış, Hera küçük insanları kontrolüne almış. Tanrıçalar ipleri ellerine alırken yeryüzün...